Lisanslı ve Geniş Yetkili Aracı Kurum - Lisans No: G-039 (398)

Petrolde düşüş hangi varlıkları, nasıl etkiliyor?

06 Ocak 2016 Umut Tuncer- Uluslararası Piyasalar Müdür Yardımcısı

Küresel piyasada en çok işlem gören emtialar arasında yer alan petrol, 2014 ortasından bu yana gerçekleştirdiği düşüşle popülerliğini artırmayı başardı. Fiyatın son yılların en düşük seviyelerinde negatif ilerleyişini koruması, doğal olarak her kademede “acaba bu bölge dip mi?” sorusunun yoğunluk kazanmasına neden oluyor. Fakat petrol fiyatını etkileyen ve petrol fiyatından etkilenen unsurları inceleyip sağlıklı bir takip sağlamadan, kısacası nedenleri görmeden sadece yükseliş değil, düşüş yönünde beklenti oluşturmak bile riski artırabilir. Bu nedenle yazımızda petrol fiyatını etkileyen unsurları, ardından da düşük petrol fiyatının ortaya çıkardığı avantaj – dezavantajları inceleyeceğiz.

“Arz – talep dengesizliğinin sürmesi düşüşü destekliyor”

- ABD – Suudi Arabistan ve Rusya: Üç ülkenin toplam üretimi neredeyse OPEC üretimine eşdeğer. ABD’de yeni teknolojilerle birlikte üretimin artışı, Suudi Arabistan’ın rekabette öne geçebilmek için üretimi agresif şekilde yüksek tutması, Rusya’nın gelirindeki azalma nedeniyle 10 milyon varile yakın üretimini koruması. Sonuç olarak üç ülkenin üretim miktarı, rekor seviyelerde olmayı sürdürüyor.

1
“ABD, Rusya ve Suudi Arabistan üretimi rekor seviyelerde kalmayı sürdürüyor”


- OPEC: Örgüt, Suudi Arabistan liderliğinde üretimini artırmayı sürdürdü. Birçok üye, cari petrol fiyatından zarar görüyor olmasına karşın, kimse tek başına üretimi kısarak piyasayı etkileme cesaretine sahip değil. Son toplantıda üretim kotası artırılarak Endonezya üyeliğe dahil edildi. Planlanan sonraki toplantı 2 Haziran’da. Bu tarih öncesi petrol fiyatındaki gidişe göre sürpriz bir toplantı ve karar piyasalarda hareketliliği artırabilir. Özellikle de Suudi Arabistan’ın bütçe sıkıntısı düşünülürse. Fakat şu an böyle bir çağrı olmadığı için mevcut koşullara göre hareket etmek gerekiyor.

- İran: OPEC üyesi İran, nükleer müzakereler sayesinde petrol ihracatına başlayabilecek. Özellikle Suudi Arabistan’la uzun süredir yaşadığı gerginlik nedeniyle pazar payını elde etme çabası agresif olabilir. Her ne olursa olsun, pazara yeni bir oyuncu gelmesi arzı artıran faktör olarak fiyatı baskılayacak unsurlardan biri durumunda.

- Stoklar: Stoklar sistemli şekilde üretim – tüketim arasındaki ilişkiyi en sık şekilde gösteren rakamlar. Bu nedenle gerek Enerji Bilgi Dairesi hem de Amerikan Petrol Enstitüsü tarafından açıklanan veriler dikkatle izleniyor. Stoklarda artışın petrol fiyatı üzerinde baskı oluşturan faktörlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Stoklarda önemli geri çekilmeler, fiyatın canlanmasına neden olabilir, fakat diğer koşulların etkinliğini koruduğu düşünülürse, bunun kalıcı olabileceğini söylemek için çok erken.


2- Çin: Çin dünyanın en büyük tüketici ve üretici ekonomilerinden biri. Her iki taraf için de petrol önemli bir gösterge. Ülke ekonomisinde büyümenin hız kesmesi, petrol talebinin azalması ve azalmaya devam edeceği beklentisiyle petrol fiyatında baskı oluşturuyor. Fakat tek negatif etki talep tarafında değil. Çin de, ABD ve diğer önemli üreticilere benzer şekilde üretimini rekor seviyelere (günde yaklaşık 4,5 milyon varil) çıkararak arz tarafındaki başlıklarda da yerini aldı. Çin’de özellikle talep tarafını etkileyebilecek değişimler, petrol fiyatında yükselişi destekleyebilir, fakat buna ilişkin bir işaret henüz yok.

