İNDİR
Lisanslı ve Geniş Yetkili Aracı Kurum - Lisans No: G-039 (398)

Emtia Piyasalarında Rasyolar ve Yorumlanışı

12 Kasım 2025 GCM Araştırma & Analiz- Araştırma & Analiz FOREX

Rasyo Nedir?

Piyasalarda fiyatın yönü kadar, aynı dönemde diğer varlıkların nasıl davrandığı da önemlidir. Bir varlığın yükselmesi tek başına değerli olsa da, aynı süreçte diğer varlıkların performansını izlemek tabloyu tamamlar. Bazen lider konumdaki varlık öne çıkar, bazen de geri planda kalan bir varlığın konumu daha cazip hale gelir. Bu nedenle fiyat hareketlerini yalnızca kendi içinde değil, piyasanın geneliyle ilişkisi içinde değerlendirmek gerekir.

Rasyolar tam bu noktada devreye girer. Rasyo(oran), iki varlığın fiyatının birbirine oranlanmasıyla oluşturulan ve göreceli güç ilişkisini gösteren bir göstergedir. Fiyatın tek başına sunduğu bilgiyi genişleterek liderlik ve zayıflık eğilimlerini ortaya koyar, trendlerdeki olası dönüşlere ilişkin daha erken uyarılar verebilir. Özellikle emtia piyasalarında arz–talep dengesi, makro görünüm, risk iştahı ve döngüsel temaların birlikte takip edilmesi gerektiğinden rasyolar analistler için güçlü bir araçtır.

Kısacası rasyolar; fiyat hareketinin ötesini görmeyi, varlıklar arasındaki güç geçişlerini takip etmeyi ve piyasanın gerçek yönünü daha net anlamayı sağlar. Doğru yorumlandığında yalnızca mevcut durumu değil, yaklaşan trendin de işaretlerini sunar.

Bu raporda piyasa dinamiklerini çok boyutlu değerlendirebilmek adına emtia piyasalarında sık kullanılan beş temel rasyo ele alınmaktadır. Her bir rasyo arz–talep dengesi, risk algısı, ekonomik döngüler ve varlıklar arası güç ilişkileri hakkında bilgi sunar. Amaç, yalnızca fiyat hareketlerini takip etmeyi değil, aynı zamanda varlıklar arasındaki görece konumlanmayı okumamızı sağlar.

Seçilen rasyolar şunlardır:

  • Altın / Gümüş Rasyosu
  • Altın / Bakır Rasyosu
  • Platin / Paladyum Rasyosu
  • Bakır / Alüminyum Rasyosu
  • Altın / Petrol Rasyosu
  • Buğday / Mısır Rasyosu
  • Soya Fasulyesi / Mısır Rasyosu
  • Petrol / Mısır Rasyosu

Bu rasyolar, hem kıymetli madenler hem sanayi metalleri hem de tarım emtiaları üzerinden piyasanın geniş bir görünümünü sunar. Her biri için temel işleyiş mantığı, tarihsel bağlam ve piyasa koşullarına göre nasıl yorumlanması gerektiği bu raporun ilerleyen bölümlerinde detaylandırılacaktır.

Altın / Gümüş Rasyosu

Altın/gümüş rasyosu, bir ons altının fiyatının bir ons gümüşe bölünmesiyle hesaplanır. Rasyo yükseldikçe altın gümüşe kıyasla göreceli olarak daha pahalı, düştükçe göreceli olarak daha ucuz kabul edilir. Gümüş, yapısı gereği zaman zaman “değerli metal”, zaman zaman ise belirgin biçimde “endüstriyel metal” gibi davranır. Bu nedenle rasyoda yalnızca güvenli varlık dinamikleri değil, aynı zamanda sanayi döngüsü, teknoloji ve enerji temaları (elektronik, güneş paneli üretimi, batarya teknolojileri vb.) de etkili olur. Riskten kaçış dönemlerinde sermaye altına yöneldiği için rasyo yukarı eğilimlidir. Ekonomik toparlanma ve büyüme dönemlerinde ise gümüşün daha duyarlı ve hızlı tepki veren yapısı öne çıkar. Gümüş altından daha güçlü performans gösterebilir ve rasyo aşağı yönlü hareket edebilir. Rasyo tarihsel uç seviyelerde uzun süre kalma eğiliminde değildir. Aşırılık dönemleri sonrasında çoğunlukla dengelenme görülür, bu da piyasa davranışında bir dönüşüm sinyali olabilir.

