Hazine Bonoları: Belirsizlikte Güvenli Liman
- Hazine Bonosu Nedir?
- Hazine Bonosunun Özellikleri Nelerdir?
- Hazine Bonosu Getirisi Nasıl Hesaplanır?
- Hazine Bonosu Faiz Oranları ve Fiyatları Neye Göre Değişir?
- Hazine Bonosu ile Devlet Tahvili Arasındaki Fark Nedir?
- Hazine Bonosu Zarar Ettirir mi?
- Hazine Bonosunun Avantajları ve Dezavantajları
- Hazine Bonosunda Vergilendirme Nasıl Yapılır?
Hazine bonoları, çoğu yatırımcının gözünde sadece "garantili getiri" sağlayan basit bir enstrümandan ibaret. Ancak bu yalnızca geleneksel bakış açısı ve aslında onların portföyünüzde oynayabileceği stratejik rolü büyük ölçüde gözden kaçırıyor.
Piyasaların fırtınalı dönemlerinde sığınak görevi görmekten öte, bilinçli yatırımcılar için beklenmedik fırsat kapıları aralayan bu enstrüman, likidite yönetiminden düşük volatiliteli faiz spekülasyonlarına kadar pek çok alanda kilit avantajlar sunuyor.
Öyleyse belki de şu soruyu sorma zamanı geldi: Hazine bonolarını gerçekten tanıyor muyuz, yoksa sadece bildiğimizi mi zannediyoruz? Çünkü bu enstrüman, yüzeysel bakışlardan kaçan birçok detayla dolu ve bu detaylar, doğru kullananlar için onu önemli bir rekabet avantajına dönüştürebilir.
Hazine Bonosu Nedir?
Hazine bonoları, devletin kısa vadeli finansman ihtiyacını karşılamak için ihraç ettiği 1 yıldan kısa vadeli borçlanma senetleridir.
Tanımda geçen 1 yıldan kısa vadeli ifadesi önemli; çünkü hazine bonoları için bu kilit bir özellik ve eğer vade bir yıldan uzun olursa, isim değişiyor ve bu senetler devlet tahvili olarak adlandırılıyor.
Hazine bonoları için yine bir diğer önemli ayırt edici unsur ise, bu borçlanma senetlerinin her zaman devletin T.C Hazine ve Maliye Bakanlığı (eskiden Hazine Müsteşarlığı) kurumu tarafından ihraç edilmesidir.
Peki, özel sektör kısa vadeli borçlanma senedi ihraç edemez mi? Evet, edebilir; ancak özel sektörün ihraç ettiklerinin de ayrı bir ismi var ve onlara da finansman bonosu deniliyor. Fakat hazine bonolarının devlet tarafından ihraç ediliyor oluşu, bu yatırım aracını temerrüde düşme ya da geri ödenmeme riski bakımından en güvenli yatırım aracı haline getiriyor.
Hazine Bonosunun Özellikleri Nelerdir?
Hazine bonolarını daha iyi anlamak için, çoğumuzun çok daha yakından bildiği ve bizlere belirli vadelerde faiz getirisi sunan vadeli mevduatları düşünebiliriz: Örneğin bugün 3 aylık vadeli mevduata 90 lira yatırdınız ve vade geldiğinde anapara ve 10 lira faiz geliri dahil toplam 100 lira geri aldınız. İşte hazine bonolarında da süreç buna benzer işliyor: Bugün hazine bonosunu iskontolu bir fiyatla alıyorsunuz ve bononun vade tarihi geldiğinde devlet size nominal değer üzerinden ödeme yapıyor.
Mevduatta karşınızda banka var ve belirli sınırda TMSF güvencesi… Diğer yandan hazine bonolarında devletin güvencesi var diye belirtmeye bile aslında gerek yok; çünkü borçlandığınız kurum zaten devletin hazinesi.
Bu noktada, “İyi ama iki araç bu kadar benzerlik içeriyorsa, neden daha çok mevduat biliniyor?” dediğinizi duyar gibiyim. Açıkçası bu iki yatırım aracının birbirine önemli bir alternatif olduğu fikri doğru olmakla birlikte, ikisi arasında birtakım farklılıklar da yok değil.
