Lisanslı ve Geniş Yetkili Aracı Kurum - Lisans No: G-039 (398)

Kâr Marjı Nedir? Kâr Marjı Nasıl Hesaplanır?

Evren Deniz - Kurumsal İçerik Uzmanı

Kâr marjı, bir şirketin satışlarını kâra dönüştürebilme derecesini ölçmek için yaygın olarak kullanılan kârlılık oranlarından biridir. Kâr marjları, şirketin ürün ve/veya hizmet satışından elde ettiği 1 liralık hasılat başına ne kadar kazandığını ortaya koyar ve elde edilen gelirinin yüzdesel olarak ne kadarlık kısmının kâra çevirebildiğini gösterir.

Kâr Marjı Nedir?

Basitçe söylemek gerekirse, kâr marjı, şirketin gerçekleştirmiş olduğu her 1 liralık satıştan kaç kuruş kâr sağladığını gösterir. Örneğin, kâr marjı %40 olan bir şirket, gerçekleştirdiği her 1 liralık satıştan, 40 kuruş kâr sağlamış demektir.

Bir şirketin miktar olarak daha yüksek kârlılığa ulaşabilmesinin iki yolu vardır: Satış miktarının veya kâr marjı düzeyinin yükseltilmesi…

1000 lira satış yapan ve kâr marjı %20 olan bir şirket, 1000 liralık satış sonucunda 200 lira kâr edecektir. Aynı satış düzeyinde, kâr marjının %30’a çıkarılması, kâr miktarını da 300 liraya taşır. Satışlar artığı hâlde kâr miktarı aynı derecede artmıyor ya da azalıyorsa, bunun sebebi ancak kâr marjının düşmüş olması olabilir. Bu yüzden kâr marjı; bir şirketin, genel sağlığını göstermenin yanında, benzer şirketlere göre rekabet avantajına sahip olup olmadığını ölçmek için de önemli bir finansal göstergedir.

Benzer şirketlere göre daha yüksek kâr marjının arkasında rekabet avantajına sahip olma ve ölçek ekonomisinden faydalanma gibi faktörler yatar. Benzer bir ürün ya da hizmet satışından daha yüksek kâr elde edebilmek için, ürün veya hizmet kalitesinde bir farklılaştırma yapmak, marka imajını yükseltmek ya da aynı ürün veya hizmeti daha düşük maliyetle üretebiliyor olmak gerekir.

Kar Marjı Hesaplama

Kâr marjı göstergeleri, şirket analizlerinde gerek yatırımcılar gerekse finansal analistler tarafından sıklıkla kullanılır.

Kâr marjı, şirketin farklı kâr kalemlerinin, toplam net satışlarına bölünmesiyle elde edilir ve bu sayede işletmenin satışlarından elde ettiği gelir ile (ciro/hasılat) bu satışların maliyetleri arasında yüzdesel bir ilişki kurulur. Kâr marjı şu şekilde hesaplanır:

Kâr Marjı = (Hasılat- Satışların Maliyeti) / Hasılat

Şimdi bir şirketin Gelir Tablosu’nda yer alan farklı kâr kalemlerini düşünelim: Brüt kâr, faaliyet kârı, net kâr…

Söz konusu bu kâr kalemlerine ait değerler hasılata bölünerek, ilgili kâr kalemine ait kâr marjına ulaşılabilir.

Diğer taraftan, FAVÖK’ün (faiz, amortisman ve vergi öncesi kâr) hasılata oranlanmasıyla da, FAVÖK marjı bulunabilir.

Örnek Kâr Marjı Hesaplamaları

Borsa İstanbul’da işlem gören bir şirket olan Hektaş’ın finansal raporlarına bir göz atalım. Hektaş’ın, 2021-2022 dönemi için beyan ettiği rakamlara bakarak kâr marjlarını hesaplayabiliriz. İhtiyacımız olan kalemler: 

  • Hektaş’ın 2022 için toplam net satışı (cirosu): 5.237.435.134 TL
  • Hektaş'ın 2022 brüt kârı: 2.100.689.394 TL
  • Hektaş'ın 2022 FAVÖK: 1.518.487.044 TL
  • Hektaş'ın 2022 net kârı: 789.048.260 TL

Brüt kâr marjını belirlemek için, brüt kârı yıl içinde sağlanan toplam ciroya bölmemiz gerekiyor.

2.100.689.394 TL / 5.237.435.134 TL

  • Hektaş'ın 2022 brüt kâr marjı: %40

Şimdi de FAVÖK (Faiz, amortisman, vergi öncesi kâr) marjını bulalım.

1.518.487.044 / 5.237.435.134

  • Hektaş'ın 2022 FAVÖK marjı: %29

Net kâr marjını belirlemek için de, bu sefer net kârı, yine yıl içinde gerçekleştirilen toplam satışa bölüyoruz.