Bazı dönemlerde, rasyonun yönü yalnızca güvenli varlık geçişiyle değil, ucuzluk algısı ve piyasa psikolojisiyle de şekillenebilir. Örneğin Trump dönemindeki gümrük tarifeleri sürecinde hem altın hem gümüş güvenli varlık olarak değerlendirildi. Ancak gümüş, altına kıyasla daha ucuz kaldığı için daha güçlü bir tepki verdi. Bu durum altına göre daha hızlı değer kazanmasına ve dolayısıyla rasyoda belirgin bir düşüş yaşanmasına yol açtı.

Mayıs ayından bu yana düşüş eğilimi korunan rasyoda, gümüşün altına kıyasla daha güçlü kaldığı görülüyor. 85,42–86,23 bölgesi ve trend kanalı altında bu görünüm sürerse, 76,63 seviyeleri gündeme gelebilir. Bu da gümüş lehine görece üstünlüğün devam ettiğini gösterir. Ancak 85,42–86,23 bölgesi üzerine geçilmesi durumunda bu eğilim sona erebilir ve altının yeniden gümüşe göre güçlü bir performans sergilediği bir döneme girilebilir.

Altın / Bakır Rasyosu

Altın/bakır rasyosu, piyasanın risk iştahını ve büyüme beklentilerini değerlendirmek için sık kullanılan bir göstergedir. Altın, belirsizlik dönemlerinde tercih edilen güvenli varlık niteliği taşır. Bakır ise, sanayi üretimi ve küresel büyüme dinamikleri ile yakından ilişkilidir. Reuters'e göre bu rasyo, yatırımcıların büyümeye yönelik duyarlılığını önde gelen göstergelerden biri olarak yansıtır. Dolayısıyla rasyo yükseldiğinde, altının bakıra göre daha güçlü performans sergilediği görülür. Bu tablo genellikle belirsizlik, ekonomik yavaşlama veya riskten kaçış eğilimine işaret eder. Buna karşın rasyonun gerilemesi, bakırın altına kıyasla daha güçlü seyrettiği ve büyüme/toparlanma beklentilerinin güçlendiği dönemlere denk gelir. Bu bağlamda yüksek rasyo daha temkinli bir piyasa duruşunu, düşük rasyo ise risk iştahının arttığı ve büyüme beklentilerinin desteklendiği bir görünümü yansıtabilir.

Haziran sonunda başlayan ayrışma sonrası altının bakıra karşı üstünlüğü güç kazandı. Ana senaryoda bu eğilimin devam etmesiyle 8,21 ve ardından 8,66 seviyeleri izlenebilir. Alternatif senaryoda ise 7,48–7,60 bölgesinin kaybı, 7,30 seviyesini gündeme getirebilir. Böyle bir durumda büyüme beklentilerinin güvenli varlık talebine baskın geldiği bir piyasa koşulundan söz edilebilir.

Platin / Paladyum Rasyosu

Platin/paladyum rasyosu, iki metalin göreceli fiyatlamasını gösteren önemli bir göstergedir ve piyasanın hangi tarafa değer atfettiğini anlamayı sağlar. Rasyo 1’in üzerindeyse platin paladyuma göre daha pahalıdır. 1’in altına gerilemesi ise paladyumun öne çıktığını gösterir. Rasyodaki kalıcı trendleri çoğunlukla otomotiv katalizör karması (benzin/dizel payı), emisyon standartları, geri dönüşüm akışı ve madencilik arzı (özellikle Güney Afrika ve Rusya) belirler. Örneğin dizel payının gerilediği ve benzinli araçların ağırlık kazandığı dönemlerde paladyuma olan talep artmış ve rasyo uzun süre 1’in altında kalmıştır. Son yıllarda emisyon hedefleri, teknoloji geçişleri ve ikame çalışmaları (katalizörde platin kullanımı gibi) rasyoyu yeniden denge arayışına yönelten temel etkenlerdir.

