Merkez Bankası Yetkileri, Piyasalara Yön Verecek Mi?
Yılın dördüncü çeyreğinin başlaması ile küresel piyasaların gündemindeki kritik başlıklarda bazı önemli değişiklikler gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Bu değişiklikler, finansal araçlara ilişkin piyasaların yön algısında da farklılaşmalar izlenmesine neden oluyor. Aslında, gelecek dönemlerde varlık fiyatlarına yön verecek temel faktörler aynı kalırken, bu faktörlere ait beklentilerde bazı değişimler gerçekleştiğini ifade etmek daha doğru olacaktır. Bu paralelde de yatırımcıların oluşturduğu stratejilere temel teşkil eden unsurlar aynı kalırken, daha çok dinamiklerin yönündeki değişimler çekiyor. Örneğin ABD Merkez Bankası’nın (FED) erken bir faiz artırımına gideceği yönündeki tahminler, son yayımlanan Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) toplantı tutanakları ile bir miktar kırılırken, dünya ekonomisindeki büyümenin yavaşlayacağı endişelerinin de gündemde ağırlık kazandığını görüyoruz. Bu noktada da, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) global büyüme tahminlerini düşürmesinin, piyasa katılımcılarının algısını etkileyen önemli bir faktör olduğunu belirtebiliriz.
Avrupa’dan, ABD ve Asya-Pasifik ülkelerine kadar, jeopolitik riskler ve makro-ekonomik gelişmeler yeni hafta içerisinde birlikte izlenecek ana başlıklar olarak öne çıkıyor. Ancak içerisinde bulunduğumuz 5 günlük işlem döneminde politika yapıcıların, diğer haftalara göre daha yoğun bir takvime sahip olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Merkez bankası yetkililerinin yapacakları açıklamalar ve değerlendirmeler, yukarıda bahsettiğimiz değişen piyasa dinamiklerinin rotası konusunda belirleyici olabilir. Önce, dikkat çeken yetkililerin hafta içerisindeki konuşma takvimine göz atalım.
*ECB; Avrupa Merkez Bankası, FOMC; Federal Açık Piyasa Komitesi, RBNZ; Yeni Zelanda Merkez Bankası, BOE; İngiltere Merkez Bankası, FED; ABD Merkez Bankası.
Yukarıdaki tabloda dünyanın dört bir yanından merkez bankası yetkililerinin yoğun takvimini görebiliyoruz. Tabi ki bunların dışında, konuşmaları basına yansıyabilecek farklı politika yapıcılar veya aynı isimlerin farklı tarihlerdeki açıklamaları da gündeme gelebilir. Ancak biz genel anlamda, yapılacak takvimlenmişaçıklamaların varlık fiyatları üzerindeki olası etkilerine göz atmaya çalışalım.
“Avrupa’da durum karışık”
Avrupa Merkez Bankası (ECB) yılın ikinci yarısının başlaması ile Euro Bölgesi’ndeki zayıf ekonomik aktiviteleri canlandırabilme adına önemli adımlar attı. Bunlardan bir tanesi de varlığa dayalı menkul kıymet (VDMK) alımları ile Banka’nın bilançosunu büyütmeyi amaçlayan programdı. ECB’nin açıklamasına göre Banka Ekim ayı ortasından sonra VDMK alımlarına başlayacak. Ancak söz konusu programın büyüklüğü konusunda önemli bir fikir ayrılığı olduğunu belirtmekte fayda var.
ECB Başkanı Draghi’ye göre, Euro Bölgesi ekonomisine destek verebilmek için ECB’nin bilançosunu 2012 başlarındaki seviye civarına çıkarması planlanıyor. Bu da yaklaşık olarak 1 trilyon Euro civarında bir genişleme anlamına geliyor. Ancak ECB Yönetim Kurulu üyesi ve Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı JensWeidmann, tam olarak Draghi ile aynı fikirde gibi görünmüyor. Pazartesi günü Bielefeld’de bir konuşma yapması beklenen Weidmann, VDMK alımlarında spesifik bir rakamın telaffuz edilmesi taraftarı değil. ECB’nin politika kararlarında güçlü bir yeri olduğu bilinen Bundesbank’ın Başkanı, IMF’nin geride kalan haftaki toplantısında, genişlemenin sabit ve değiştirilemez olmadığını söyledi.