789.048.260 TL / 5.237.435.134 TL

  • Hektaş'ın 2022 net kâr marjı: %15

Aynı hesaplamayı, faaliyet kârı ya da vergi öncesi kâr değerleri için de yaparak, faaliyet kâr marjı veya vergi öncesi kâr marjlarını da bulabiliriz.

Kâr Marjı Neden Önemlidir?

Bir şirketin ana amacı istikrarlı ve sürdürülebilir bir kârlılık olduğu için, kâr marjı da bir şirketin finansal performansını değerlendirmek için önemli bir ölçüttür. Ayrıca benzer şirketlere kıyasla kâr marjının durumu, şirketin rekabet gücü hakkında da yatırımcıya fikir verir. Ancak, her sektör ve hatta her endüstri farklı bir yapıda olduğundan “Bir şirketin ideal kâr marjı oranı ne kadar olmalıdır?” sorusunun yanıtı da faaliyette bulunulan sektöre ve şirketin gelir yaratma politikasına göre değişecektir.

Başlarda da değindiğimiz şekilde kârlılık artışı iki yoldan gerçekleşir: Satışların artırılması ve/veya kâr marjlarının yükseltilmesi…

Satışların artması pazar payının artırılması veya yeni pazarlara açılma ile mümkündür. Kâr marjlarının daha yüksek bir seviyeye taşınabilmesi ise, satış fiyatlarının artırılması veya üretim sürecinde katlanılan çeşitli maliyetlerin düşürülebilmesine bağlıdır ve her ikisi de şirketin rekabet gücü ile yakından ilişkilidir.

Örneğin ölçek ekonomisine sahip olmak bir şirket açısından önemli bir rekabet avantajı sağlar. Ölçek ekonomisi çıktı miktarı arttıkça ortalama üretim maliyetinin düşmesi ve bu sayede daha yüksek kâr marjı sağlanması demektir.

Diğer taraftan üretilen ürün ya da hizmetlerin, benzer şirketlere göre daha yüksek fiyatlardan satılabilmesi de marka bilinirliği, müşteri sadakati gibi faktöre bağlı olarak ortaya çıkabilir.

Rekabet Avantajı Sağlayan Unsurlar Nelerdir?

Rekabet avantajı, bir şirketi rakiplerine göre bir adım öne taşıyan faktörleri içerir ve rekabet avantajına sahip şirketler kâr marjlarını ya da genel olarak satışlarını artırmak suretiyle kârlılıklarını yükseltme potansiyeline sahip olurlar.

Bir şirkete rekabet avantajı sağlayarak kâr marjlarının artırmasını sağlayabilecek birçok faktör bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Maliyet avantajı: Benzer ürünü veya hizmeti rakiplerine göre daha düşük maliyetle üretebilen bir şirket, daha yüksek kar marjına ulaşır.
  • Ürün farklılaştırması: Yaşadığımız dünyada birçok piyasa tekelci rekabet piyasası görünümündedir. Bu tür piyasalar için anahtar kelime farklılaştırmadır. İkame mallara göre daha farklı özellikler veya faydalar sunabilen bir ürün üreten bir şirket, bu farklılaştırma sayesinde, rakiplerine kıyasla daha yüksek fiyatlarla da müşterileri kendisine çekmeyi başarabilir.
  • Markalaşma: Güçlü ve prestijli bir marka, bir şirketi rakiplerinden ayrışarak müşteri bağlılığı oluşturabilir ve bunun örneğini hayatımızın birçok yerinde görürüz. Örneğin aynı zamanı gösteren iki farklı saat arasındaki fiyat farkı devasa ölçülerde olabilir; fakat buna rağmen yüksek fiyatlı ürün talep görmeye devam eder. Bu durum, ürün farklılaştırması ile ilişki olduğu kadar markalaşmayla da yakından ilintilidir.
  • Müşteri hizmetleri: Mükemmel müşteri hizmetleri ve satış sonrası desteği sağlamak, olumlu bir üne ve müşteri bağlılığına dönüşür ve bu da rekabet avantajı yaratır.
  • İnovasyon: Steve Jobs “Çoğu zaman insanlar, siz onlara gösterene kadar neye ihtiyaç duyduklarını bilmezler.” demiştir. İnovatif ürün veya hizmetler üretebilen şirketler, tüketici alışkanlıklarında sarsıcı değişimlere yol açabilir. Yenilikçi bir ürünün fiyatlamasında ise, şirketler büyük bir avantaja sahip olurlar.
  • Ölçek Ekonomisi: Aslında bu başlı başına ele alınacak kadar önemli bir konudur. Ancak şu kadarını söylemek gerekir ki, belirli bir ölçeğin üzerinde bir büyüklüğe sahipseniz, ortalama üretim maliyetlerini düşürmeye de o kadar muktedir olursunuz. Diğer taraftan ölçek ekonomisinin sağladığı avantaj, belirli bir seviyeden sonra negatife de dönebilir ve buna da negatif ölçek ekonomisi denir.
  • Kaynaklara erişim: Nadir doğal kaynaklara veya yüksek nitelikli beşeri sermayeye erişebilen şirketler, bu kaynaklara erişemeyen rakiplerine karşı rekabet avantajı elde edebilirler.

