Temerrüt Nedir? Temerrüt Faizi Ne Demek?
Hayatımızın her alanında borç-alacak ilişkileri ile karşılaşırız: Bir arkadaşımıza borç vermek, bankadan kredi çekmek ya da bir ürünü taksitle almak… Bu gibi ilişkilerde temel kural ve beklenti, borcun zamanında ödenmesidir. Ancak işler her zaman planlandığı gibi gitmeyebilir. Ödemeler gecikebilir ya da yükümlülükler ihlal edilebilir. Bu tür durumlarda, borçlunun zamanında ödeme yapmaması temerrüt anlamına gelir ve bunun hem hukuki hem de finansal sonuçları vardır.
Peki, temerrüt tam olarak nedir? Bir borçlu temerrüde düştüğünde ne olur? Yatırım dünyasında temerrüt riski neden bu kadar önemlidir?
Bu yazıda, temerrüt ve temerrüt faizi kavramlarını açıklarken, temerrüt riskinin yatırım dünyasında neden önemli olduğunu ve bu riskin piyasalardaki etkilerini ele alacağız.
Temerrüt Nedir?
En yalın hâliyle temerrüt, herhangi bir borç ilişkisinde borçlunun, yükümlülüğünü zamanında yerine getirmemesi olarak tanımlanır. Diğer bir ifadeyle, borçlu, edimini vadesinde yerine getirmediği takdirde, bu duruma hukuk dilinde temerrüt denir.
Ancak temerrüt hâlini yalnızca parasal bir borcun zamanında ödenmemesi ile sınırlı bir şekilde ele almak eksik olur; çünkü temerrüt hâli, mal teslimi, hizmet sunumu gibi farklı edim türleri için de geçerli olabilir. Örneğin, zamanında teslim edilmeyen bir inşaat işi ya da yerine getirilmeyen bir sözleşme hükmü de temerrüt kapsamına girer.
Temerrüde Düşmek Ne Demek?
Her ne kadar temerrüt denildiğinde ilk akla gelen, bir borcun zamanında yerine getirilmemesi olsa da, Arapça’dan dilimize geçen “temerrüt” sözcüğünün kökeni “isyan etmek, inat etmek” gibi anlamlara gelir.
Bu etimolojik köken, aslında temerrüde düşmenin hukuki anlamıyla da örtüşür; çünkü temerrüde düşmek yalnızca bir gecikme değil, aynı zamanda borçlunun iradi bir direniş sergilemesi durumu ile karakterizedir.
Bu bağlamda temerrüde düşmekten bahsedebilmek için, borç ediminin yerine getirilmesindeki gecikmeye ilaveten, edimin borçlu açısından fiilen mümkün olması ve gecikmenin borçlunun kusurundan kaynaklanması gerekir.
Dolayısıyla temerrüt; borcun vadesinin gelmiş olmasına (eğer vade yoksa borçluya ihtar yapılmasına) ve borç edimin ifasının objektif olarak mümkün olmasına rağmen, borçlunun yükümlülüğünü süresinde yerine getirmemesi durumunu ifade eder.
Temerrüt Sürecinde Hukuki ve Finansal Sonuçlar
Alacaklı, temerrüde düşen borçludan, borçlunun kusuru bulunuyorsa uğradığı zararın tazmini isteyebilir veya sürekliliği olan bir borç edimi söz konusu ise yine zarar tazmini talebi ile birlikte sözleşmeyi feshetme yoluna da gidebilir.
Ayrıca temerrüt kavramı yalnızca borçlu açısından değil, alacaklı yönünden de değerlendirilebilir. Eğer borçlu, borcunu ifa etmeye hazır ve istekli olduğu halde, alacaklı edimi kabul etmiyorsa ya da kabul edemeyecek bir konumda ise, bu hâlde alacaklı temerrüdü ortaya çıkar. Bu tür bir durumda borçlu, borcun ifa imkânını sağladığını belgelemek şartı ile, borçtan kurtulmuş sayılabilir ya da sözleşmeyi feshedebilir.
Finansal açıdan ise, temerrüde düşen borçlu, gecikilen süre için temerrüt faizi ödemekle yükümlü olur ve alacaklı ise temerrüt nedeniyle nakit akışında aksamalar yaşayabilir. Bu durum, tarafların finansal ilişkilerini etkileyerek hem borçlunun mali yükünü artırır hem de alacaklının ekonomik güvenliğini riske atabilir.
Temerrüt Faizi Nedir?
Temerrüt faizi, borçlunun vadesi gelmiş bir para borcunu zamanında ödememesi durumunda devreye giren bir faiz türüdür. Borçlunun borcu gecikmeli ödemesi, alacaklının belirli bir süre boyunca parasını kullanamamasına neden olur. İşte bu sürenin telafisi amacıyla, geciken her gün için faiz işletilir. Faiz oranı taraflar arasında önceden belirlenmemişse, yasal faiz oranı esas alınır.
