Lisanslı ve Geniş Yetkili Aracı Kurum - Lisans No: G-039 (398)

Altın Yatırımı Mantıklı mı? Altın Yatırımı Nasıl Yapılmalı?

Evren Deniz - Kurumsal İçerik Uzmanı

Türkiye’de “yastık altı” diye tabir edilen altın stokunun 400–500 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu tablo, altına Türkiye’de yalnızca bir yatırım aracı bakılmadığını, aynı zamanda kültürel olarak da bir değer affedildiğini gösteriyor. Hâl böyle olunca, finansla hiç ilgilenmeyen biri bile çoğu zaman gram ya da çeyrek altının güncel fiyatını bir piyasa uzmanından daha hızlı söyleyebiliyor.

Peki, altın yatırımı nasıl yapılmalıdır? Ve altın sahiden bu denli “zamansız” bir yatırım aracı olarak görülmeli midir? Güncel durum altına yatırıma mantıklı kılıyor mu? Gelin bu soruları farklı yönlerden mercek altına alalım?

Altın Yatırımı Mantıklı mı?

GCM Yatırım olarak altın fiyatlarına yönelik 2025 yılı beklentilerimizi; küresel reel faiz getirilerinde belirgin bir yükseliş öngörmediğimiz için, yıl başlarında jeopolitik risklerde olası bir azalma olmasına rağmen yukarı yönlü bir eğilime yakın tutarak şekillendirmiştik.

Bu görüşümüzü destekleyen unsurlar arasında, altın fiyatlarının diğer varlık sınıflarına kıyasla relatif olarak geride kalmış olması, küresel merkez bankalarının altın alımlarının devam etmesi, Bitcoin/altın oranındaki yükseliş eğilimi ve imalat sanayi talebinin dip seviyelerden toparlanma potansiyeli yer alıyordu. Bu çerçevede 2025 yılı boyunca güçlü bir altın rallisi izlendi ve yılbaşından bu yana sarı metal dolar bazında yaklaşık %50’nin üzerinde artış kaydetti.

Ayrıca son yıllarda merkez bankası rezervlerine altın eklemeleri devam ederken; Dünya Altın Konseyi (WGC) verilerine göre, yalnızca Eylül ayında altın borsa yatırım fonlarına (ETF) 17 milyar doların üzerinde giriş yaşandı. Böylece üçüncü çeyrekte toplam 26 milyar dolarlık net akım gerçekleşmiş oldu ve bu da tarihsel ölçekte rekor seviyeye işaret ediyor.

Mevcut durumda ise (2025’in son çeyreğine girdiğimiz günlerde) altının lehine olan faktörlerin büyük bölümünün hâlâ geçerli olduğu görülüyor: ABD’de hükümet kapanması, yine ABD başta olmak üzere Birleşik Krallık, Fransa, Japonya gibi büyük ekonomilerin yüksek borç yükü, jeopolitik tansiyonun tam anlamıyla düşmemesi, ticaret savaşlarının yarattığı belirsizlik ve enflasyonun yüksek seyrini koruması, “güvenli liman” talebini desteklemeye devam ediyor. İlaveten, yılbaşından bu yana yaklaşık %10 değer kaybeden dolar endeksi de altın açısından destekleyici bir unsur olmaya devam ediyor. Nitekim Ekim ayı başında 4.000 dolar psikolojik eşiği ilk kez aşıldı ve bu durum kısa vadeli görünümü destekleyen önemli bir teknik gelişme olarak değerlendirildi.

Ancak İsrail–Hamas ateşkesinin ardından altın fiyatı yeniden 4.000 dolar seviyesinin altına geriledi. Buna nedenle, jeopolitik gerilimlerin özellikle hızlı bir şekilde çözüme kavuşması olasılığının, kısa vadede fiyatları baskılayarak fiyatlarda düzeltmelere yol açabileceği göz ardı edilmemeli.

Özetle, altın almak mantıklı mı sorusunun cevabını, ortalama risk toleransına sahip yatırımcılar için üç farklı vade perspektifinden şöyle özetleyebiliriz:

  • Kısa Vade: Güncel piyasa analizleri ve teknik seviyeler yakından izlenmeli. İşlem planı, kısa vadeli dalgalanmalara karşı stop-loss ve hedef fiyat seviyeleriyle
  • Orta Vade: Dolar endeksindeki zayıflık ve hükümet kapanmasının uzaması toparlanma potansiyeli vaadediyor. Ancak jeopolitik çözümler baskı yaratabilir. Bu ikili dinamik göz önüne alındığında, ani fiyat sıçramalarının peşinden koşmak yerine, olası geri çekilmeleri stratejik bir fırsat olarak değerlendirmek daha uygun olabilir. Bu nedenle rekor seviyelerden yeni alımlara temkinli yaklaşarak; çeşitlendirme ve belirsizlik hedge’leme amacıyla portföylerde dengeleyici ve ölçülü altın pozisyonları korunabilir. Geri çekilmelerde ise uygun yerlerden ekleme düşünülebilir. Ancak mevcut temel katalistler ve teknik görünüm ışığında kısa pozisyonu riskli görünüyor.
  • Uzun Vade: 2025 boyunca dolar bazında yaşanan %50’ye yakın yükseliş, baz etkisi nedeniyle uzun vadeli potansiyeli sınırlayabilir. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde fiyatların daha dengeli ve ölçülü bir seyir izlemesi olası görünüyor. Bununla birlikte, mevcut küresel makro ekonomik konjonktür (zayıf dolar, jeopolitik riskler, merkez bankası alımları, ETF girişleri) yapısal olarak altın lehine bir zeminin korunabileceğine işaret ederken, bu durum dolar bazında pozitif getiri olasılığını hala destekliyor. Fakat analist tahminleri önümüzdeki yıl için geniş bir dağılım gösteriyor ve o noktada net bir konsensus bulunmuyor. Dolayısıyla 2026’da altın, yüksek getiri aracı olmaktan ziyade, risk dengesini koruma işleviyle yeniden geleneksel rolünü öne çıkarabilir.

Altın Sahiden Güvenli Liman mıdır?

Altın yatırımı yaparken öncelikle bilinmesi gereken nokta, altın fiyatlarının her dönemde belirli ölçüde piyasa riski taşıdığıdır. Diğer bir ifadeyle, altın her ne kadar güvenli liman olarak anılsa da, dalga almayan bir liman olarak görülmemelidir. Bu tezi test etmek için ons altının uzun vadeli grafiğine bakmak yeterlidir.

Grafikte de görüleceği üzere altın, 2011’de gördüğü zirveyi yeniden test edebilmek için 2020 Temmuz ayına kadar beklemiştir. Ancak bu süreç Türk yatırımcısı tarafından TL bazında neredeyse hiç hissedilmemiştir. Çünkü aynı dönemde Türk Lirasının Dolar karşısındaki değer kaybı, altının USD bazlı geri çekilmesinden daha yüksek olmuş; sonuç olarak gram ya da çeyrek altınını bozduran yatırımcı, TL bazında nominal kâr elde etmeye devam etmiştir.

Öte yandan, özellikle 2023 yılı başlarından itibaren altın neredeyse durmaksızın yükselmiş ve yatırımcısını orta–uzun vadede memnun etmiştir. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz:

Altın, risksiz bir yatırım aracı değildir; ancak dönemsel olarak güçlü fırsatlar sunabilen ve diğer varlıklarla genellikle negatif korelasyon gösterdiği için etkili bir çeşitlendirme aracıdır.

Peki, altın neden güvenli liman olarak anılır? Bu tanım, altının tarih boyunca değerini koruyan ve iflas riski taşımayan bir varlık olmasından kaynaklanır. Özellikle belirsizlik ortamları, altının en önemli yakıtıdır ve yatırımcılar böyle zamanlarda riskli varlıklardan çıkarak altına yönelir. Bu yüzden yüksek enflasyon veya jeopolitik gerilimlerin arttığı dönemlerde altına olan talep genellikle yükselir.

Bununla birlikte altının bir yatırım aracı olarak belirgin bir dezavantajı vardır: Her ne kadar riskli bir varlık olsa da, bir şirket gibi büyümez, temettü veya genellikle faiz geliri üretmez. Diğer bir ifadeyle altın doğası gereği nakit akışı yaratmayan bir emtiadır.

Morningstar verileri, altının son 30 yıldaki ortalama getirisinin borsa endeksinin (S&P 500) gerisinde kaldığını göstermektedir. Bununla birlikte, volatilite düzeyi de düşük sayılmaz. Bu nedenle altın, mutlak getiri aracı olmaktan ziyade; risk dağılımını dengelemek ve portföyün dayanıklılığını artırmak amacıyla değerlendirildiğinde daha işlevsel bir varlık olarak öne çıkar.

Fiziksel Altın mı, Dijital Altın Hesabı mı?

Altına yatırım yaparken fizikî altın mı yoksa dijital altın hesabı mı tercih edilmesinin daha ideal olduğu da yatırımcılar arasında çokça cevap aranan sorular arasında yer alıyor. Doğrusu her iki yöntem de altına yatırım yapmanızı sağlasa da, barındırdıkları avantaj ve dezavantajlar bakımından farklılaşıyor.