İstikrarlı bir biçimde yüksek kâr marjı sağlayan şirketlerde, yukarıdaki faktörlerin bazılarının farklı ölçülerde var olduğunu görebilirsiniz.

Tüm bunlara rağmen kâr marjları bir şirketin finansal performansını değerlendirmek için kullanılan tek ölçüt değildir. Bazı şirketler daha düşük kâr marjı ile yüksek satış miktarı hedeflerken, bazıları lüks veya niş mallar satarak yüksek marjla daha düşük satış hacmine sahip olabilir.

Kâr marjı oranları, karşılaştırma yapabilmek ve bir şirketin kâr yaratma gücünü anlayabilmek bakımından önemli olmakla birlikte, daha düşük bir kâr marjı, bir şirketin kâr etmediği veya başarılı olmadığı anlamına gelmez. Bu yüzden yatırım kararı verilirken, bunun yanında; şirketlerin nakit akışı, varlıkları, borçları ve diğer finansal oranları da dikkate alınmalıdır.

GCM Yatırım Farkıyla, Borsa İstanbul’da Yatırım Yapın

Geleceğinizin inşasına bugünden başlayın ve yarınlarınıza yatırımı yarına ertelemeyin.

Öyleyse şimdi siz de GCM Yatırım’da kendiniz için bir Yatırım Hesabı başvurusu yapın ve tasarruflarınızı Borsa İstanbul’da değerlendirin.

Üstelik borsa hesabınız açılana kadar, dilerseniz GCM Yatırım’ın sunduğu eşsiz ayrıcalıktan siz de faydalanabilir ve kullanımı tamamen ücretsiz olan “Demo Hisse Hesabı” ile 100.000 TL sanal parayla hiç risk almadan Borsa İstanbul’da yatırım yapmanın deneyimini yaşayabilirsiniz.

GCM Yatırım ile Borsa Yatırımı Yapmak İçin Ücretsiz Demo Hesabınızı Şimdi Oluşturun

DENEMEYE FOREX İLE BAŞLAYIN

Denemeye başla butonuna tıklayarak GCM'den elektronik ileti almayı, kullanım koşullarını, kişisel verilerin işlenmesine ilişkin aydınlatma metni ve izin Formu'nu kabul ediyorum.
Diğer Makaleler
DeFi, adeta bir bilim kurgu romanının sayfalarından fırlamış gibi görünen, kripto para dünyasının en heyecan verici kavramlarından biridir. Merkeziyetsiz finansın kısaltması olan DeFi, bankalar gibi geleneksel finansal aracılara ihtiya ...
Bitcoin ve Ethereum gibi kripto paraların yükselişiyle birlikte, kripto para piyasasının değişken dünyasını dengelemeye destek olmak için yeni bir dijital varlık türü ortaya çıktı: Stablecoin’ler. Gün&uum ...
Delist Ne Demek? Bir menkul kıymetin (örneğin, hisse senedi veya kripto para birimi), işlem gördüğü borsanın kotasyon şartlarını kaybetmesi veya farklı sebepler nedeniyle borsada liste dışı bırakılması (kotasyondan çıkarıl ...
Airdrop'lar, 2010'ların başında trol diye tabir edilen kişilerin birilerine istenmeyen dosyalar gönderme imkânını keşfetmesiyle moda oldu. Ancak günümüz fintech dünyasında airdrop kavramı farklı bir anlam kazanmıştır. ...
Blockchain teknolojisinden güç alan kripto para dünyası, yer kürenin görece olarak yeni keşfettiği bir alan; bu yüzden kripto para piyasası Bitcoin’in 2009 senesinde ortaya çıktığından beri genellikle d&uu ...
Rezerv para, genellikle merkez bankalarının veya diğer finansal kuruluşların, ülkelerinin döviz rezervlerinin bir parçası olarak büyük miktarlarda tuttukları, küresel olarak tanınan para birimlerini, gelişmiş ülke ...
ÜCRETSİZ DENEME HESABI İLE RİSK ALMADAN DENEMEYE BAŞLAYIN!
Denemeye başla butonuna tıklayarak GCM'den elektronik ileti almayı, kullanım koşullarını, kişisel verilerin işlenmesine ilişkin aydınlatma metni ve izin Formu'nu kabul ediyorum.
Yardıma mı ihtiyacınız var? Müşteri temsilcimize merhaba deyin!
Web sitemizi ziyaret eden kullanıcılara mümkün olan en iyi yatırım deneyimini sunabilmek için çerezler (cookieler) kullanmaktayız. Çerez politikalarımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.