FOMC ve BOE beklentileri
Geride kalan haftanın yoğun makro-ekonomik veri akışı sonrasındayeni 5 günlük işlem döneminde küresel piyasalarda gözler yine büyük merkez bankalarında olacak. Ancak bu kez dikkat çeken nokta ise, diğer gelişmiş ekonomilerin aksine, piyasalarda ne zaman faiz artırımına gideceği sorusu sorulan ABD ve İngiltere merkez bankalarına ilişkin gelişmelerin gündemde yer alıyor olması.
Özellikle, yaklaşık son bir içerisinde gelişmiş ülkelerin merkez bankalarına ait piyasa beklentilerinde önemli ayrışmalar gerçekleşti. Euro Bölgesi’nde zayıf ekonomik aktiviteler ve düşük enflasyon, Avrupa Merkez Bankası’nı (ECB) para politikası tarafında genişlemeci kalmak zorunda bırakırken, uzun yıllardır devam eden ekonomik durgunluk süreci içerisinden çıkmaya kararlı görünen Japonya’da da yetkililer, gerektiğinde ek parasal önlemler almaktan kaçınmayacaklarını ifade ediyorlar. Bu görünümün yanında, istihdam piyasasında kaydedilen ilerleme sonrasında ABD Merkez Bankası’nın (FED) aylık tahvil alımlarını kısmaya başlayarak, gevşek para politikası duruşunu değiştirmeye başlaması dikkat çekiyor. İngiltere ise, 2013’ün ikinci yarısından itibaren göstermiş olduğu önemli toparlanma ile ülkenin Merkez Bankası’na (BOE) ilişkin beklentilerin hızlı bir şekilde değişmesine yol açtı. Özetle, Euro Bölgesi ve Japonya tarafında “ucuz para” dönemi devam edecek gibi görünürken, ABD ve İngiltere’de ise “kolay para” sürecinin yavaş yavaş sona ereceği tahmin ediliyor. Piyasalarda ise, ne zaman faiz artıracağı sorgulanan iki merkez bankası olan FED ve BOE’den gelecek haberler, bu hafta yatırımcıların merceği altında yer alacak.
“FED üyeleri ne düşünüyor?”
FED’in 18 Haziran’da tamamlanan Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısının tutanakları bu hafta Çarşamba günü TR saati ile 21:00’da açıklanacak. FED Başkanı JanetYellen’ın düzenlenen basın konferansında, faizlerin sıfıra yakın tutulmaya devam edileceği mesajı ile Dolar’da kayıplar izlenmesi, toplantının varlık fiyatlarına yansıyan tarafı olarak dikkat çekmişti. Gelişmekte olan ülkelere fon girişinin süreceği düşüncesi ile Başkan’ın ifadelerinden elde edilen bu çıkarımlar, yurtiçindeki alımlara da destek sağlayan bir faktör olarak öne çıkmıştı.
Tutanaklarda ise yatırımcıların incelemeye çalışacağı ana noktanın, FED’in ilk faiz artırımına yönelik ipuçları bulabilecekleri satır araları olacağını ifade edebiliriz. FED’e bağlı 12 merkez bankasının başkanlarının ekonominin gidişatına ilişkin değerlendirmeleri ve eğer toplantıda ilgili konu masada bir ana başlık olarak yer aldıysa, faiz artırımına ait yorumlar, piyasaların beklentilerini şekillendirebileceği için büyük bir önem taşıyor. Eğer mevcut genel düşüncenin (FED’in politika faizini 2015 ortalarında artıracağı düşünülüyor) dışına çıkılmasına yol açabilecek sonuçların FOMC toplantı tutanaklarında yer aldığı görülürse, Dolar’da sert fiyat değişimleri izlenebilir. FED üyelerinin genel olarak faizin daha yakın bir tarihte artırılabileceği düşüncesi içerisinde olmaları, ABD’nin para biriminde değer kazanımlarının görülmesini sağlayabilecekken, bu, Türkiye için pekiyi bir haber olarak değerlendirilmeyecektir. Ancak Başkan Yellen’ın da daha önce ifade ettiği gibi, FED’ üyelerinin yakın bir tarihte faiz artışına çok sıcak bakmadıklarının tutanaklarda öne çıkması, gelişmekte olan ülkelere fon akışını destekleyecekken, Dolar’da da aşağı yönlü hareketlere zemin oluşturabilecektir. Dolayısı ile sadece iç piyasalarda değil, yayınlanacak tutanaklar küresel anlamda da finansal enstrümanlarda etkili olabilir.
“BOE’den değişiklik beklenmiyor”
Piyasaların ne zaman faiz artıracağı sorusuna cevap aradığı bir diğer merkez bankasının da BOE olduğunu ifade etmiştik. BOE’nin bu hafta Perşembe günü tamamlanacak toplantısı sonrasında aldığı kararlar TR saati ile 14:00’da yayınlanacak. Banka’nın politika faiz oranında ve toplam parasal genişleme programında bir değişiklik yapmasının beklenmediğini görüyoruz. Ancak geride kalan yaklaşık bir buçuk yıllık süreç içerisinde önemli bir performans gösteren İngiltere ekonomisinin, BOE üzerinde faiz artırım baskılarını artırdığını söyleyebiliriz. Piyasalarda ise, ada ülkesinin Merkez Bankası’nın bu yılın sonunda, ya da gelecek yılın başında faiz artırımına gideceği düşünülüyor. Bu spekülasyonlar ile yön bulan Sterlin ise faiz artıracak ilk önemli merkez bankasının BOE olacağı düşüncesi ile yükselişini sürdürüyor. Her ne kadar BOE’nin bu ayki toplantısında da bir adım atmayacağı öngörülse de, toplantının karar metninin dikkatle izleneceğini ifade edebiliriz.