- Kuyu sayıları: Petrol fiyatının serbest düşüşe geçtiği 1,5 yılda, üretim maliyetlerinin zorlayıcı hale gelmesi nedeniyle kuyuların önemli bir bölümünün kapatılmasına neden oldu. Bu durumun normal şartlarda petrol üretiminin azalacağı düşüncesiyle fiyatı desteklemesi beklenir. Ancak üretim şartlarının korunması, özellikle kalan kuyularda etkinliğin artırılmasıyla şu ana kadar dengeler korundu. Önümüzdeki dönemde önemini koruyacak rakamlardan biri olacaktır.

“Kuyu sayısındaki düşüşe karşın üretim yüksek seviyelerde kalmayı sürdürüyor”
- ABD ihracatı: Dünyanın en büyük petrol üretici ve tüketicilerinden olan ABD’de 40 yıl aranın ardından petrol ihracat yasağının kaldırılması gündemi petrol fiyatı üzerinde baskı oluşturan unsurlardan biri. Özellikle ABD’de yerli enerji şirketlerinin, uluslararası piyasada rekabet edebilecek ortamı bulması, agresif keşif ve üretim politikalarını ortaya çıkarabilir.

- Enerji şirketleri: Özellikle petrol üretici ülkelerde ekonominin yapıtaşı sayılabilecek enerji şirketleri, düşen petrol fiyatları ile oldukça zor bir dönem geçiriyor. Şu ana kadar işçi çıkarımları ve bütçe düzenlemeleri ile geçici olarak bertaraf edilen negatif etkilerin, önümüzdeki dönemde öncelikle küçük ve orta ölçekli üreticiler üzerinde hakim olması söz konusu. Dolayısıyla şirket haberleri petrolde özellikle yükseliş beklentileri açısından takip edilecek başlıklar arasında yer alıyor.

- Jeopolitik gelişmeler: Petrol ve jeopolitik gerilim aynı cümle içerisinde kullanıldığında, genellikle akla Orta Doğu geliyor. Üretici ülkelerin başrolde olduğu gerilimlerde petrol fiyatında canlanma yaşanması normal. Ancak bunun kalıcı etkiler oluşturabileceğini söylemek çok güç. Bunun için diplomatik gerilimin ötesinde, kimsenin istemeyeceği senaryoların gerçekleşmesi gerekiyor-ki bunu tahmin etmek çok zor. Fakat bu tür gerilimlerin, petrol fiyatında düzeltme hareketleri için önemli fırsatlar doğurduğu unutulmamalı.

Sonuç:  Yukarıda saydığımız petrol fiyatını etkileyen unsurları  özet genel olarak değerlendirirsek, düşüş eğiliminin sürmesi, en azından petrol fiyatının baskı altında kalmasını beklemek yanlış olmayacaktır. Fakat her madde önemli, bu nedenle takibini sürdürmek gerekiyor.

“Petrol, para ve maliye politikalarını etkiliyor”

Petrol dünyada en çok talep edilen enerji kaynağı durumunda. Hayatın birçok alanında petrol veya petrol türevleri karşımıza çıkıyor. Araçlarda, plastik, kimyasal üretimini gibi çok geniş bir alanda kullanılan petrol, aynı zamanda popüler bir yatırım aracı. Yani spekülatif hareketler de arz-talep ilişkisinin yanında önemli bir madde. Bu kadar geniş kullanım alanı olması, hem üretim hem de tüketim faktörleri açısından enerji fiyatını çok kritik bir noktaya getiriyor.

Petrol fiyatından etkilenen başlıca faktör ve nedenlerini maddelersek;

- Enflasyon: Petrol ve petrol türevlerinin, birçok alanda yer aldığını belirttik. Dolayısıyla petrolün fiyatındaki her değişim, üretim ve tüketim açısından değişimlere yol açıyor. Özellikle tüketici fiyatlarında gözle görülür bir baskı oluşturarak zincirleme etkileşimi başlatıyor ve politik kararlara kadar ulaşıyor.

