Reeskont Nedir?
- Reeskont Nedir?
- Reeskont Kredisi Nedir?
- TCMB Reeskont Kredileri Nasıl İşler?
- Reeskont Faiz Oranı Nedir ve Nasıl Belirlenir?
- Reeskont Hesaplama Nasıl Yapılır?
- Reeskont Kredisi Kimler İçin Uygundur?
- Reeskont ve İskonto Arasındaki Fark Nedir?
- Reeskontun Ekonomideki Yeri ve Etkisi
- Reeskontun Yatırımcıya Etkisi Var mı?
Günümüzde merkez bankaları, para politikasını şekillendirirken politika faiz oranları ve niceliksel araçlar gibi güçlü enstrümanlara yaslanıyor. Ancak bir zamanlar, 20. yüzyılın finans dünyasında yıldızı parlayan bir mekanizma vardı: Reeskont.
Bankaların acil nakit ihtiyaçlarını karşılamak için sıkça başvurduğu bu araç, bugün yerini faiz koridoru ve repo gibi daha etkili alternatiflere bırakmış durumda. Yine de reeskont, finansal sistemde beklenmedik sıkışıklıklar yaşandığında "yedek bir valf" olarak hâlâ hazır bekliyor.
Reeskont faizi, piyasa koşullarını doğrudan belirleyen birincil araç olmaktan çıkmış olsa da, merkez bankalarının elinde gerektiğinde devreye alınabilecek bir seçenek olarak varlığını sürdürüyor. Gelin, bu gizemli finansal köprünün ne olduğunu ve nasıl çalıştığını birlikte keşfedelim.
Reeskont Nedir?
Reeskont, daha önce iskonto edilmiş bir kıymetin, belirli bir bedel karşılığında yeniden iskonto edilmesi işlemidir. Özellikle döviz gelirine sahip olan ihracatçı ve döviz kazandırıcı sektörlerde faaliyet gösteren firmalara destek sağlamak amacıyla kullanılan bu işlem, bankaların ellerinde bulunan ve henüz vadesi gelmemiş ticari senetleri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) belirli bir iskonto oranı üzerinden nakde çevirmesini sağlar. Reeskonta kabul edilecek ticari senet türleri ve diğer tüm hususları belirleme yetkisi ise, Merkez Bankası Kanunu’na göre TCMB’ye aittir.
Merkez bankası, reeskont kanalı ile bankalara kısa vadeli likidite sağlar; bankalar ise elde ettikleri fonları piyasadaki nakit ihtiyacını karşılamak için kullanabilir.
Reeskont Kredisi Nedir?
Reeskont kredisi, TCMB’nin ihracatçılar ve döviz kazandırıcı faaliyetlerde bulunan işletmeleri desteklemek amacıyla sunduğu uygun maliyetli, kısa vadeli bir finansman türüdür. Bu kredi modeli, firmaların ellerinde bulunan ve henüz vadesi gelmemiş ticari senetleri erken dönemde nakde çevirmesine olanak sağlar.
Burada Merkez Bankası, doğrudan firmaya kredi vermek yerine, ticari bankalar aracılığıyla işlem yapar. Dolayısıyla bankalar, firmaların iskonto ettirdiği senetleri Merkez Bankası’na yeniden sunar ve bu senetler üzerinden fon sağlar. Bu mekanizma hem firmalara uygun faizle finansman sağlarken hem de bankaların likidite yönetimini kolaylaştırır. Firma, nakit akışını hızlandırırken, banka da öz kaynaklarını tüketmeden kredi verebilir.
Firmalar, reeskont kredisiyle genelde piyasa faizlerinin altında maliyetle finansman sağlayarak likidite ihtiyaçlarını karşılar. Bu süreçte, banka firmaya uyguladığı iskonto oranı ile Merkez Bankası’ndan aldığı reeskont faiz oranı arasındaki farktan kazanç elde eder. Örneğin, banka bir firmanın senetlerini %46,25 faizle iskonto ederken, Merkez Bankası’ndan reeskont işlemi için güncel olarak %43,25 oranında faiz ödeyebilir.
TCMB Reeskont Kredileri Nasıl İşler?
Reeskont kredisi süreci genel olarak şu aşamalardan oluşur:
- Firma Başvurusu: İhracatçı ya da döviz kazandırıcı firma, bankasına finansman talebinde bulunur.
- Senet Teslimi ve İskonto: Firma, bankaya vadeli bir ticari senet verir. Banka, bu senedi iskonto ederek, yani vadesinden önce faiz indirimi yaparak nakde çevirir.
- Reeskont İşlemi: Banka, iskonto ettiği senedi Merkez Bankası’na götürür ve “reeskont” yaptırır. Bu, senedin ikinci kez iskonto edilmesi anlamına gelir. Merkez Bankası, reeskont faiz oranı üzerinden senedin bugünkü değerini bankaya öder.
- Fonların Kullanımı: Banka, Merkez Bankası’ndan aldığı bu fonları uygun koşullarla firmaya kredi olarak kullandırır.