Fiziksel Altın:

  • Yastık altı denilen türde saklarsınız. Zilyeti sizde olması güven verir.
  • Taşıma ve saklama riskleri vardır. Çalınma veya kaybolma ihtimaline açıktır.
  • Büyük miktarlarda altın taşımak pratik olmayabilir.
  • Alım-satım süreci dijital altına göre daha yavaştır.
  • Altının saflığını (ayarını) ve gerçekliğini doğrulama ihtiyacı doğabilir.

Dijital Altın Hesabı:

  • Altın fiyatına endeksli bakiye tutmanızı sağlar.
  • Çalınma, kaybolma riski bulunmaz; ancak platformun yetki ve güvenilirliği kritik önemdedir.
  • Bazı platformlar işlem veya saklama ücreti alabilir.
  • Alım-satım işlemleri hızlıdır ve genellikle küçük miktarlarda (örneğin 0,01 gram) yatırım yapmak daha kolaydır.

Dolayısıyla fizikî altın alımı somutluk sunarken, dijital altın hesapları hızlı, güvenli ve pratik bir yatırım alternatifi sağlar.

En Kârlı Altın Yatırımı Hangisi?

Altının farklı yatırım yöntemleri bulunması nedeniyle, çoğu zaman “Hangi altın türü daha kârlı? mealinde sorularla çok karşılaşıyoruz. Elbette burada çok sayıda karşılaştırma yapılabilir. Ancak bu noktada, konuyu somutlaştırmak için şimdi gelin “Gram altın yatırımı mı, ons altın mı?” sorusu üzerinden ilerleyelim.

Gram altın (1 gram saf altın, TL bazlı) ve ons altın (31,1035 gram, USD bazlı) temelde aynı varlığa dayanır. Aralarındaki fark esas olarak ölçü birimi, işlem para birimi ve erişim yöntemlerinden kaynaklanır.

Altın, uluslararası piyasalarda ABD doları üzerinden fiyatlanır. Bu yüzden gram altının teorik fiyatı “ons altın × USD/TRY kuru” formülüyle hesaplanır. Bu temel mantık, gram altının değerinin hem küresel altın fiyatına hem de yerel para birimi olan TL’ye bağlı olmasına dayanır. Dolayısıyla teoride ons altın fiyatı ve dolar kuru ne kadar değişirse, gram altın fiyatının da o ölçüde hareket sergilemesi beklenir.

Ancak pratikte bu fiyatlama her zaman bire bir gerçekleşmez. Bankalar, aracı kurumlar ve kuyumcuların uyguladığı alış-satış farkları, fiili fiyatın teorik değerden sapmasına neden olabilir. Ayrıca kısa vadeli arz-talep değişimleri ve piyasa likiditesi, gram altın fiyatını etkileyebilir. Özellikle dolar/TL kuru hızlı dalgalandığında, gram altın fiyatı bu değişime gecikmeli tepki verebilir.

Benzer şekilde, borsada işlem gören Darphane Altın Sertifikası gibi ürünlerde de zaman zaman teorik değerden sapmalar gözlemlenmektedir.

Altın Yatırımı Nasıl Yapılır?

Altına yatırım yapmak denildiğinde akla yalnızca fizikî alım-satım gelmemelidir. Günümüzde yatırımcılar, çeşitli finansal araçlar aracılığıyla da altın piyasasında yer alabilir. Bu çerçevede vadeli ve vadesiz altın hesapları, altına kolay ve esnek biçimde yatırım yapma imkânı sunan alternatifler arasında sayılabilir.

Bunun yanı sıra, borsa üzerinde işlem gören Darphane Altın Sertifikası ya da borsa yatırım fonları (BYF) veya TEFAS aracılığıyla alınıp satılabilen altın yatırım fonları da altına yatırım yapmak isteyenler için değerlendirilmesi gereken seçenekler arasında yer alır.

Ayrıca VİOP ’ta işlem gören vadeli altın işlemleri veya GCM Opsiyonları ’ndaki altın opsiyonları gibi türev enstrümanlar ile altını dayanak alan enstrümanlarla da piyasa beklentilerinizi farklı stratejilerle hayat geçirebilirsiniz.

Ek olarak, Forex piyasasında Ons Altın veya Gram Altın CFD’leri ile kaldıraçlı işlemler yaparak altına yatırım yapmak da mümkündür. Burada GCM Forex ayrıcalığı ile XAU/TRY (Ons Altın – Türk Lirası) veya XAU/EUR (Ons Altın – Euro) gibi farklı çiftlerle altına alternatif yollarla da yatırım gerçekleştirebilirsiniz.