Öncelikle hazine bonolarında mevduatlara göre faiz oranlarının genellikle daha düşük olduğunu söyleyebiliriz. (Tabii bu çok normal ve aynı zamanda oldukça anlaşılır. Çünkü devletin kredibilitesine ulaşmak teorik olarak pek mümkün değil.) Ancak genellikle dememizin sebebi de şu ki; bazı olağanüstü dönemlerde (örneğin devletin nakit ihtiyacının çok yükseldiği bir konjonktür) hazine bonosu faizleri mevduata yaklaşabilir hatta üzerine çıkabilir. Fakat bunlar çok sık rastlanan durumlar değildir. Dolayısıyla özellikle belirli tutarın altındaki yatırımlarda, mevduattaki daha yüksek getiri, tercihte yine önemli bir unsur oluyor.
Öte yandan, hazine bonolarının en büyük avantajlarından bir diğeri de, ikincil piyasada işlem görmesidir. Bu, vade sonunu beklemeden, bonoyu satarak da nakde dönebilmenizi sağlar. Bu durumda piyasa fiyatına bağlı olarak kâr veya zarar etme ihtimali vardır; ancak hazine bonoları kısa vadeli olduklarından, fiyat dalgalanmaları da genellikle sınırlı olur.
Hazine Bonosu Getirisi Nasıl Hesaplanır?
Vadesine üç ay kalan 100 lira nominal değerde bir hazine bonosu aldığınızı düşünelim. Bonolar iskontolu satıldığı için alış fiyatınız 90 TL olsun. Bugün 90 TL ödeyip vade sonunda 100 TL tahsil ederek üç ayda 10 TL faiz geliri elde edeceksiniz. Bu durumda getiriyi şöyle hesaplayabilirsiniz:
Önce dönemsel (3 aylık) getiriyi bulalım;
(Nominal değer – Alış fiyatı) /Alış fiyatı
= (100 – 90) ÷ 90 = %11,11
Ardından yıllık basit getiri oranını bulmak için, dönemsel getiri yıllığa çevirelim;
Dönemsel Getiri × (365 / vade gün sayısı)
= 0,1111 × (365 / 90) = %45,1
Buna göre 90 TL’ye aldığımız üç aylık hazine bonosunun bize yıllık basit getirisi yaklaşık %45,1 olacaktır.
Tabii bunun bir de bileşik getiri karşılığı vardır ki, o da haliyle daha yüksektir ve şöyle hesaplanır:
1,1111 ^ (365 ÷ 90) = %52,7
Hazine Bonosu Faiz Oranları ve Fiyatları Neye Göre Değişir?
Öncelikle hazine bonosu faiz oranları ve fiyatları arasında matematiksel bir ilişki olduğunu belirtelim. Hazine bonoları iskontolu senetler olduğu için, faizi biliyorsak fiyatı, fiyatı biliyorsak da faizi hesaplayabiliriz.
Hafızamızda henüz tazeyken yukarıdaki örnek üzerine biraz daha düşünelim. Diyelim ki örnekteki hazine bonosunu 90 liraya değil de, 89 liraya satın aldınız. Bu durumda dönemsel getiri yaklaşık %12’ye, yıllık basit getiri de %50’ye çıkar. Dolayısıyla fiyat düşünce, faiz oranı da kendiliğinden artmış olur. Elbette tersi de mümkündür ve bu yüzden hazine bonolarının fiyatı ile faiz oranları arasında ters yönlü ilişki vardır kaidesi daima geçerlidir.
“Peki, hazine bonosu faizlerini ya da fiyatlarını etkileyen faktörler nedir?” diye soracak olursak, bu defa sorumuz daha analitik bir düzleme taşınmış olur ve asıl sorulması gereken soru da aslında budur.
