PPK Kararı Sonrası Kimya, Petrol, Plastik Sektörü
Sıkılaştırıcı para politikalarının gölgesinde kur, faiz ve büyüme dengesi içerisinde üretim alt yapısının temel göstergesi olan sanayi endeksi ülke ekonomisi açısından kritik öneme sahip olmaktadır. Enflasyonist ortamda ulusal para birimindeki değer kaybına karşı sıkılaştırıcı para politikasının uygulanması finansman maliyetinde artışa neden olmaktadır. Dolayısıyla üretimde büyük girdi maliyetleri olarak yer tutan finansman maliyetlerinin artması üretim hacminin daralması anlamına gelmektedir.
Ayrıca maliyet yönlü enflasyonist ortamda talebin yetersiz kalması ve buna bağlı olarak satışların düşmesi karlılığı, dolayısıyla üretimi olumsuz etkilemektedir. Bu durumda enflasyonist ortamda kur, faiz ve büyüme dengesinin korunabilmesi açısından teorik olarak Merkez bankasının faiz artımına gitmesinin yanında dış ticaret odaklı üretimi destekleyen politikalarında geliştirilmesi beklenmektedir.
Bu bağlamda sıkılaştırıcı para politikalarının devam etmesinin yanında seçici kredi politikasının da uygulamaya konması gündeme getirilmişti.
Bu doğrultuda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile 11 banka arasında imzalanan ihracatçılara ilişkin kredi protokolüyle ilgili, "Kalıcı refah artışı için ihracatı önceliklendirmeye devam edeceğiz. 2024 yılında dezenflasyon ve ekonomide yapısal dönüşüm hız kazanacak. İç talebin yavaşlayacağı bir döneme gireceğiz. Firmalarımızın üzerine düşen ise ihracatı önceliklendirmek." değerlendirmesinde bulunmuştu.
21 Eylül 2023 Para Politikası Kurulu kararında da politika faizinin 25’ten 30’a yükseltilmesi kararıyla birlikte; Kurulun, "faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir" ifadesinden sanayi üretimi teşvik edici politikaların hayata geçirileceği anlamını çıkarabiliriz.
Sanayi Üretim Endeksi Aylık Raporu
TÜİK Temmuz 2023 verilerine göre, sanayi üretim endeksi aylık değişim raporunda da görüldüğü üzere sanayi üretimi azalan eğilime girerek temmuz ayında %0.4 geriledi.
Kaynak: TÜİK
Plastikten kozmetiğe, ilaçlardan boyalara kadar birçok alanda sağladığı nihai ürünlerin yanı sıra, pek çok sektöre de (otomotiv, inşaat, metal, madeni ürünler, tekstil, elektrikli eşya, kağıt ve hizmet vb.) ara mal ve hammadde temin eden bir sanayi dalı olan Kimya, Petrol ve Plastik sektörü Sınai endeksi içerisinde önemli role sahiptir. Bunun yanı sıra sektör, temizlik ürünleri, boya, kozmetik ürünleri, ilaçlar gibi tüketim mallarının yanı sıra, tarım sektörü için gübreler ve tarım ilaçları, kimya sanayinin de dâhil olduğu imalat sanayinin ihtiyaç duyduğu organik ve inorganik kimyasallar, boyalar, laboratuvar kimyasalları, termoplastikler ve benzeri ürünleri üretmektedir. Bu yönüyle de Kimya, Petrol, Plastik sektörü insan yaşamı için de önemli role sahiptir.
Kimya, Petrol, Plastik sektörü, sanayi sektörleri arasında en fazla ithalat yapan sektörlerdendir. Yurt içi üretimin yetersizliği, sanayiciyi ithalata yönlendiren en önemli faktördür. Kimya, Petrol, Plastik sektöründe ithalatı yapılan ara mallara baktığımız zaman büyük bir bölümünü petrokimyasal ürünlerin oluşturduğu görülmektedir. Dolayısıyla etkin para politikası yürütülmesi Sanayi üretimine dolayısıyla Kimya, Petrol, Plastik sektörüne olumlu yansıyacak ve üretim hacmi artacaktır. Aksi takdirde üretim hacmi gerileyerek sektörün tedarik sağladığı sektörleri de olumsuz etkileyecektir. Bu durum uzun vadeli konjonktürde ekonomik büyümeyi yavaşlatacaktır.
TUPRS, SASA, GUBRF, HEKTS ve PETKM gibi başlıca şirketlerin yer aldığı Kimya, Petrol, Plastik sektörüne yönelik araştırma raporumuzda sektör açısından önem arz eden (aktif karlılık, öz sermaye karlılığı, esas faaliyet karı büyüme, borç kaynak oranı, aktif devir hızı vb.) gibi önemli finansal performans göstergeleri değerlendirilmiştir.
*Not: Fast Web Mali Analiz’e göre hisse puanlaması
Analiz sonuçlarına göre, sektörde ön plana çıkan ilk beş şirket sırasıyla TUPRS, EGGUB, AYGAZ, OZRDN ve POLTK olmuştur.
Bu bağlamda TUPRS’ın sektörde ilk sırada yer almasında %90,21 ile sektör ortalamasının üstünde öz sermaye karlılığı ve %102,04 ile sektör ortalamasının üstünde esas faaliyet karı büyüme oranına sahip olmasının etkili olduğu yorumunu yapabiliriz. Yine bu bakış açısı ile incelediğimizde EGGUB %87,61’lik sektör ortalamasının üstünde öz sermaye karlılığı elde etmesi ve %22,07’lik sektör ortalamasının altında borç kaynak oranına sahip olmasının etkili olduğunu söyleyebiliriz. Buna ek olarak iki şirketin aktif karlılığını göz önünde bulundurduğumuzda yine sektör ortalamasının üstünde yer aldığı görülüyor. Ayriyeten ön plana çıkan şirketlerin PD/DD ve F/K oranlarının sektör medyanına yakın seyrettiğini söyleyebiliriz.
Teknik Değerlendirme
Teknik açıdan değerlendirirsek Kimya, Petrol, Plastik sektörü Mayıs ayından bu yana sürdürdüğü yükseliş ivmesini devam ettiremeyerek 12200-12500 bölgesi altında hareketine devam ediyor. Endeks bunun yanı 20 günlük hareketli ortalamanın da altında kalarak kısa vadeli pozitif görünümünü koruyamadı diyebiliriz. Mevcut durumda endeksin negatif yönde hareketinde 11884 ve kırılması durumunda 11032 seviyelerinden alacağı tepki takip edilebilir. Endeks geri çekilmeye devam etse de Fibonacci Retracement 11884 ve 11032 seviyelerinden destek alarak pozitif ivmesine devam etmesi halinde tekrar 12200 ve 12500 seviyelerine doğru hareketlilik olabilir. Özellikle 12200-12500 bölgesi üstüne geçilmesi ve kalıcılık sağlanması pozitif ivmeyi güçlendirebileceğinden, bu bölgeden endeksin destek almasıyla birlikte yeni tarihi zirveleri konuşabiliriz. Bu bakımdan pozitif ivmenin devamlılığı değerlendirmesi yapabilmek adına 12200-12500 bölgesi üstünde kalıcılık aranabilir. Aksi takdirde endeksin 12200-12500 bölgesi üstünde kalıcılık sağlayamaması durumunda 11884 ve sonrasında 11032 seviyelerine doğru geri çekilme görebiliriz. Endekste geri çekilme olsa dahi 11032-10341 kritik bölgesi altına inmedikçe negatif görünümden söz edemeyebiliriz.