ECB Yönetim Kurulu üyesi DanieleNouy ve Banka’nın Başkan Yardımcısı VitorConstancio hafta içerisinde çeşitli panellerde konuşma yapacaklar. Ancak Weidmann’ın değerlendirmelerinden sonra haftanın merakla beklenen açıklamaları MarioDraghi’den gelecek. Almanya’nın VDMK alımlarındaki görüş ayrılığının belirginleşmesi ile ECB Başkanı Draghi’nin para politikası açıklamaları Avrupa cephesinde yakından izlenecek. Draghi’nin,ECB’nin farklı organizasyonlarında Çarşamba günü iki kez mikrofonun arkasına geçmesi bekleniyor. Başkan’ın Euro Bölgesi ekonomisine ait kuracağı cümleler ve ECB’nin para politikasına ilişkin bildireceği görüşler, haftanın en önemli gelişmesi arasında değerlendirilebilir.
“BOE’de faiz artırımı tartışılıyor”
İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) ne zaman faiz artırımına gideceği konusu, ada ülkesi için gelen makro-ekonomik göstergeler beraberinde, İskoçya referandumunun gündemden düşmesi ile yine ağırlık kazanmaya başlıyor. Gelecek yılın ilk çeyreğinde politika faizini yükselterek, önemli merkez bankaları arasında ilk artırıma gidecek ülke olması beklenen İngiltere’nin Merkez Bankası’nda, dengeler son toplantılarda bir miktar değişmiş gibi gözüküyor. BOE’nin Para Politikası Komitesi’nde (MPC) yer alan 9 üyeden 2 tanesi, Ağustos ve Eylül aylarındaki toplantılarda yapılan oylamalarda, faiz oranının 25 baz puan artırılması yönünde oy kullandı. Böylelikle MPC içindeki yaklaşık 3 yıldır süren faiz oranı konusundaki fikir birliği bozulmuş oldu. Faiz artışının hemen yapılmasını savunan MPC üyelerinden IanWeale’in Çarşamba günü bir konuşma yapması bekleniyor. Weale’in değerlendirmeleri Sterlin’de yaratabileceği olası sert fiyat değişimleri açısından ilginç olabilir. Diğer taraftan Perşembe günü ise dikkatler BOE Başkan Yardımcısı JonCunliffe’de olacak. Cunliffe, faiz oylamasında, oranın sabit kalması yönünde oy kullanan üyelerden.
“FED faiz artışını erteleyecek mi?”
Küresel piyasaların merakla beklediği konuşmacılar arasında bu hafta ağırlıklı olarak FOMC üyelerinin ve FED Başkanı Yellen’ın yer aldığını ifade edebiliriz. Uzunca bir süre, erken bir faiz artırımı yapabileceği konusu piyasalar üzerinde endişe yaratan FED’e ait beklentiler, 17 Eylül’de tamamlanan FOMC toplantısının 8 Ekim’de yayımlanan tutanakları ile bir miktar gevşedi diyebiliriz. Tabi tutanaklardaki ifadelerin etkisinin, ilgili süreç içerisinde IMF’nin global ekonomik büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmesinin gölgesinde kaldığını da unutmamak gerekiyor. Yine de, FOMC üyelerinin güçlü Dolar ve zayıf ekonomik büyüme görünümü konusunda endişeli olduklarının görülmesi, FED’in faiz oranını artırmak için aceleci davranmayacağı düşüncesini desteklediğini ifade edebiliriz. Bu hafta konuşmalar yapacak olan FOMC üyelerinin konuya ilişkin değerlendirmeleri ise Dolar’daki fiyat değişimleri açısından oldukça yakından takip edilecek.
