Yunanistan Sıkıntısı
Avrupa Birliği’nin baskın güçleri, Yunanistan’dan emekli maaşlarında indirim, vergilerde artış yapılmasını istiyor. Yunanistan kabul etmiyor, konu ekonomik olmaktan çıktı, demokrasi sorunu oldu diyorlar. Yunanistan’ın kurtarma programında son gün 30 haziran. Eğer uzlaşı sağlanmazsa Yunan yetkililer IMF’ye ödemenin yapılmayacağını dile getiriyorlar. Avrupa’lı yetkililerden “Yunanistan ile anlaşma sağlanamazsa ülke birlikten çıkar” açıklamaları duyuyoruz, bu tarz cümleler çok rahat kullanılır hale geldi. Peki bu rahatlık gerçek mi yoksa Yunanistan üzerinde baskı kurmak için mi kullanılıyor? Yunanistan gerçekten birlikten çıksa bile etkisi geçici mi olur?
Yunanistan birlik içinde ekonomik anlamda küçük bir ülke olabilir. Fakat birlikten çıkmasının etkisi çok daha büyük olacaktır. Yunanistan’ın gelir yaratmadan, borcu borçla çevirerek borcunu ödeyemeyeceğini herkes kabul ediyor, bu şekilde sorun sadece ötelenmiş oluyor. Borcun milli gelire oranı %165 oranında. Ülke Troyka’nın planını uygulasa bile 2020 yılında borcun milli gelire oranı %120’ye geriler gözüküyor.
Birliğin güçlü ortaklarının Yunanistan üzerinde tavizsiz tutumu “kötü örnek” olmasın diye düşünülebilir fakat kemer sıkma politikalarıyla da ülkenin mesafe kat edemediği açık.
Uzlaşma ümidini son dakikaya kadar (ama o son dakikadan önce değil) korumaya devam ediyoruz. Aksi takdirde, ülkenin birlikten çıkması piyasalarda ciddi bir çalkantıya sebep olabilir. ECB’nin tahvil alım programı ile ağır aksak toparlanan birlik şu dönemde Yunanistan’ın default olmasını veya birlikten çıkmasını göze almaz diye düşünüyorum. Çünkü Yunanistan’ın kurtarılmasının maliyetinin, ülkenin birlikten çıkma maliyetinden daha düşük olduğunu düşünüyorum.
Her ne kadar Alman Dax endeksi ciddi şekilde geri çekilse de Euro/Dolar paritesinde uzlaşma umudunun hala korunduğu görülüyor.
Eğer Yunanistan gerçekten gözden çıkarıldıysa, Yunanistan’ın birlikten çıkması birliğin geleceği için daha iyi olur düşüncesi varsa, ülke birlikten çıkmadan/çıkarılmadan önce piyasalarda tsunami etkisi yaratmaması için, piyasaların Avrupa’lı yetkililerce hazırlanması gerek.