Temerrüt faizi hesaplanırken aşağıdaki formül kullanılır:
Temerrüt Faizi = Anapara x Faiz Oranı x (Gecikme Günü / 365)
Örneğin bir kişi 15.000 TL’lik borcunu 30 gün geç ödemiştir ve temerrüt faiz oranı da %24’tür. Buna göre borçlunun ödemesi gereken temerrüt faizi şu şekilde hesaplanır:
- 000 x 0,24 x (30 / 365)
- 000 x 0,24 x 0,08219 = 295,88 TL
Dolayısıyla borçlu, ödemesi gereken ana paraya ek olarak 30 gün gecikme dolayısıyla 295,88 TL temerrüt faizi öder.
Borsada Temerrüde Düşülürse Ne Olur?
Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda işlemlerin takası T+2 günü tamamlanır. Takas günü sonuna kadar yükümlülüğünü (pay teslimi ya da nakit ödeme) yerine getirmeyen aracı kurumlar temerrüde düşmüş sayılır. Bu kapsamda, Takasbank borcun tutarı üzerinden temerrüt faizi uygular ve bu faizin genellikle 3 iş günü içinde ödenmesi gerekir. Aksi halde Takasbank, borcu re’sen kapatmak amacıyla piyasadan alım ya da satım işlemi (buy-in/sell-out) yapabilir. Bu tür işlemler aracı kurum için daha yüksek maliyet anlamına gelebilir.
Aracı kurumların temerrüde düşmesi ile yatırımcıların temerrüdü arasında dolayılı bir bağlantı vardır. Özellikle kredili işlemlerde, yatırımcı aracı kurumdan borç alarak pay senedi satın alır ve bu işlemde belirli bir özkaynak oranı (marjin) tutması gerekir. Hisse fiyatlarındaki düşüş nedeniyle özkaynak oranı, belirlenen minimum seviyenin altına düşerse, yatırımcıya teminat tamamlama çağrısı (margin call) yapılır. Yatırımcı bu çağrıya uymazsa (ek teminat yatırmaz ya da pozisyonunu kapatmazsa), aracı kurum pozisyonu tasfiye ederek borcu tahsil eder. Gecikmeden doğan Takasbank kaynaklı temerrüt faizi, yatırımcıya yansıtılabilir.
Açığa satış işlemlerinde ise, yatırımcı belirli bir vadede hisseyi teslim etmekle yükümlüdür. Eğer teslim edemezse, temerrüt oluşur. Burada teslim sorumluluğu yatırımcıya ait olsa da, Takasbank nezdinde muhatap aracı kurumdur. Yani, yatırımcının teslim edemediği hisseyi aracı kurum tedarik etmekle yükümlüdür. Bu durumda, aracı kurum söz konusu açığı piyasadan alım yoluyla (buy-in) kapatmak zorundadır. Eğer aracı kurum da yükümlülüğü yerine getiremezse, Takasbank devreye girer ve alımı re’sen gerçekleştirir. Buy-in maliyeti ve temerrüt faizi, aracı kuruma ve dolaylı olarak yatırımcıya yansıtılabilir.
Ayrıca yatırımcılar, açığa satış pozisyonunu sürdürmek için ödünç alma yoluna gidebilir. Bu işlem, pay senetlerinin aracı kurum ya da Takasbank Ödünç Pay Senedi Pazarı üzerinden geçici şekilde temin edilmesini içerir. Ödünç işlemi genellikle vadeli yapılır ve yatırımcı bu süre boyunca faiz ya da komisyon öder. Eğer yatırımcı vade sonunda hisseleri teslim edemez, geri çağırma talebine uymaz ya da ödünç ücretini ödemezse, temerrüde düşer. Bu nedenle, yine aynı süreç işler: Aracı kurum yükümlülüğü yerine getirmeye çalışır, başaramazsa Takasbank devreye girer ve sonuçta yatırımcı kusurundan kaynaklanan maliyetler yatırımcıya yansıtılabilir.
Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) ise temerrüt süreci farklı işler. Burada başlangıç teminatı ve sürdürme teminatı gibi kavramlar vardır. Piyasa hareketleri nedeniyle teminat seviyesi düşerse, aracı kurum yatırımcıya teminat tamamlama çağrısı yapar. Yatırımcı çağrıya uymazsa, pozisyonlar aracı kurum tarafından tasfiye edilebilir. Bu tasfiye işlemi çoğu zaman borcu sonlandırır ve ek temerrüt faizi uygulanmaz. Ancak tasfiye sonucu oluşan zarar teminattan büyükse veya işlem maliyetleri (komisyon, BSMV, vs.) karşılanamazsa, tasfiye sonrası doğabilecek bakiye farkına temerrüt faizi işletilebilir.
Tüm bu süreçler, hem yatırımcıların hem de aracı kurumların temerrüt riskiyle karşı karşıya olduğunu gösterir. Bu nedenle, yatırımcıların teminat seviyelerini sürekli izlemeleri ve aracı kurumların etkin risk yönetimi uygulamaları kritik önem taşır.
