Petrolde Yükseliş Devam Edecek mi?
Fed’in Mart ayında gerçekleştireceği beyanat birçok piyasa için olduğu gibi, enerji piyasası için de önem kazanmış durumda. Bir taraftan jeopolitik riskler artış gösterirken, diğer tarafta üretim kotasını kademeli şekilde artıran, fakat henüz söz konusu kotayı dolduramayan OPEC+ takip ediliyor.
Fed beklentilerinde son durum
ABD’de enflasyon 7% ile çok ciddi seviyelere çıktı. Fed’in Mart ayında gerçekleştireceği beyanat, enflasyonla mücadele için agresif bir politika izleyip izlemeyeceğini gösterecek. Beyanat ile birlikte yayınlanacak projeksiyonlar sayesinde yılın kalanına ilişkin de ipuçları elde edebileceğiz.
Fed’in politikaları ve enerji fiyatları arasında güçlü bir korelasyon bulunmuyor. Ancak artan borçlanma maliyetleri nedeniyle ABD üretimi üzerinde olası etkileri göz önünde bulundurulduğunda ve Doların da sınırlı etkisi katıldığında takip edilmesi gereken başlıklardan olduğunu söyleyebiliriz.
Mart ayı ile birlikte 25 veya 50 baz puan faiz artırımı seçeneklerinin yanı sıra, yılın kalanında kaç faiz artırımı beklendiğine ilişkin tablo, borçlanma maliyetlerinin seyri ve yükselen petrol fiyatları konusunda ABD üreticilerinin ne kadar iştahlı olabileceği ile ilişkili olacak.
Ek olarak, yükselen petrol fiyatları Fed politikasını doğrudan etkileyebilir. Tedarik zincirindeki aksamalar ve talep artışıyla canlanan fiyatların yanı sıra, yükselen petrol fiyatları da enflasyonu körüklüyor.
Rusya – Batı gerilimi
Rusya Ukrayna sınırına asker yığarak Batı’yı tekrar endişeye soktu. 2014 yılında Kırım’ın ilhak edilmesi ardından birçok ülke sıcak savaş korkusu yaşadı. Bölge’nin petrol üretim miktarı nedeniyle, petrol fiyatları da gerilimden etkilenerek yükselişi destekledi.
Önümüzdeki süreçte bu konuda diplomasi sağlanıp sağlanmayacağı sadece petrol değil, birçok şey için önemli olacak. Öte yandan Biden yönetiminin ABD’de ucuz akaryakıt çabası göz önünde bulundurulduğunda, Rusya ile diplomasi seçeneğini tercih etme konusunda istekli olması daha olası görünüyor. Yine de her iki senaryoya da hazırlıklı olmakta fayda var.
Diplomasi sağlandığı ve gerilim sona erdiği takdirde, petrol fiyatlarında düzeltmeler görülebilir. Ancak mevcut arz açığı korunduğu sürece bunun geçici bir düzeltme olması olası.
İran Nükleer Anlaşması
ABD son haftalarda İran ile nükleer müzakereler konusunda atak yapsa da, henüz somut bir çıkış sağlanamadı. İran ile yapılabilecek bir anlaşma sonrası petrol ihracatının serbest kalması, ülkenin enerji pazarına ilk 6 ayda günlük 500 bin varil petrol sokmasına olanak tanıyabilir. Bunun bir yıl içinde 1 milyon varil üzerine çıkabileceği söyleniyor. Bu durum arz açığında oluşan boşluğun tamamlanması açısından pozitif. Fiyat için ise düzeltmeyi derinleştirebilecek, veya dengenin bulunmasını sağlayabilecek bir gelişme olabilir.
OPEC+
OPEC+ üretim kotasını kademeli şekilde artırma politikasını sürdürüyor. Ancak son aylarda Örgüt üretimini özellikle Afrika’da yer alan üyelerinin üretim aksaklıkları nedeniyle dolduramıyor. Önümüzdeki süreçte bu eksiğin Suudi Arabistan ve Rusya tarafından kapatıp kapatılmayacağı, özetle kotaya uyum yüzdesi fiyatların seyri açısından önemli olacak. Örgüt’ün şimdilik kotayı kademeli gevşetme kararında değişiklik yapması beklenmiyor.
ABD üretim tahminleri ve Stratejik Petrol Rezervleri hamlesi
ABD Enerji Bilgi Dairesi’nin 18 Ocak’ta yayınladığı rapor üretimin artabileceğini gösteriyor. Şubat ayına ilişkin tahminlerde akaryakıt üretiminin 104,9 bin varil / gün artarak 8,54 milyon varile ulaşabileceği öngörülüyor. Modellemeye bağlı bir “tahmin” de olsa bu artış oranı Aralık 2018’den bu yana görülmedi.
Aynı raporda ABD üretiminin Aralık 2022’de en yükseğe ulaşacağı belirtiliyor. Tahminlere paralel üretim artışının gerçekleşmesi ve OPEC+ tarafında üretim artışı da hesaba katıldığında arz açığının bu yıl sonlanarak dengeyi arz fazlasına doğru bozması olası görünüyor. Ancak başta belirttiğimiz Fed politikalarının bu durumu ne denli etkileyeceği de merak konusu.
ABD yönetiminin ucuz petrol için çalışmaları da devam ediyor. Ocak ayında Stratejik Petrol Rezervlerinden 13,4 milyon varil daha petrol salındı. Şu ana kadarki ikinci en büyük SPR operasyonu olduğu görülüyor.
Ham petrolde görünüm
Ham petrol fiyatı yükseliş eğilimiyle birlikte 93 Doları test etmesinin ardından kademeli bir düşüş yaşadı. 21 periyotluk üssel hareketli ortalamanın desteklediği 85,00 – 86,85 bölgesi destek olarak güncel kaldığı sürece yukarı yönlü görünüm devam edebilir. Yükselişlerde 93,00 ve 97,50 seviyeleri majör dirençler olarak takip edilebilir. Düşüşlerde 85,00 altındaki günlük kapanışlar 81,50 seviyesine yönelik geri çekilmeleri destekleyebilir.
Brent petrolde görünüm
Brent petrol fiyatı uzun soluklu maraton ardından 94,50 direnci altında baskılansa da ortalamalar üzerinde kalmaya devam etti. Önümüzdeki süreçte fiyatlamalar 86,00 – 88,60 bölgesi üzerinde kaldığı sürece yukarı yönlü görünüm ön planda olabilir. Yükselişlerde 94,50 ve 99,40 seviyeleri hedeflenebilir. Düşüşlerde 86 Dolar altında oluşabilecek günlük kapanışlar 81,80 seviyesine yönelik geri çekilmeleri destekleyebilir.