Özellikle, yaklaşık son bir içerisinde gelişmiş ülkelerin merkez bankalarına ait piyasa beklentilerinde önemli ayrışmalar gerçekleşti. Euro Bölgesi’nde zayıf ekonomik aktiviteler ve düşük enflasyon, Avrupa Merkez Bankası’nı (ECB) para politikası tarafında genişlemeci kalmak zorunda bırakırken, uzun yıllardır devam eden ekonomik durgunluk süreci içerisinden çıkmaya kararlı görünen Japonya’da da yetkililer, gerektiğinde ek parasal önlemler almaktan kaçınmayacaklarını ifade ediyorlar. Bu görünümün yanında, istihdam piyasasında kaydedilen ilerleme sonrasında ABD Merkez Bankası’nın (FED) aylık tahvil alımlarını kısmaya başlayarak, gevşek para politikası duruşunu değiştirmeye başlaması dikkat çekiyor. İngiltere ise, 2013’ün ikinci yarısından itibaren göstermiş olduğu önemli toparlanma ile ülkenin Merkez Bankası’na (BOE) ilişkin beklentilerin hızlı bir şekilde değişmesine yol açtı. Özetle, Euro Bölgesi ve Japonya tarafında “ucuz para” dönemi devam edecek gibi görünürken, ABD ve İngiltere’de ise “kolay para” sürecinin yavaş yavaş sona ereceği tahmin ediliyor. Piyasalarda ise, ne zaman faiz artıracağı sorgulanan iki merkez bankası olan FED ve BOE’den gelecek haberler, bu hafta yatırımcıların merceği altında yer alacak.
“FED üyeleri ne düşünüyor?”
FED’in 18 Haziran’da tamamlanan Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısının tutanakları bu hafta Çarşamba günü TR saati ile 21:00’da açıklanacak. FED Başkanı JanetYellen’ın düzenlenen basın konferansında, faizlerin sıfıra yakın tutulmaya devam edileceği mesajı ile Dolar’da kayıplar izlenmesi, toplantının varlık fiyatlarına yansıyan tarafı olarak dikkat çekmişti. Gelişmekte olan ülkelere fon girişinin süreceği düşüncesi ile Başkan’ın ifadelerinden elde edilen bu çıkarımlar, yurtiçindeki alımlara da destek sağlayan bir faktör olarak öne çıkmıştı.
Tutanaklarda ise yatırımcıların incelemeye çalışacağı ana noktanın, FED’in ilk faiz artırımına yönelik ipuçları bulabilecekleri satır araları olacağını ifade edebiliriz. FED’e bağlı 12 merkez bankasının başkanlarının ekonominin gidişatına ilişkin değerlendirmeleri ve eğer toplantıda ilgili konu masada bir ana başlık olarak yer aldıysa, faiz artırımına ait yorumlar, piyasaların beklentilerini şekillendirebileceği için büyük bir önem taşıyor. Eğer mevcut genel düşüncenin (FED’in politika faizini 2015 ortalarında artıracağı düşünülüyor) dışına çıkılmasına yol açabilecek sonuçların FOMC toplantı tutanaklarında yer aldığı görülürse, Dolar’da sert fiyat değişimleri izlenebilir. FED üyelerinin genel olarak faizin daha yakın bir tarihte artırılabileceği düşüncesi içerisinde olmaları, ABD’nin para biriminde değer kazanımlarının görülmesini sağlayabilecekken, bu, Türkiye için pekiyi bir haber olarak değerlendirilmeyecektir. Ancak Başkan Yellen’ın da daha önce ifade ettiği gibi, FED’ üyelerinin yakın bir tarihte faiz artışına çok sıcak bakmadıklarının tutanaklarda öne çıkması, gelişmekte olan ülkelere fon akışını destekleyecekken, Dolar’da da aşağı yönlü hareketlere zemin oluşturabilecektir. Dolayısı ile sadece iç piyasalarda değil, yayınlanacak tutanaklar küresel anlamda da finansal enstrümanlarda etkili olabilir.
“BOE’den değişiklik beklenmiyor”
Piyasaların ne zaman faiz artıracağı sorusuna cevap aradığı bir diğer merkez bankasının da BOE olduğunu ifade etmiştik. BOE’nin bu hafta Perşembe günü tamamlanacak toplantısı sonrasında aldığı kararlar TR saati ile 14:00’da yayınlanacak. Banka’nın politika faiz oranında ve toplam parasal genişleme programında bir değişiklik yapmasının beklenmediğini görüyoruz. Ancak geride kalan yaklaşık bir buçuk yıllık süreç içerisinde önemli bir performans gösteren İngiltere ekonomisinin, BOE üzerinde faiz artırım baskılarını artırdığını söyleyebiliriz. Piyasalarda ise, ada ülkesinin Merkez Bankası’nın bu yılın sonunda, ya da gelecek yılın başında faiz artırımına gideceği düşünülüyor. Bu spekülasyonlar ile yön bulan Sterlin ise faiz artıracak ilk önemli merkez bankasının BOE olacağı düşüncesi ile yükselişini sürdürüyor. Her ne kadar BOE’nin bu ayki toplantısında da bir adım atmayacağı öngörülse de, toplantının karar metninin dikkatle izleneceğini ifade edebiliriz.