Hazine bonoları birincil piyasada ihale, halka arz veya tap yöntemi gibi yollarla ihraç edilir. İhalelerde katılımcılar faiz veya fiyat teklifinde bulunur ve Hazine en uygun teklifleri kabul eder. Halka arzda veya tap yönteminde ise fiyat, dolayısıyla faiz önceden sabitlenir. Ancak her durumda fiyatın temel belirleyicisi piyasa faizledir ve özellikle Merkez Bankası politika faizi bu noktada en güçlü referanstır. Çünkü yatırımcı, bonolardan elde edeceği getiriyi TCMB’nin yönlendirmesinin en etkin olduğu kanal olan kısa vadeli piyasa faizleriyle kıyaslar. Bu nedenle Merkez Bankası faiz kararlarının en hızlı etki ettiği piyasalardan biri de hazine bonolarıdır.
Hazine bonolarının ikincil piyasa işlemlerinde ise fiyatlar (faiz oranları), arz ve talep neticesinde şekillenir. Yatırımcılar vade boyunca bonoyu alıp satabilir ve bu yüzden fiyat da o anki faiz seviyesine göre değişir. Ancak yine bu faiz oranının oluşumunda da, TCMB karar ve yönlendirmesi, enflasyon beklentisi, ülke risk primi (CDS) ve piyasadaki likidite koşulları da piyasaları etkileyerek fiyat oluşumunda etkin bir rol oynar.
Hazine Bonosu ile Devlet Tahvili Arasındaki Fark Nedir?
Devlet tahvilleri ve hazine bonoları, birlikte Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) olarak anılır. İkisi de devletin borçlanma ihtiyacını karşılamak için çıkarılır ve faiz esasına dayanır. Aralarındaki fark ise temel olarak ihraç anındaki vade ayrışmasından gelir: Hazine bonoları 1 yıl ve daha kısa vadeli iken, devlet tahvilleri 1 yıldan uzun vadeli olarak ihraç edilir. Bu ayrım ihraç anında sabittir; dolayısıyla bir tahvilin vadesi sonradan 1 yılın altına inse bile onun adı tahvil olarak kalır.
İhraç şekline bakıldığında, hazine bonoları genellikle iskontolu satılır; yani yatırımcı nominal değerden daha düşük bir fiyata bonoyu satın alıp vade sonunda nominal tutarı tahsil ederek kazanç sağlar. Devlet tahvilleri ise hem iskontolu hem de kupon ödemeli olabilir. Başka bir ifadeyle, devlet tahvilleri belirli dönemlerde periyodik faiz ödemesi yapabilir.
Her iki enstrüman da Borsa İstanbul Borçlanma Araçları Piyasası’nda işlem görür ve bu sayede isteyen yatırımcı vade sonunu beklemeden elindeki bonoyu satabilir. Ancak unutulmamalı ki, tahvillerin vadesi daha uzun olduğu için, tahviller faiz oranlarındaki değişimlere karşı bonolara kıyasla çok daha duyarlıdır. Bu yüzden faizler yükseldiğinde uzun vadeli tahvillerin değeri daha sert düşerken, faizler düştüğünde ise daha hızlı değer kazanır.
Hazine Bonosu Zarar Ettirir mi?
Bir yıl sonra size 100 TL ödenecekse, bu tutar nominal olarak bugünkü 90 TL’den her zaman daha yüksektir. Ancak satın alma gücü, enflasyona bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle reel getiri göz ardı edildiğinde, nominalin altında alınan bir hazine bonosunun vade sonunda nominal değer üzerinden zarara yol açması mümkün değildir.
Peki, bugün aldığınız bir hazine bonosunu vadesinden önce satarsanız? Bu durumda kâr ya da zarar söz konusu olabilir. Ancak daha önce belirttiğimiz gibi, kısa vadeli oldukları için getiri oynaklığı görece düşük olur.
Hazine Bonosunun Avantajları ve Dezavantajları
Finansal piyasalarda dalgalanmaların ve belirsizliklerin yoğun olduğu dönemlerde, yatırımcılar portföylerini sakin sulara demirlemek ister. İşte bu noktada hazine bonoları, düşük risk profili ve yüksek likiditesi ile güvenli liman olarak öne çıkar.
