Enerji Fiyatlarında Çöküş ve 2023 Beklentilerine Etkileri
- 2023 talepte canlanma sürecinin tahmin yılı olabilir
- Büyüme beklentileri yakından izleniyor
- Enerji fiyatları enflasyon beklentilerini, dolayısıyla para politikasını etkileyebilir
Enerji fiyatları için 2022 çok çalkantılı bir yıl oldu. Rusya’nın çıkarttığı savaş tüm dengeleri alt üst etti. Yılın ikinci yarısında piyasa bu koşullara ayak uydurmaya çalışsa da, bir taraftan arz sorunları nedeniyle artan fiyatlar, bir taraftan doğrudan para politikasıyla ilgili olmayan fiyat artışlarının önü alınamayınca uygulanan agresif faiz artırımları büyüme beklentilerini çok önemli ölçüde baskıladı.
İşte bu baskılanma ile birlikte özellikle petrol fiyatlarında 2022 ortasından bu yana başlayan geri çekilme, yeni yılın ilk iki işlem gününde 9%’luk kayıpla hassasiyetini bize tekrar hatırlattı.
Talep endişelerinin başında Çin geliyor. Sıfır vaka politikasından çıkış süreci, aynı zamanda vaka artışlarına da yol açtı. Önümüzdeki süreçte vaka artışının, sıfır vaka politikasından çıkış amacı olan ekonomik aktiviteyi artırma amacına zarar verip vermeyeceği önemli olacak. Bu nedenle 2023’ün özellikle ilk çeyreği, bölgedeki vaka sayısı ve aktivite rakamları yakından takip edilecek.
ABD ve Avrupa tarafı da büyüme beklentilerinin baskılanması nedeniyle kritik role sahip. Hafta içinde Avrupa’da açıklanan imalat ve hizmet aktivitesi rakamları piyasa beklentilerine kıyasla olumlu olsa da, henüz genişleme sınırını geçemedi. Bölge’yi enerji tedariği konusunda da zor bir yıl bekliyor.
ABD tarafında ise Fed’in çabaları enerji fiyatlarındaki düşüşle desteklenerek enflasyonu hala hedeften uzak olmasına rağmen aşağı çekmeyi başardı. Ancak istihdamın güçlü seyretmesi ve tüketim eğiliminin gücü hala risk oluşturuyor.
Yukarıdaki grafikte görülebileceği gibi, enerji fiyatlarının enflasyon üzerindeki olumlu etkisi şu ana kadar Fed politikalarına yardımcı oldu.
Petrol tarafında şu an neredeyse tüm koşullar talebe odaklanmış durumda. Buna üretim faktörleri de dahil diyebiliriz. Çin başta olmak üzere büyük tüketicilerin ekonomilerinin canlılığı, yılın ilk çeyreği veya ilk yarısında daha net bir tablo sunabilir.
Diğer kritik durum ise ABD’de Biden yönetiminin neredeyse 40%’ını sattığı Stratejik Petrol Rezervleri’nin (SPR) durumu. SPR’nin telafi edilmesi için geri alımlar yapılması gerektiğinde, bunun hangi fiyatlardan, hangi miktarlarla yapılacağı hem petrol fiyatları, hem de ABD akaryakıt fiyatları için önemli olacak.
Doğalgaz konusunda da yılın ilk çeyreğinin de etkili geçmesi bekleniyor. ABD’de Freeport LNG Tesisi’nin faal hale gelip gelmeyeceği hem ABD ihracatı, hem Avrupa stokları için önemli hale gelebilir. Son dönemde hava tahminleri doğalgaz fiyatlarının sert şekilde baskılanmasına yol açtı.
Avrupa ve ABD’de 2 hafta ve 1 aylık hava tahminler, 30 yıllık mevsim ortalamasının oldukça üzerinde hava sıcaklıklarını gösteriyor. Bu durum hem ABD, hem Avrupa fiyatlarında baskı oluşturan unsur oldu. 2023 yılında ise Freeport gelişmeleri ABD tarafında takip edilecek. Avrupa kanadında enerji daha da büyük bir sorun olmaya başlayabilir.
Öte yandan mevsimsellik nedeniyle doğalgaz fiyatları ısınma döneminde daha çok hava tahminlerine bağlı seyrederken, ısınma dönemi bitimi olan bahar aylarında stok telafilerinin artması nedeniyle yükseliş gösterebiliyor.
Petrol ve doğalgaz fiyatları yılın ilk çeyreğinde daha net bir yol haritası ortaya çıkarma potansiyeli ortaya koyuyor. Bunun da yine aynı dönemde, 2023 yılı için birçok ülkede para politikası kararlarında bile etkili olması söz konusu.