Türkiye’de Enerji Sektörü Yatırımları
Yenilenebilir enerji ve yeşil dönüşüm son dönemde dikkat çeken gündem maddeleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Tabii en önemlisi de karbon emisyonunu azaltmak. Karbon emisyonu azaltımı konusuyla ilişkili olarak kapsamlı olarak inceleme yaptığımız Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Türk Şirketlerini Nasıl Etkileyecek raporumuza göz atarak detayları inceleyebilirsiniz. Rapora ulaşmak için linke tıklayabilirsiniz.
Yenilenebilir enerji kaynakları, doğanın kendi evrimi içinde sürekli olarak var olan enerji kaynakları olarak tanımlanır. Bu kaynakların en büyük özellikleri karbondioksit emisyonlarını azaltarak çevreyi korumak, yerli kaynaklar olmalarıyla enerjide dışa bağımlılığı azaltmak, istihdamı artırmak ve geniş destek görmektir. Hidro, jeotermal, güneş, rüzgar, odun, bitki artıkları, biyokütle, gel-git ve dalga gibi kaynaklar bu kategoriye dahildir. Bu kaynaklar, ulaşılabilirlik, mevcudiyet ve kabul edilebilirlik özelliklerini taşırlar.
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre;
2023 yılı Ekim ayı itibarıyla ülkemizin kurulu enerji gücü 105.964 MW'a ulaşmıştır. Enerji kaynaklarına göre dağılım ise şu şekildedir: %29,8 hidrolik enerji, %23,9 doğal gaz, %20,6 kömür, %11 rüzgâr, %10,5 güneş, %1,6 jeotermal ve %2,6 diğer kaynaklar. Ayrıca, ülkede toplamda 12.868 elektrik üretim santrali bulunmaktadır; bunların 754'ü hidroelektrik, 68'i kömür, 363'ü rüzgâr, 63'ü jeotermal, 344'ü doğal gaz, 10.784'ü güneş ve 492'si diğer kaynaklardan enerji üretmektedir.
Yatırımlar
Aşağıdaki tablolarda kabul tarihi 2023 Ocak – Haziran dönemini kapsayan yatırımlar görülmektedir.
Kaynak: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
→ Yukarıdaki tabloda yatırım yapan şirketler arasında Borsa İstanbul’da işlem gören PETKM, ENJSA, AYDEM, ZOREN, GOODY gibi şirketlerinde bulunduğu görülmektedir.
Toplam İlave Kurulu Güç
Aşağıdaki tabloda ise yapılan yatırımlar sonucunda (Termik, HES, RES, BİYOKÜTLE, JEOTERMAL, GES) toplamda kaç MW İlave Kurulu Güce ulaşıldığı görülmektedir.
Elektrik Üretim Tesisi Yatırımlarının Kurulu Güce Göre Dağılımı
Aşağıdaki pastada görüldüğü gibi yapılan yatırımlar sonucunda %48 ile RES en büyük paya sahipken ikinci sırada %34,99 ile Biyokütle, Jeotermal üçüncü sırada ise %10,71 ile Termik yer alıyor. GES payı ise bulunmuyor.
Anlaşılan o ki, önemli bir unsur GES tarafında eklenen kurulu gücün ve toplam payın sıfır görünmesine sebep olmuş. Bu durum, GES yatırımının sonucunda kurulu gücün artmamasına rağmen birleşik yenilenebilir elektrik üretim tesisinin yardımcı kaynağına ilişkin bir durum olarak ortaya çıkmış. Yani, elektriksel kurulu güçte bir artış olmamış fakat bu durum GES'in destekleyici bir kaynak olarak görülmesine neden olmuş gibi gözüküyor.
Kaynak: T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Verimlilik Artırıcı Proje (VAP) Destekleri
Verimlilik Artırıcı Projeler (VAP), enerji verimli ekipman ve sistem kullanımı, yalıtım, rehabilitasyon, proses düzenlemeleri ve atık enerji geri kazanımı gibi çözümleri içeren projelerdir. Bu projeler, gereksiz enerji kullanımı, atık enerji ve enerji kayıplarını azaltarak veya önleyerek enerji verimliliğini artırmayı hedefler. Kojenerasyon sistemleri gibi çözümleri de içerirler. VAP ile işletmeler yaptıkları tasarrufla hem kendi hem de ülke ekonomisine katkı sağlamaktadırlar.
Bu VAP projeleri için KDV hariç 5 milyon Türk Lirası'na kadar olan yatırımlara, proje bedelinin en fazla %30'u oranında hibe desteği sağlanmaktadır. Bu destekten faydalanmak için, lisans sahibi olmayan ancak yıllık toplam enerji tüketimi 500 TEP (ton eşdeğeri petrol) ve üzerinde olan ticaret ve sanayi odalarına bağlı endüstriyel işletmeler başvurabilir.
Proje Sonuçları
Not: Yukarıdaki tablo 15.06.2023 tarihli sonuçları göstermektedir.
Kaynak: Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı
Değerlendirme
→ Sektördeki son gelişmeler arasında Uluslararası Enerji Ajansı’nın yayımladığı (IEA) Dünya Enerji Görünümü Raporu dikkat çekiyor. Rapor, temiz enerji dönüşümü ve hızlanan ivmenin etkisiyle fosil yakıt talebinin 2030'a kadar zirve yapacağını, kömür, petrol ve doğal gazın küresel enerji arzındaki payının ise %80'lerden %73'e düşeceğini öngörüyor. Önceki raporlara kıyasla ABD'deki 2030 elektrikli araç kayıtlarının tahmini %50'ye çıkarılırken, Avrupa ve Çin'deki yenilenebilir enerji kaynaklarındaki artışın fosil yakıt talebinde azalmaya katkıda bulunduğu belirtiliyor. IEA İcra Direktörü Fatih Birol, temiz enerji dönüşümünü desteklemenin önemine dikkat çekerek, petrol ve doğal gazın dünya enerji ve iklim geleceği için güvenli seçenekler olduğu iddiasının artık zayıf göründüğünü belirtiyor. Birol, hükümetlerin, şirketlerin ve yatırımcıların temiz enerjiye destek vermeleri gerektiğini vurguluyor. Aslına bakılırsa ortak hedef net sıfır emisyona ulaşmak olarak karşımıza çıkıyor. Ülkemizde de bu konuda çalışmaların sürdüğünü görüyoruz. Türkiye'nin Dünya Bankası ile işbirliği içinde Yeşil Finans Projesi için Türkiye Sınai Kalkınma Bankası AŞ'ye 155 milyon dolarlık kredi sağlayacağı belirtildi. Proje, yeşil finansmanın işletmelere sunulması, yeşil teknoloji yatırımlarının desteklenmesi ve finansal sektörün çeşitlendirilmesini hedefliyor. Türkiye Yeşil Fonu adında bir girişim sermayesi yatırım fonu oluşturularak, yeşil ve yenilikçi dönüşüm firmalarına kaynak sağlanacak. Fon, Sermaye Piyasası Kurulu mevzuatına tabi olacak ve Dünya Bankası kredisinin yanı sıra diğer yatırımcılardan da kaynak alarak büyümeyi hedefliyor. Bu kredi, fonun ilerleyen dönemde kaldıraç etkisiyle daha fazla kaynak çekmesini sağlayacak.