Bazı dönemlerde platin ve paladyum arzında yaşanan farklılıklar da fiyatlamalar üzerinde belirleyici olabiliyor. Özellikle Güney Afrika’daki üretim aksaklıkları veya Rusya kaynaklı arz kısıtları, bu iki metal arasında geçici dengesizlikler yaratabiliyor. Bu tür dönemlerde rasyoda kısa vadeli sert hareketler gözlenirken, piyasa genellikle arz tarafındaki bu farklılıklar dengelendiğinde yeniden normalleşme eğilimine giriyor.

Haziran başındaki seviyelere yeniden dönülmesiyle, 1,064–1,074 bölgesi üzerinde platin paladyuma göre daha güçlü konumda. Bu görünümün sürmesi için 1,135 seviyesinin aşılması önemli. Böyle bir durumda 1,260–1,269 bölgesi yeniden gündeme gelebilir. Öte yandan, 1,064–1,074 bölgesi altına inilmesi durumunda paladyumun görece olarak daha güçlü kaldığı ve rasyonun denge seviyesi olan 1’e yaklaşabileceği bir tablo oluşabilir.

Bakır / Alüminyum Rasyosu

Bakır/alüminyum rasyosu, sanayi metallerinin ikame dinamiğini okumanın pratik yollarından biri olarak kabul edilir. Bakır iletkenlik ve performans açısından üstün, alüminyum ise maliyet ve ağırlık avantajıyla öne çıkar. Rasyo yükseldikçe bakır, alüminyuma göre pahalılaştığı için mühendislik ve maliyet hesapları belirli uygulamalarda alüminyuma doğru dönüşü hızlandırabilir. Düştükçe bakırın maliyet dezavantajı azalır, bakıra dönüş alanı genişler. Çok hızlı yükselişler, bakır tarafında fiyat kaynaklı talep erozyonu ve ikame riskinin arttığı uyarısını, çok düşük seviyeler ise alüminyumun görece cazibesinin azaldığını anlatır.

Haziran sonunda başlayan ayrışmayla birlikte yukarı yönlü trend kırıldı ve alüminyum bakıra kıyasla daha güçlü bir seyir izledi. Ardından rasyo yatay bir görünüme geçti. 0,171 seviyesi üzerindeki toparlanma girişimleri dikkat çekse de, bakırın yeniden güç kazanabilmesi için 0,182 seviyesinin aşılması gerekiyor. Aksi halde 0,171 seviyesinin altına sarkılması, alüminyumun üstünlüğünü koruduğu bir senaryoyu işaret eder ve bu durumda 0,159 seviyesi gündeme gelebilir.

Altın / Petrol Rasyosu

Altın/petrol rasyosu, finansal piyasalarda büyüme beklentileri ile güvenli varlık talebi arasındaki dengeyi ölçmek için kullanılan önemli bir göstergedir. Rasyo, bir ons altının fiyatının bir varil petrol fiyatına bölünmesiyle hesaplanır. Altın genellikle ekonomik belirsizlik ve riskten kaçış dönemlerinde değer kazanırken, petrol küresel büyüme ve enerji talebiyle pozitif ilişki içindedir. Rasyonun yükselmesi, altının petrole kıyasla daha güçlü performans sergilediğini, yani piyasalarda temkinli bir duruşun ve zayıf büyüme beklentilerinin ön planda olduğunu gösterir. Düşüş eğilimi ise enerji talebinin güçlendiği, ekonomik aktivitenin toparlandığı ve risk iştahının arttığı dönemlerle ilişkilendirilir. Bu yönüyle altın/petrol rasyosu, makroekonomik döngüleri okumak ve piyasanın genel yönü hakkında fikir edinmek için sıkça takip edilen bir göstergedir.