Yüksek faiz ortamlarında riskli varlıklardan çıkış hızlanır ve yüksek getiri arayışının yerini; sermayeyi koruyan, makul getirili araçlara yöneliş alır. Bu gibi risk-off dönemlerinde hazine bonoları, devlet garantisi ile en düşük riskli yatırımlar arasında yer alır. Ayrıca İkincil piyasada işlem görmeleri de, vade sonunu beklemeden nakde çevrilebilmelerini sağlayarak likidite arayanlar için önemli bir avantaj sunar.
Tüm bunların yanında Merkez Bankası’nın politika faizine duyarlı olmaları, getiri ve fiyat hareketlerini nispeten öngörülebilir kılarken; özellikle yüksek faiz dönemlerinde cazip getiri sunabilir. Elbette, uzun vadeli tahvil veya hisse senetlerine kıyasla getirileri daha sınırlıdır. Ancak risk-getiri dengesi bozulduğunda ve yatırımcı gelecekteki fırsatları güvenli bir limanda beklemek istediğinde, hazine bonoları stratejik ve uygun bir alternatif olarak öne çıkar.
Hazine Bonosunda Vergilendirme Nasıl Yapılır?
2025 yılı için bireysel yatırımcıların (tam ve dar mükellef gerçek kişi) hazine bonosu ve devlet tahvillerinden elde edilen faiz gelirleri, genel olarak %10 stopaja tabidir ve stopaj nihai vergidir.
Ancak bazı istisnalar söz konusudur: Örneğin altına dayalı devlet iç borçlanma senetlerinden elde edilen faiz gelirleri için stopaj oranı %0'dır. Ayrıca, 22.12.2021-31.07.2025 arasında iktisap edilen devlet tahvili ve hazine bonolarından elde edilen faiz gelirleri için de stopaj oranı yine %0’dır.
Ancak burada şu hususu da önemle vurgulamakta fayda var: Vergi oranları dönemsel düzenlemelere bağlı olarak değişebilir; bu nedenle yatırımcılar, Hazine ve Maliye Bakanlığı veya Gelir İdaresi Başkanlığı’nın resmi duyurularından güncel vergisel yükümlülüklerin ne olduğunu mutlaka kontrol etmelidir.
Sıkça Sorulan Sorular
Hazine bonosu, devletin kısa vadeli finansman ihtiyacını karşılamak için ihraç ettiği 1 yıldan kısa vadeli devlet borçlanma senedidir. Hazine bonoları farklı yöntemlerle ihraç edilir. Yatırımcılar ihale veya halka arz katılımı yoluyla bankalar veya aracı kurumlar üzerinden alım yapabilir veya ihraç sonrası ikincil piyasada Borsa İstanbul’da işlem gören Borçlanma Araçları Piyasası üzerinden satın alım gerçekleştirebilirler.
Hazine bonoları 1 yıldan kısa vadeli iken, devlet tahvilleri 1 yıldan uzun vadeli olarak ihraç edilir. Bonolar genellikle iskontolu satılır, tahviller ise iskontolu veya kupon ödemeli olabilir.
Faizler birincil piyasada ihale veya arz yöntemleriyle oluşur ve temel belirleyici Merkez Bankası politika faizidir. İkincil piyasada ise fiyat, arz-talep, likidite ve ülke risk primi gibi faktörlerle şekillenir.
ABD hazine bonoları, bireysel yatırımcılar için TreasuryDirect platformu üzerinden doğrudan alınıp satılabilir. Bunun yanı sıra, yurt dışı işlem yapma olanağı sunan banka ve aracı kurumlar aracılığıyla da ABD hazine bonolarına yatırım yapılabilir.
Vade sonunda nominal değer üzerinden ödeme yapıldığı için nominal olarak zarar söz konusu değildir. Vade öncesi satışlarda ise piyasa fiyatına bağlı olarak kayıp yaşanabilir; ancak oynaklık kısa vadeli olması nedeniyle genellikle düşüktür.
Bireysel tam ve dar mükellefler için faiz gelirleri genel olarak %10 stopaja tabidir. Ancak vergi oranları dönemsel olarak değişebileceğinden güncel bilgiler Hazine ve Maliye Bakanlığı veya Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan kontrol edilmelidir.