Reeskont Faiz Oranı Nedir ve Nasıl Belirlenir?
Türkiye’de reeskont işlemlerine dair tüm kurallar ve şartlar, TCMB’nin yetkisiyle şekillenir. Banka, para politikası hedeflerine paralel olarak, reeskont kredilerinin azami tutarını ve kredi türlerine göre limitlerini titizlikle belirler. Merkez Bankası’nın reeskont faiz oranı, para politikasının bir parçası olarak ekonomideki enflasyon, likidite durumu ve para arzına göre değişiklik gösterir.
Ayrıca TCMB, uygun gördüğü ticari senetleri teminat gösterenlere avans imkânı da tanır; bu teminatlar genellikle sadece ticari senetlerdir, ancak avans işlemlerinde devlet tahvilleri ve borsada işlem gören tahviller de kullanılabilir.
Reeskont faizleri, günümüzde para politikası aracı olarak geçmişe kıyasla daha sınırlı bir etkiye sahip olsa da, bankaların likidite maliyetini ve kredi koşullarını kısmen etkiler.
Reeskont Hesaplama Nasıl Yapılır?
Diyelim ki bir bankanın elinde vadesi 90 gün sonra dolacak, nominal değeri 100.000 TL olan bir ticari senet var. Banka, bu senedi nakde çevirmek için TCMB’ye reeskont işlemi yaptırmak istiyor. TCMB’nin reeskont faiz oranı güncel olarak %X olarak belirlenmiş (örneğin, %43,25). Banka, bu senedi reeskont ettirirken, içsel iskontolama yöntemiyle senedin bugünkü değerini hesaplar ve nominal değer ile bugünkü değer arasındaki fark kadar bir iskonto (faiz) kesintisi yapılır.
Hesaplama şu formülle yapılır:
F = A / (1 + m × t/360)
Burada:
- F: Senedin bugünkü değeri (bankanın TCMB’den aldığı tutar)
- A: Senedin nominal değeri (örneğin 100.000 TL)
- m: Yıllık faiz oranı (%43,25 ise 0,4325)
- t: Senedin vadesi (gün olarak, örneğin 90 gün)
Formüle yerleştirdiğimizde:
F = 100.000 / (1 + 0,4325 × 90/360)
F = 100.000 / (1 + 0,4325 × 0,25)
F = 100.000 / (1 + 0,108125)
F = 100.000 / 1,108125 ≈ 90.236,80 TL
İskonto tutarı = A - F = 100.000 - 90.236,80 = 9.763,20 TL
Banka, bu senedi TCMB’ye reeskont ettirirken, 90.236,80 TL alır ve 9.763,20 TL tutarında bir iskonto kesintisiyle karşılaşır. Böylece banka, vadesi gelmemiş senedi erken dönemde nakde çevirmiş olur.
Reeskont Kredisi Kimler İçin Uygundur?
Reeskont kredisi, genellikle ihracatçı firmalar ve döviz kazandırıcı hizmet sağlayıcı şirketler için uygundur. Örneğin, bir tekstil ihracatçısı, yurtdışına mal göndermeden önce hammadde alımı için reeskont kredisinden faydalanabilir.
Bu kredi türü, işletmelerin ihracat öncesi üretim sürecinde hammadde temini, nakliye, gümrükleme ve diğer operasyonel giderlerini finanse etmelerine yardımcı olur. Ayrıca ihracat sonrası, yurtdışından gelecek döviz ödemelerinin tahsilatına kadar geçen sürede likidite ihtiyacını karşılamak amacıyla da kullanılabilir.
Reeskont ve İskonto Arasındaki Fark Nedir?
İskonto ve reeskont işlemleri, temelde vadeli senetlerin vadesinden önce nakde çevrilmesini ifade eder, ancak taraflar ve işleyiş açısından aralarında önemli farklar vardır.
İskonto işleminde vadeli bir senet, elinde bulunduran kişi tarafından bir ticari bankaya kırdırılır. Banka, senedin nominal değerinden vadesine göre faiz düşer ve kalan tutarı peşin olarak müşteriye öder.
Reeskont işleminde ise ticari banka, müşteriden aldığı vadeli senetleri Merkez Bankası’na ikinci kez iskonto ettirir. Bu durumda senedin mülkiyeti Merkez Bankası’na geçer. Dİğer bir ifadeyle zincirin sonunda son merci Merkez Bankası olur.
Bankalar bu yolla Merkez Bankası’ndan genellikle piyasa koşullarına göre daha uygun faizle fon sağlar. Özellikle döviz reeskont kredilerinde, ihracatçıya sağlanan finansman vade sonunda döviz olarak geri ödenir ve Merkez Bankası bu dövizi rezervlerine ekler; bu nedenle döviz reeskontları rezerv artırıcı bir etki yapar.