Artan güvenli varlık talebi ve enflasyon baskısı, rasyoda yukarı yönlü seyrin sürmesine neden oluyor. Altının petrole kıyasla belirgin biçimde güçlü kaldığı bu dönemde, 64,95 seviyesi ve üzerindeki hareketler bu görünümü destekliyor. Mevcut eğilimin devamında 2020 yılından bu yana en yüksek seviye olan 75,74 seviyesi tekrar gündeme gelebilir. Öte yandan, 64,95 seviyesi altına inilmesi durumunda 59,81 seviyesi gündeme gelebilir.

Buğday / Mısır Rasyosu

Buğday/mısır rasyosu, iki temel tahıl arasındaki fiyat dengesini gösteren önemli bir göstergedir ve ikame dinamikleri üzerinden okunur. Özellikle yem tarafında ürünlerin belirli ölçüde birbirini ikame edebilmesi nedeniyle, rasyodaki aşırı hareketler talep davranışını etkileyebilir. Rasyo yükseldiğinde buğday mısıra kıyasla pahalı hale gelerek kullanımını sınırlayabilir. Rasyo düştüğünde ise buğdayın ucuzlaması buğday talebini destekleyebilir. Aynı zamanda bu gösterge üretim tarafında da dolaylı rol oynar. Çiftçiler ekim planlarını yaparken yalnızca verim ve maliyet hesaplarını değil, göreceli fiyat sinyallerini de dikkate alır. Rasyonun uzun süre buğday lehine yüksek seyretmesi ilerleyen sezonlarda buğday ekim alanlarının genişlemesine, tam tersi durumda ise mısırın daha cazip hale gelmesine neden olabilir. Böylece buğday/mısır rasyosu, hem talep tarafındaki olası kaymaları hem de üretim beklentilerini yansıtan, arz–talep dengesinin geleceğine dair ipuçları sunan bir göstergedir.

Tahıl piyasasında mısırın buğdaya göre tercih edildiği bir dönem izleniyor. Rasyo 1,23 seviyesinden gelen sınırlı toparlanmaya rağmen yön değişimi için henüz net sinyal vermiyor. Mısırın görece güçlü kalmaya devam ettiği bu görünümde 1,256 seviyesi önemini koruyor. Ancak ikame etkisiyle buğdayın güç kazandığı bir senaryoda, 1,305 ve 1,342 seviyeleri direnç olarak takip edilebilir.

Soya Fasulyesi / Mısır Rasyosu

Soya/mısır rasyosu, iki ürünün fiyat farkını ve üretim tercihlerini gösteren önemli bir göstergedir. Rasyo yükseldiğinde soya mısıra göre daha cazip hale gelir, düşüş ise mısır lehine bir avantajı işaret eder. Özellikle ABD’de çiftçiler ekim planlarını yaparken bu oranı yakından izler. Rasyo aynı zamanda biyoyakıt, yem ve ihracat dengeleri açısından da fikir verir. Soya fiyatının mısıra kıyasla güçlenmesi, üreticilerin bir sonraki sezonda soya ekimine daha fazla yönelmesine neden olabilir. Tersi durumda ise mısır ekim alanları genişleyebilir. Bu yönüyle soya/mısır rasyosu, üretim planlaması ve tarımsal fiyat döngülerini anlamada yönlendirici bir gösterge niteliğindedir.

Soya/ Mısır rasyosunda ise Nisan ayı ortalarından bu yana soya fasulyesinin mısıra görece daha değerli kaldığını görüyoruz. Yükselen trendin ve 2,496-2,522 bölgesi üzerinde kalındığı sürece bu değerli duruşun sürmesi beklenebilir. Bu senaryoda 2,675 seviyesi takip edilebilir. Öte yandan, mısırın yeniden güç kazandığı bir durumda 2,496–2,522 bölgesinden gelecek tepkiler yakından izlenecek.

