Eylül ayı enflasyon verisi piyasa beklentilerinin oldukça üzerinde gelerek, 16 aydır devam eden dezenflasyon sürecini sona erdirdi. Piyasanın medyan beklentisi aylık %2,5, yıllık ise %32,38 seviyesindeydi. Ancak açıklanan rakamlar aylık %3,23, yıllık ise %33,29 olarak gerçekleşti. Özellikle aylık bazda gelen bu güçlü artış, sadece beklentileri aşmakla kalmadı ve geçtiğimiz yılın aynı döneminde görülen %2,97’lik yükselişin de üzerinde gerçekleşti.
Eylül ayında TÜFE’de yalnızca alkollü içecekler ve tütün grubunda düşüş görülürken, diğer tüm harcama kalemlerinde fiyatlar yükseldi. Özellikle gıda, giyim ve eğitim gruplarındaki artışlar genel enflasyonun üzerinde gerçekleşti.
Gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki %4,62’lik artış, aylık enflasyona 1,11 puan katkı yaparken eğitim fiyatlarının %17,9 yükselmesi 0,48 puan etkide bulundu. Konut ve ulaştırma kalemleri enflasyonu 0,44’er puan, giyim ve ayakkabı grubu ise mevsimsel etkilerle 0,22 puan yukarı taşıdı.
Bu tablo, enflasyondaki yavaşlama eğiliminin şimdilik sekteye uğradığını gösterirken, piyasa üzerinde de belirgin bir baskı yarattı. Yüksek enflasyon sonrası risk iştahının azalması, yatırımcıların daha temkinli bir pozisyon almasına neden oluyor. Diğer yandan, TCMB’nin önümüzdeki dönemde nasıl bir politika adımı atacağına dair soru işaretleri de yeniden gündemin merkezine taşınmış durumda.
Bundan sonraki süreçte enflasyonun yönü, aylık verilerin seyrine göre belirlenecek. Dolayısıyla her ay açıklanacak rakam, hem piyasaların fiyatlama davranışları hem de para politikasının şekillenmesi açısından kritik önem taşıyacak. Bu çerçevede 23 Ekim’de gerçekleşecek Para Politikası Kurulu toplantısında çıkacak karar, yakından takip edilecek başlıklardan biri olacak.
Rezervler tarafına baktığımızda 26 Eylül ile biten haftada artış yaşandığı görüldü. Döviz rezervlerinde 1,6 milyar dolar artış yaşanırken, altın rezervlerinde 2,5 milyar dolar artış kaydedildi. Bu gelişmelerle birlikte brüt rezervler 183,00 milyar dolar oldu. Net rezervlerde 70,40 milyar dolar seviyesinden 72,7 milyar dolara ulaşmış oldu.
Küresel piyasalarda veri akışı, ABD’de hükümetin kapatılması ile birlikte veri akışında ciddi bir azalma izlenirken dışarıda ECB, Fed ve BoE gibi önemli merkez bankaları başkanlarının ve Fed üyelerinin konuşmaları takip edilecek gelişmelerin başında yer alacaktır.
Yurt içi piyasalarda ise, Mevsim Etkilerinden Arındırılmış TÜFE, Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu, Sanayi Üretimi, Hazine Nakit Dengesi, Aylık Yabancı İşlemleri, Perakende Satışlar ve Haftalık Para, Banka ve Menkul Kıymet İstatistikleri yer alacak.
Bist100 endeksi haftayı yüzde 2,62 düşüşle 10.858,52 seviyesinden tamamladı.
Haftalık bazda en iyi şirket performansı yüzde 12,24 yükselişle GENIL, yüzde 11,12 yükselişle ECILC ve yüzde 11,08 yükselişle CWENE tarafında gerçekleşirken en kötü performanslarsa yüzde 31,11 düşüşle DSTKF yüzde 15,63 düşüşle ENERY ve yüzde 15,23 düşüşle SASA tarafında gerçekleşti
Haftalık bazda en iyi sektör performansı yüzde 5,63 yükselişle TİCARET olurken yüzde 1,80 yükselişle ARACI KURUMLAR yüzde 1,11 yükselişle İLETİŞİM takip eden pozitif endeksler olarak izlendi. En çok düşen sektörlerse yüzde 26,39 düşüşle FİNANSAL KİRAMALA FAKTORİNG, yüzde 9,27 düşüşle HALKA ARZ yüzde 7,02 düşüşle ORMAN KAĞIT BASIM takip eden negatif endeksler olarak izlendi.
BİST100 Endeksinde Haftanın En’leri
Yurt içi piyasalara yönelik Araştırma Departmanımızın hazırladığı;
→ Eylül ayı tüm karmaşıklığıyla geride kalırken Ekim ayıda bazı belirsizlikleriyle beraber başladı. Enflasyon verilerine bağlı olarak TCMB’nin faiz patikasında nasıl bir yol izleyeceği merakla beklenirken bir yandan S&P’nin Türkiye değerlendirmesinde olumlu sonuç gelebilme ihtimali de gündemimizde yer alıyor. Diğer taraftan siyasi cephedeki gelişmelerde volatiliteyi artıran faktör olarak karşımıza çıkabilir. Ayın sonuna doğru başlayacak olan bilanço sezonu açısından sektör ve şirket değerlendirmeleri de oldukça önemlidir. Detaylı analize ‘’Geride Kalan Eylül, ''Yeni Beklentilerle Ekim'' raporundan ulaşabilirsiniz.