Ayrıca yine çoğu kere birbirine karıştırılan reeskont ile avans işlemleri arasında da ince bir fark vardır. Her ikisi de bankalara geçici likidite açısından rahatlama sağlar; ancak avans işleminde belirli senetler sadece teminat olarak gösterilir ve reeskont kredisinde olduğu gibi mülkiyet devri söz konusu olmaz.
Reeskontun Ekonomideki Yeri ve Etkisi
Reeskont, bankaların vadesi gelmemiş senetleri Merkez Bankası nezdinde iskonto ettirerek likidite sağlayabildiği geleneksel bir mekanizmadır. Teorik olarak bu araç, bankalara düşük maliyetli fon imkânı sunarak kredi genişlemesini ve dolayısıyla ekonomik aktiviteyi canlandırma potansiyeli taşır. Ancak günümüz finansal sisteminde reeskontun rolü önemli ölçüde değişmiştir. Modern para politikalarında faiz koridoru, repo işlemleri ve zorunlu karşılık oranları gibi daha etkili araçlar öne çıkarken; reeskont hacimlerinin toplam kredi piyasası içinde oldukça sınırlı bir paya sahip olduğu görülmektedir.
Bununla birlikte, reeskont tamamen işlevsiz hale geldiği de söylenemez. Özellikle ihracatçı ve döviz kazandırıcı sektörlere yönelik hedefli desteklerde kullanılmaya devam eden bu kanal, ayrıca finansal sistemde olağanüstü durumlarda devreye alınabilecek stratejik bir ayar mekanizması olarak varlığını sürdürmektedir.
Dolayısıyla para politikası aktarım mekanizmalarının zayıfladığı veya piyasalarda beklenmedik sıkışıklıkların yaşandığı dönemlerde, reeskontun "yedek likidite kapısı" olarak yeniden önem kazanabileceği unutulmamalıdır.
Reeskontun Yatırımcıya Etkisi Var mı?
Reeskont işlemleri doğrudan bireysel yatırımcıyı etkilemez; çünkü reeskont esas olarak bankalar ile TCMB arasında gerçekleşen bir finansman sürecidir. Ancak dolaylı yoldan bazı hisse grupları üzerinde etkisi olabilir.
Örneğin, reeskont faiz oranlarının düşürülmesi ve limitlerinin artırılması ile reeskont yoluyla sağlanan ucuz fonlama, bankaların maliyetlerini düşürme potansiyeli taşır ve bu da bankacılık hisseleri açısından pozitif olabilir.
Benzer şekilde, ihracat yoğun şirket hisseleri açısından döviz reeskont kredileri, firmaların finansman maliyetlerini azaltarak nakit akışını güçlendirir. Örneğin, otomotiv sektöründe faaliyet gösteren ve yüksek ihracat hacmine sahip bir firmanın hisseleri, reeskont kredisi ile finansman maliyetlerinin düşmesi ile olumlu etkilenebilir.
Döviz kuru açısından ise döviz reeskont kredilerinin geri ödemelerinin döviz cinsinden yapılması, TCMB rezervlerini artırarak kur istikrarına katkı sağlar. Rezervlerin güçlenmesi ve ani dalgalanmaların sınırlanması, firmaların mali planlamalarını daha öngörülebilir şekilde yapmalarına yardımcı olur.
Ancak tüm bu etkilerin derecesi, reeskont kredilerinin hacmi ve erişim kriterlerinin kolaylığı ile ilişkilidir. Bu nedenle, kredi hacmi sınırlı ve erişim koşulları sıkı olduğunda, reeskontun borsalara ve genel olarak piyasalara olan doğrudan etkisi zayıflamakta ve ana para politikası araçları yanında ikincil plana düşmektedir. Nitekim TCMB bu bağlamda, reeskont faiz oranının para politikası etkinliğinin mevcut durumda önemini kaybettiğine vurgu yapmaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Reeskont, daha önce iskonto edilmiş ticari senetlerin TCMB tarafından ikinci kez iskonto edilerek bankalara likidite sağlanmasıdır. Bankaların kısa vadeli fon ihtiyacını karşılar ve özellikle ihracat teşviki ile döviz rezervlerini artırmak için hedefli bir para politikası aracı olarak kullanılır.
İhracatçı firmalar ve döviz kazandırıcı faaliyet gösteren işletmeler reeskont kredisi kullanabilir.
Reeskont faiz oranı, Merkez Bankası’nın para politikası hedefleri, ekonomik göstergeler ve likidite koşulları dikkate alınarak TCMB tarafından belirlenir.
Reeskont faizleri, bankaların fonlama maliyetini etkileyerek kredi koşullarını dolaylı olarak şekillendirir, ancak günümüzde toplam kredi piyasasındaki sınırlı payı nedeniyle etkisi zayıftır.
Reeskont işlemleri doğrudan yatırımcıyı etkilemez; dolaylı olarak bankacılık ve ihracat yoğun şirket hisseleri üzerinde sınırlı bir etkisi olabilir.
Reeskont hesaplamasında, senedin nominal değeri iç iskonto yöntemiyle bugünkü değere indirgenir. Formül: F = A / (1 + m × t/360)