Petrol / Mısır Rasyosu

Petrol/mısır rasyosu, iki emtianın fiyatlarını karşılaştırarak olası etkileşimleri ölçmeyi amaçlar. Ancak bu rasyo, altın/gümüş veya buğday/mısır gibi yaygın kullanılan oranlardan farklı olarak, piyasada standart bir gösterge olarak yer bulamamıştır. Bunun en önemli nedeni, petrolün bir “referans emtia” olmasıdır. Enerji maliyetleri; tarım, sanayi ve lojistik gibi birçok sektörün temel girdisidir. Bu nedenle petrol fiyatı çoğu emtiayı doğrudan etkiler, fakat kendi başına “karşılaştırma ölçütü” olarak kullanılmaz. Başka bir deyişle, petrol fiyatı zaten birçok emtianın maliyet tabanını belirlediği için “etkileyen” konumundadır; “karşılaştırılan” değil.

Mısır tarımsal üretim, arz-talep döngüleri, hava koşulları ve biyoyakıt politikalarıyla şekillenirken; petrol fiyatları daha çok jeopolitik riskler, OPEC kararları ve enerji talebiyle yön bulur. Dolayısıyla dinamikler hem yapısal hem zamansal olarak birbirinden çok farklıdır.

Yine de, bu rasyonun mantıklı olabileceği bazı özel bağlamlar vardır. Özellikle ABD’de mısır, etanol üretiminin ana hammaddesi olduğu için, petrol fiyatları ile mısır fiyatları arasında enerji maliyeti bağlantılı bir ilişki kurulabilir. Ham petrol fiyatlarının yükseldiği dönemlerde, etanol talebi artabilir ve bu da mısır fiyatlarını dolaylı biçimde destekleyebilir. Bu durumda petrol/mısır rasyosu enerji-tarım geçişkenliğini izlemek için alternatif bir gösterge haline gelebilir. Ancak bu kullanım, daha çok akademik veya model bazlı analizlerde görülür; günlük piyasa yorumlarında yerleşik bir gösterge değildir.

Genel Değerlendirme ve Yorum

Rasyolar, piyasalardaki varlıklar arasındaki güç dengesini okumak için basit ama etkili bir yöntem sunar. Her biri farklı bir dinamiğe ışık tutar; kimi risk algısını, kimi üretim döngülerini, kimi de ikame ilişkilerini yansıtır. Tek başına fiyat hareketi sınırlı bilgi verirken, rasyolar bu hareketin bağlamını ortaya koyar.

Altın/gümüş veya platin/paladyum gibi değerli metallerde rasyolar risk algısı ve döngüsel temalar hakkında fikir verirken; buğday/mısır ve soya/mısır gibi tarımsal göstergeler üretim tercihleri ve arz dengesi açısından yol göstericidir. Petrol gibi temel girdilerle yapılan oranlar ise kavramsal olarak anlamlı olsa da, farklı ölçü birimleri ve etki zincirleri nedeniyle sınırlı kullanıma sahiptir.

Sonuç olarak, rasyolar tek bir göstergeye indirgenemeyecek kadar çok katmanlıdır. Farklı piyasa koşullarında, farklı rasyoların öne çıkması doğaldır. Rasyoyu yorumlama açısından önemli olan, her bir oranı kendi bağlamı içinde değerlendirerek piyasanın hangi varlığa değer atfettiğini doğru okumaktır.

GCM YATIRIM sizin için hazır! Yatırıma başlamaya hazır mısınız?
Yardıma mı ihtiyacınız var? Müşteri temsilcimize merhaba deyin!
Web sitemizi ziyaret eden kullanıcılara mümkün olan en iyi yatırım deneyimini sunabilmek için çerezler (cookieler) kullanmaktayız. Çerez politikalarımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.