İstihdam verileri sonrasında ABDde gözler perakende satışlarda
Yılın ortalarına doğru yaklaşıldıkça, küresel piyasalarda ABD ekonomisine ilişkin beklentiler ve ülkenin Merkez Bankası’nın (FED) para politikası tarafında atacağı olası adımlar giderek daha fazla önem kazanmaya başlıyor. Yatırımcıları şaşırtan ABD’nin istihdam göstergelerinin ardından Mart ayının ikinci haftasında ise dünyanın en büyük ekonomisi için açıklanacak makro-ekonomik göstergeler arasında özellikle perakende satış rakamları dikkat çekiyor.
FED’in faiz artışı konusundaki zamanlaması, petrol fiyatlarındaki değişimler, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) tahvil alımlarına başlaması ve Yunanistan’a ilişkin gelişmeler yeni hafta ile birlikte global piyasaların gündemindeki başlıklar olarak dikkat çekiyor. Ancak, geçtiğimiz haftanın son işlem gününde ABD’den gelen güçlü istihdam rakamları sonrasında FED’e ait beklentiler varlık fiyatlarında etkili olmaya devam ediyor diyebiliriz.
Sol taraftaki grafikte, aylık bazda ABD’nin perakende satış hacimlerindeki yüzdelik değişimler görülüyor. Buna göre 2014’ün başlarında öne çıkan güçlü yükselişin, aynı yılın genelinde ivme kaybeden bir artışla ilerlediği, son olarak da azaldığını söyleyebiliriz. İlgili düşüş, sağ taraftaki grafikte Aralık ve Ocak aylarında daha net bir şekilde görülüyor. ABD’nin perakende satışlarındaki bu gerilemenin temel olarak iki önemli faktörden kaynaklandığı düşünülüyor. Bunlardan ilki, ülkede yaşanan soğuk havaların halkı mağaza ve marketlerden uzak tutmasının etkisi olarak değerlendirilirken, diğeri ise, ucuzlayan benzin fiyatlarının ABD’lilerin ceplerinde kalmasını sağladığı paranın, halk tarafından henüz yeni harcamalara yönlendirilmediği düşüncesinin olduğunu ifade edebiliriz.
Perakende ve çekirdek perakende satışların beklentilerin altında kalması halinde, FED’in faiz artımını öteleyebileceği beklentileri zemin bularak Dolar’da değer kayıpları izlenebilir. Diğer taraftan rakamların, Şubat’ta perakende satışların tahminlerden daha fazla yükseldiğine işaret etmesi halinde, Haziran’da faiz artırımı yapılacağı düşüncesi güçlenerek, Dolar’a, diğer ülke para birimleri karşısındaki son yükselişlerini genişletme ortamı sağlayabilir.
FED’in faiz artışı konusundaki zamanlaması, petrol fiyatlarındaki değişimler, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) tahvil alımlarına başlaması ve Yunanistan’a ilişkin gelişmeler yeni hafta ile birlikte global piyasaların gündemindeki başlıklar olarak dikkat çekiyor. Ancak, geçtiğimiz haftanın son işlem gününde ABD’den gelen güçlü istihdam rakamları sonrasında FED’e ait beklentiler varlık fiyatlarında etkili olmaya devam ediyor diyebiliriz.
Şubat ayı tarım dışı istihdam değişimi verisinin beklentilerin üzerinde olumlu açıklanmasının ardından piyasalar tabi ki yine işgücü piyasası hakkından bilgiler verecek haftalık işsizlik maaşı başvurularını yakından takip edecekler. Ancak ABD ekonomisindeki ekonomik aktivitelerin yaklaşık üçte ikisini oluşturan perakende satışlar verisi de, ekonominin sağlığını görebilme adına Şubat ayına ait önemli bilgiler verecek.
Sol taraftaki grafikte, aylık bazda ABD’nin perakende satış hacimlerindeki yüzdelik değişimler görülüyor. Buna göre 2014’ün başlarında öne çıkan güçlü yükselişin, aynı yılın genelinde ivme kaybeden bir artışla ilerlediği, son olarak da azaldığını söyleyebiliriz. İlgili düşüş, sağ taraftaki grafikte Aralık ve Ocak aylarında daha net bir şekilde görülüyor. ABD’nin perakende satışlarındaki bu gerilemenin temel olarak iki önemli faktörden kaynaklandığı düşünülüyor. Bunlardan ilki, ülkede yaşanan soğuk havaların halkı mağaza ve marketlerden uzak tutmasının etkisi olarak değerlendirilirken, diğeri ise, ucuzlayan benzin fiyatlarının ABD’lilerin ceplerinde kalmasını sağladığı paranın, halk tarafından henüz yeni harcamalara yönlendirilmediği düşüncesinin olduğunu ifade edebiliriz.
Perakende ve çekirdek perakende satışların beklentilerin altında kalması halinde, FED’in faiz artımını öteleyebileceği beklentileri zemin bularak Dolar’da değer kayıpları izlenebilir. Diğer taraftan rakamların, Şubat’ta perakende satışların tahminlerden daha fazla yükseldiğine işaret etmesi halinde, Haziran’da faiz artırımı yapılacağı düşüncesi güçlenerek, Dolar’a, diğer ülke para birimleri karşısındaki son yükselişlerini genişletme ortamı sağlayabilir.