Sıkı Politikalarıyla Diğerlerinden Ayrışan BoJ Beyanatı Bekleniyor
Pandemi sonrasında yaşanan enflasyonla mücadele konusunda adım adım başarıya ulaşan küresel etkilere sahip merkez bankaları, politika faizinde birer birer indirim adımı atmaya devam ediyor. BoE, ECB ve Fed’in gerçekleştirdiği faiz indirimleri, bundan sonraki süreçte gevşeyici para politikası uygulamalarının yaşanabileceğine dair güveni artıyor. Diğer yandan enflasyon yaratma konusunda sorun yaşayan ülkelerde, karışık ekonomik görünüm nedeniyle bu durum farklılık gösteriyor. Bu ülkeler arasında Japonya ve merkez bankası (BoJ) sıkılaştırıcı adım potansiyeli nedeniyle dikkatleri üzerine çekiyor.
Öncelikle Japonya’daki enflasyona yönelik son gelişmeler, hem görece yüksek hem de sıkı şekilde ilerleyen bir görünüm gösteriyor. Japonya’da yıllık tüketici enflasyonu Temmuz ayında %2,8 oranında gerçekleşerek, son 3 aylık değişim hızını korudu. Bu durum aynı zamanda Şubat ayından bu yana enflasyon oranına işaret etti. Elektrik fiyatları, sübvansiyonu sona eren doğal gaz fiyatları gibi enerji maliyetleri yükseliş göstererek enflasyonu yukarıda kalmasına olanak tanıdı. Gıda, konut, ulaşım, giyim, sağlık ve iletişim gibi fiyatlarda artış hızı yavaşlasa da, artış yönünde kalmaya devam etti. Karşı tarafta enflasyonu baskılayan kalemler arasında; eğitim ve iletişim fiyatlarında düşüşler devam etti.
Ortalama maaşlar, Temmuz ayında %3,6 oranında artış gösterdi ve bir önceki aydaki %4,5 oranından gerileme gösterdi. Her ne kadar aylık yavaşlama izlense de ortalama maaş artışı 1997 yılından beri en hızlı seviyesinde bulunuyor. Bu durum BoJ’un sıkı adımları için alan oluşturmaya devam etti.
Çekirdek enflasyon oranı ise Nisan ayından beri artmaya devam ederek, %2,7'ye ulaştı. Bu durum BoJ’un faiz oranlarını daha da artırabileceği yönündeki piyasa beklentilerini korudu.
BoJ, Temmuz 2024 toplantısında politika faiz oranını Mart ayında belirlediği %0,1 oranından %0,25'e yükseltti. BoJ, daha sıkı bir para politikası izlemek için Ocak – Mart 2026 döneminde aylık tahvil alımını mevcut yaklaşık 6 trilyon Yen’den 3 trilyon Yen’e düşüreceğini belirtti. Bu durum, BoJ’un yaklaşık 5 trilyon Dolar düzeyinde bulunan bilançosunu düşürme anlamına geliyor.
Yarın sunulacak olan beyanat tarafına odaklandığımızda;
Bloomberg tarafından yapılan ankete göre, katılımcıların hepsi politika faizinin sabit bırakılmasını bekliyor. Dolayısıyla faiz oranında herhangi bir değişiklik olmaz ise, piyasa sıkı koşullarında olası değişikliklere dair mesajlara odaklanma ihtimali yüksek seyredebilir.
Piyasa fiyatlamalarında da benzer bir durum söz konusu. Ancak Ekim ve Aralık dönemlerinde piyasa faiz artışı beklemeye devam ediyor. 2025 yılında da bu artışların süreceğine yönelik beklenti söz konusu. Bu sebeple BoJ beyanatında, sıkı para politikası yürüyüşünde, bu durumun hızına yönelik ifadeler ağırlık kazanabilir.
USDJPY Analizi
USDJPY paritesini orta vadede teknik açıdan değerlendirdiğimizde, 143,75 – 144,75 bölgesi altında fiyatlandıkça, negatif eğilim devam edebilir. Düşüş isteğinin sürmesi halinde 141,90 ve 140,25 desteklerine doğru hareketler gözlemlenebilir. Bu esnada 140,25 seviyesinin tutumu, geri çekilmelerin devamlılığı açısından izlenebilir.
Pozitif yönlü beklentinin öne çıkabilmesi için izlediğimiz bölge üzerinde kalıcılığa ihtiyaç duyulabilir. 144,75 seviyesi üzerinde yaşanabilecek hareketlerde 146,85 ve 147,95 dirençleri ile karşılaşılabilir.
NIKKEI Analizi
Nikkei endeksini orta vadede teknik olarak incelediğimizde, 37075 – 38070 bölgesi içerisinde oluştukça, karar aşaması senaryosu geçerli olabilir.
Pozitif yönlü beklentinin pekişebilmesi için 38070 seviyesi üzerinde kalıcı fiyatlamalara ihtiyaç duyulabilir. Oluşabilecek toparlanmalarda 39375 ve 40875 seviyeleri gündeme gelebilir.
Negatif yönlü beklentinin öne çıkabilmesi için 37075 seviyesi altında kalıcılığın oluşması gerekebilir. Gerçekleşebilecek düşüşlerde 35725 ve 34940 seviyeleri ile karşılaşılabilir.