OPEC’te Güven Kazanma Çabası
OPEC ve Rusya liderliğindeki OPEC dışı üreticilerden oluşan ortaklık, Aralık ayı başında günlük ham petrol üretimini toplamda 2,2 milyon varil kesme kararı aldı. Ancak karar istenen etkiyi oluşturamadı. Bunun talep ve OPEC dışı üretim ile ilgili kısmını diğer çalışmalarımızda inceleyeceğiz.
OPEC ile ilgili olan kısım Örgüt’ün taahhütlerini yerine getirme konusunda yeterli güveni sağlayamaması. Güven konusu da kendi içinde birçok başlığa ayrılabilir. Önceki dönemde iç ve dış sorunlarla boğuşan bazı üyelerin muaflık kazanmasının yanı sıra, Rusya’nın Batı yaptırımları sonrasında sağlıklı veri sağlamayışı bunlardan bazıları.
Son toplantıda özellikle Afrikalı üreticiler kesinti kararına yüksek sesle muhalefet ettiler. Angola açıkça kendilerine dayatılan kotayı uygulamayacaklarını, üretimi artıracaklarını açıkladı. Daha sonraki günlerde ülkenin Örgüt’ten ayrılma kararını takip ettik. Ülkenin 1 günlük 1 milyon varilin hemen üzerindeki üretim miktarının artık Örgüt denetiminde olmaması, yeni kesintilerin gerekliliği konusunu ön plana çıkarabilir. Hali hazırda OPEC dışı üretim ve zayıf talebe karşılık kesinti kararları sadece dengeleyici bir unsur oldu.
Aşağıda OPEC+ katılımcıları, varsa uygulanan kota düzeyleriyle birlikte Ekim ve Kasım dönemlerine ilişkin üretim seviyeleri veriliyor. (Kaynak: Uluslararası Enerji Ajansı)
OPEC içinde muafiyete sahip olmayan on üyelerin yarısı Kasım ayı kotasının üzerinde üretim yapmış durumda. Bunlar arasında Örgüt’ün en yüksek üretime sahip üyesi Suudi Arabistan da var. Bu döneme kadar kotanın oldukça altında üretim yapan, bu nedenle yeni kota dayatmasına karşı çıkıp örgütten ayrılan Angola’nın oluşturacağı boşluğun nasıl tamamlanacağı merak konusu. Ancak Örgüt’te çatlak oluşması güveni sarsıyor.
Kota anlaşmasından muaf tutulan üç ülke olan İran, Libya ve Venezuela’ya bakıldığında İran üretiminin arttığı, diğer iki ülkede ise değişiklik olmadığı görülüyor. Güvensizlik başlığına ek olarak, İran’da artan üretim kota kararının etkinliğinin düşük olmasında öne çıkan faktörlerden biri.
OPEC’e destek vererek OPEC+’yı oluşturan ülkelerde ise sadece Meksika üretiminin arttığı görülüyor. Meksika kota anlaşmasına dahil değil. Rusya’nın üretimi de taahhüt edildiği şekilde ilerliyor görünüyor. Ancak ülkenin bu konuda pek şeffaf olmadığını hatırlatmak gerekiyor. Özellikle Batı yaptırımları sonrası Asya pazarına yoğunlaşmış durumda. Yani Rusya petrolü küresel pazardan izole edilebilmiş değil.
Bu verilere göre Kasım ayında toplam OPEC+ üretimi yaklaşık 43 milyon varil oldu. Güvenilirliği ve anlaşmanın uygulanabilirliği gibi sübjektif yorumları bir tarafta bırakırsak, üretim miktarı nedeniyle Örgüt’ün hala kritik bir rol üstlendiği yadsınamaz bir gerçek. Sadece OPEC üretimi bile küresel üretimin yaklaşık 27% civarına tekabül ediyor. Buna 5 milyon varillik ek kapasite dahil değil. Dolayısıyla OPEC’in ABD üretiminde artışa dayanacak yaptığı zayıf talep – bol arz tahminleri dikkatli şekilde takip edilmeli.
OPEC+’nın çabalarının önündeki en büyük engel ise OPEC dışı üretim ile zayıf seyreden talep. Bu durum yeni adımlar atılmasını zorunlu hale getirebilir. Bu konuda da para politikalarının şekillenmeye başlayabileceği yıl ortasına doğru hareketliliğin belirgin şekilde yön bulmaya çalışması beklenebilir.
OPEC için en zorlayıcı durum ise, fiyatlar düşse de yükselse de pastadan aldığı payın gittikçe azalıyor oluşu.