Borsa Yatırımda Temerrüt Riski Neden Önemlidir?
Bir şirketin temerrüde düşmesi, doğrudan maliyetler olarak zarar tazmini, gecikme faizini ve ek finansman maliyetlerini beraberinde getirir. Ancak bunun ötesinde, şirketin piyasa itibarı ve kredi notu olumsuz etkilenir; bu durum sermaye maliyetlerinde yükseliş ve finansmana erişimde kısıtlamalar yaratır.
Hisse senedi yatırımcıları temerrütten doğrudan finansal zarar görmez, çünkü hisse senedi bir borçlanma aracı değil, bir ortaklık payıdır. Ancak temerrüt haberleri ve finansal zorluklar şirketlerin hisse senedi fiyatlarında olumsuz etkileyebilir. Çünkü şirketlerin likidite ve nakit akışına dair güvenin zedelenmesi, yatırımcı güveninde azalmayı beraberinde getirerek, şirketin piyasada değerinde ciddi kayıpları tetikleyebilir.
Öte yandan, temerrüde düşen şirketin ihraç ettiği tahvil, bono veya diğer borçlanma araçlarına yatırım yapan yatırımcılar doğrudan kredi riskine maruz kalır. Bu yatırımcılar, hem anapara geri ödemelerinde hem de faiz ödemelerinde aksama nedeniyle beklenen nakit akışlarını kaybedebilir.
Bu açıdan yatırımcıların temerrüt riskini yönetmek için portföy çeşitlendirmesi, kredi notu takibi, şirketin likidite ve finansal yapısının düzenli analizi gibi uygulamaları titizlikle yerine getirmek önemlidir.
CDS Mekanizması ile Temerrüt Riskinin Finansal Yönetimi
Temerrüt konusunu ele alırken, muhtemelen adını pek çok yerde duymuş olacağınız CDS’lere (Credit Default Swap) de değinmemek olmaz. CDS’leri, bir ülkenin ya da şirketin borçlarını geri ödeyememe riskine karşı tasarlanmış türev bir ürün ve temerrüt riskinin finansal bakımdan sigortalanmasını sağlayan bir araç olarak tanımlayabiliriz.
Buna göre CDS alan yatırımcı, temelde borçlunun temerrüde düşmesi durumunda, belirli bir prim (spread) karşılığında korunma satın almış olur. Nasıl ki, risk yükseldikçe sigortalama primleri de artarsa, CDS primindeki artış eğilimi, söz konusu borçlunun yükümlülüklerini yerine getirememe olasılığının arttığını sinyaller. Bu yüzden ülke CDS priminin yükselmesi, piyasanın temerrüt riskine dair algısının arttığını gösterir.
Bu risk algısındaki değişim, tahvil piyasası başta olmak üzere diğer varlık sınıflarını da etkileyebilir. Temerrüt riskine dair artış, tahvil yatırımcılarının daha yüksek getiri talep etmesine neden olur ve bu da tahvil faizlerinin yükselmesine ve piyasa fiyatlarının düşmesine yol açar. Benzer şekilde, CDS primi yükselmesi hisse senedi piyasalarını da baskılayabilir.
Dolayısıyla CDS’ler, hem bir riskten korunma aracı hem de piyasadaki risk algısını ölçen ve yatırım kararlarında dikkate alınan göstergelerden biri olarak değerlendirilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Temerrüt, borcun vadesinde ödenmemesi durumudur. Eğer borçlunun yükümlülüğü ifa edilebilir durumdayken, vade geçmiş ve ödeme gerçekleşmemişse, borçlu temerrüde düşmüş sayılır. Vade belirtilmemişse, borçlunun yazılı olarak ihtar edilmesi gerekir.
Temerrüt faizi; anapara tutarı, faiz oranı ve gecikme süresine göre hesaplanır.
Temerrüt Faizi = Anapara x Faiz Oranı x (Gecikme Günü / 365)
Faiz oranı sözleşmede belirtilmemişse, yasal oran uygulanır.
Temerrüt, borçlu için faiz yükü, tazminat riski ve itibar kaybı doğurur. Alacaklı taraf açısından ise tahsilat sürecinin uzaması, nakit akışının bozulması gibi sonuçlara sebep olur.
Zamanında ve eksiksiz ödeme için otomatik ödeme talimatlarını kullanma, etkili nakit akışı yönetimi, erken uyarı sistemleri ve sözleşme takibi temerrüde düşme riskini azaltır.
Alacaklı, temerrüde düşen borçludan temerrüt faizi ve varsa zararlarının tazminini talep edebilir. Edim sürekli bir borç ilişkisine dayanıyorsa, sözleşmeyi feshetme hakkı da doğabilir.
Temerrüt faizi oranı, taraflar arasında sözleşmede belirlenmişse bu oran esas alınır. Aksi takdirde, Takasbank’ın belirlediği oranlar veya ticari işlemler için geçerli yasal temerrüt faizi oranı uygulanır.