3
“FED’in faiz artırım sürecinde en çok soru işareti oluşturan kısım ise enflasyonun, petrol ile ilişkisi


- Büyüme: Özellikle petrol gelirleri ekonomisi açısından kritik ülkelerde, petrol fiyatındaki değişim keskin hareketlere neden olabiliyor. Bunlar arasında Rusya, Norveç, Kanada, Brezilya ve Meksika gibi ülkeler dikkat çekenler. Üretilen ve satılan mal fiyatındaki sert düşüş, doğal olarak enflasyonun yanı sıra büyümeyi de baskılıyor.

4
“Brezilya büyüme oranı ve petrol fiyatı arasındaki ilişki”


- Para ve maliye politikaları: Enflasyon ve büyümede oluşan dengesizlikler, doğal olarak politika yapıcıları harekete geçmeye zorluyor. Petrolün zayıf seyri, büyüme ve enflasyonu destekleme çabasındaki birçok otoriteyi genişleyici politikalar uygulamaya zorluyor. Avrupa, Çin’de merkez bankalarının genişleyici önlemler almasında petrolün payı büyük. ABD’de ise FED’in faiz artırım sürecinde en büyük soru işaretlerinden biri enflasyon. Enflasyonda baskı oluşturan unsurlar arasında ise petrol yine başı çekiyor.

- Tasarruflar: Özellikle benzin istikrarlı harcama yapılan, hatta zorunlu ihtiyaç diyebileceğimiz maddelerden biri. Her dönem benzin için harcanan paranın düşen petrol fiyatlarıyla azalması, tüketici için olumlu bir gelişme, çünkü cebinde bir önceki döneme göre daha fazla para kalıyor. Bu paranın reel ekonomiye katılması beklentiler arasında. Ancak 2007-2008 krizi sonrasında bu eğilimin beklenenden zayıf kaldığı görülüyor.

- Para birimleri: Petrol üretici ülkelerin, özellikle petrol geliri ekonomisinde yüksek para sahip ülkelerin para birimler, düşen petrol fiyatıyla birlikte baskı altına giriyor. Normal koşullarda yerel para biriminin zayıflaması, döviz girişinde avantaj sağlasa da, petroldeki serbest düşüş bu dengeyi bozuyor. Özellikle Kanada Doları, Rus Rublesi, Norveç Kronu, Brezilya Reali gibi para birimleri takip edildiğinde, petrol ile oluşan sıkı ilişki net bir şekilde görülüyor. Pariteler arasında gerçekleştirilen işlemlerde, beklentilerin yönetilmesi konusunda petrolün de teyit aracı olarak kullanılması avantaj sağlayabilir.

5

- Tüketici ülkeler: Akla ilk olarak Türkiye geliyor. Ancak baştan söylemek gerekiyor ki, Türk Lirası ve petrol fiyatı arasında net bir ilişki oluşmuş değil, dolayısıyla bu tür bir kanıyla beklenti oluşturmak riskli olabilir. Fakat petrol ithal eden ülkelerde mali yapılar üzerindeki gerilimin, petrol fiyatındaki düşüşle azaldığı görülüyor. Türkiye için de geçerli bu durumun yanı sıra, enflasyonun petrol fiyatındaki gerilemeye rağmen artmasının en önemli nedenlerinden biri ise, Türk Lirası’ndaki değer kaybının sürmesi.

 

Özetle

 

Yüksek Üretim  + Üretime kıyasla zayıf kalan talep

 

PETROLDE DÜŞÜŞ

 

Enflasyon ve büyüme üzerinde baskı + Üretici ülke para birimlerinde zayıflık

 

+ Genişleyici para ve maliye politikaları (veya normalleşmeyi kısıtlayan)

GCM YATIRIM sizin için hazır! Yatırıma başlamaya hazır mısınız?
Yardıma mı ihtiyacınız var? Müşteri temsilcimize merhaba deyin!
Web sitemizi ziyaret eden kullanıcılara mümkün olan en iyi yatırım deneyimini sunabilmek için çerezler (cookieler) kullanmaktayız. Çerez politikalarımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.