Dilerseniz bir GCM Forex Deneme Hesabı açarak 100.000 $ sanal bakiye ile hiçbir risk almadan, altına dayalı yatırım araçlarını deneyimleyebilir ve piyasanın işleyişini yakından gözlemleyebilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

Altın, ekonomik belirsizlik dönemlerinde portföy çeşitlendirmesi ve değer koruma aracı olarak efektif bir araç olduğu söylenebilir. Ancak fiyat oynaklıkları nedeniyle mutlak getiri beklentisi yerine, denge unsuru olarak değerlendirilmesi daha makul olabilir.

Yatırım, fiziksel altın alımı yanında, forex, darphane sertifikası, altın temalı yatırım fonları veya borsa yatırım fonları üzerinden de gerçekleştirilebilir. Tercih, yatırımcının risk algısı, likidite ihtiyacı ve vade beklentisine göre yapılmalıdır.

Dijital altın hesapları güvenlik, erişim ve işlem kolaylığı bakımından avantaj sunarken; fiziksel altın, özellikle tasarruf ve geleneksel birikim amacıyla tercih edilmektedir. Her iki yöntemin de avantajları yatırım amacına göre değişir.

Gram altın TL bazında yatırım yapmak isteyen bireysel yatırımcılar için daha uygun bir araçtır. Ons altın ise küresel fiyatlamayı doğrudan izlemek ve dolar bazında pozisyon almak isteyen yatırımcılar için tercih edilebilir.

Altın fiyatları, küresel enflasyon, faiz oranları, dolar endeksi ve jeopolitik gelişmeler gibi değişkenlerden etkilenir. Bu nedenle, güvenli liman algısına rağmen, altın da piyasa riski taşıyan bir yatırım aracıdır.

Uzun vadede altın, TL bazında değer koruma eğilimi göstermiş; ancak kısa-orta vadede dalgalanmalar yaşamıştır. Dolayısıyla karar sürecinde kur hareketleri ve global fiyat dalgalanmaları nedeniyle getirilerde dönemsel farklılıklar görülebileceği unutulmamalıdır.

DENEMEYE BAŞLAYIN

Denemeye başla butonuna tıklayarak GCM'den elektronik ileti almayı, kullanım koşullarını, kişisel verilerin işlenmesine ilişkin aydınlatma metni ve izin formu'nu kabul ediyorum.
Diğer Makaleler
Bilinçli bir yatırımcı, şirketleri bütünlüklü bir bakışla değerlendirmek ister. Bu nedenle, şirket performansını farklı açılardan ortaya seren bilanço, gelir tablosu ve nakit akış tablosu gibi temel finansal t ...
Kökeni Arapça’ya dayanan ‘rüçhan’, ‘öncelik’ ve ‘ağır basma’ anlamlarını taşır. Terim, borsada bedelli sermaye artırımı sürecinde kullanıldığı gibi, örneğin hukuk dilind ...
Günümüzde neredeyse her şeyin bir sigortası var. Evimizi, arabamızı, hatta sağlığımızı bile sigortayarak güvence altına alıyoruz. Peki ya piyasalarda işlem gören milyarlarca dolarlık tahvillerin geri ödenmeme riskine kar ...
Hazine bonoları, çoğu yatırımcının gözünde sadece "garantili getiri" sağlayan basit bir enstrümandan ibaret. Ancak bu yalnızca geleneksel bakış açısı ve aslında onların portföyünüzde oynayabileceği strateji ...
Günümüzde merkez bankaları, para politikasını şekillendirirken politika faiz oranları ve niceliksel araçlar gibi güçlü enstrümanlara yaslanıyor. Ancak bir zamanlar, 20. yüzyılın finans dünyasında ...
Borsanın hızlı yükseldiği 1990’ların başında, piyasaları pek bilmeyen bir vatandaş, o dönemin adıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın kapısından içeri girer. İlk gördüğü görevliye —muhtemele ...
ÜCRETSİZ DENEME HESABI İLE RİSK ALMADAN DENEMEYE BAŞLAYIN!
Denemeye başla butonuna tıklayarak GCM'den elektronik ileti almayı, kullanım koşullarını, kişisel verilerin işlenmesine ilişkin aydınlatma metni ve izin formu'nu kabul ediyorum.
Yardıma mı ihtiyacınız var? Müşteri temsilcimize merhaba deyin!
Web sitemizi ziyaret eden kullanıcılara mümkün olan en iyi yatırım deneyimini sunabilmek için çerezler (cookieler) kullanmaktayız. Çerez politikalarımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.