Öncelikle haftanın ilk işlem gününde, Chicago FED Başkanı Evans’ın kullanacağı ifadeler yatırımcıların merceği altında yer alacak. Charles Evans, düşük enflasyonun çabuk bir faiz artışının önüne geçeceğini düşünüyor. Perşembe günü ise çeşitli FOMC yetkililerinin konuşmaları izlenecek. Plosser, Lockhart ve Kocherlakota arasında, Philadelphia FED Başkanı olan Plosser dikkat çekerken, FOMC üyesinin 1 Mart 2015 tarihi itibari ile görev süresinin sona ereceğini belirtmekte fayda var.Philadelphia FED Başkanı, FOMC toplantılarında alınan kararlarda 2014 yılı içerisinde oy hakkına sahip. Plosser genel görüşü itibari ile genişlemeci para politikalarından bir an önce çıkılması taraftarı ve şahin bir görünüm ortaya koyan FED yetkililerinden.
Haftanın son işlem gününde ise tüm gözler, Boston FED Konferansı’nda konuşacak olan, FED’in en yetkili ismi JanetYellen’da olacak. Başkan Yellen’ın piyasalarda oluşan son faiz oranı beklentilerinden sonra FOMC tutanaklarından çıkan sonuçlara ve FED’in para politikalarına ilişkin yapacağı değerlendirmeleri merakla izlenecek. 2015 yılının ortalarında faiz artırımına gitmesi beklenen FED’in, bu tarihi yakına çekebileceği ya da öteleyebileceği şeklinde yorumlanabilecek Yellen’ın olası cümleleri, Dolar’da yönü tayin edebilecek güce sahip. Dolayısı ile haftanın en kritik gelişmelerinden birinin, FED Başkanı’nın konuşması olduğunu ifade etmek yanlış olmayacaktır.
Avrupa’dan, ABD ve Asya-Pasifik ülkelerine kadar, jeopolitik riskler ve makro-ekonomik gelişmeler yeni hafta içerisinde birlikte izlenecek ana başlıklar olarak öne çıkıyor. Ancak içerisinde bulunduğumuz 5 günlük işlem döneminde politika yapıcıların, diğer haftalara göre daha yoğun bir takvime sahip olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Merkez bankası yetkililerinin yapacakları açıklamalar ve değerlendirmeler, yukarıda bahsettiğimiz değişen piyasa dinamiklerinin rotası konusunda belirleyici olabilir. Önce, dikkat çeken yetkililerin hafta içerisindeki konuşma takvimine göz atalım.
Tarih | Saat | Açıklama |
13 Ekim 2014 | 19:00 | ECB Üyesi JensWeidmann |
13 Ekim 2014 | 19:30 | FOMC Üyesi Charles Evans |
14 Ekim 2014 | 02:15 | RBNZ Başkan Yardımcısı Grant Spencer |
15 Ekim 2014 | 10:00 | ECB Başkanı MarioDraghi |
15 Ekim 2014 | 18:30 | ECB Üyesi DanieleNouy |
15 Ekim 2014 | 20:00 | BOE Üyesi Martine Weale |
15 Ekim 2014 | 21:00 | ECB Başkanı MarioDraghi |
16 Ekim 2014 | 15:00 | FOMC Üyesi Charles Plosser |
16 Ekim 2014 | 16:00 | FOMC Üyesi DennisLockhart |
16 Ekim 2014 | 17:00 | FOMC Üyesi NarayanaKocherlakota |
16 Ekim 2014 | 20:00 | FOMC Üyesi James Bullard |
16 Ekim 2014 | 20:00 | BOE Başkan Yardımcısı JonCunliffe |
17 Ekim 2014 | 10:45 | ECB Başkan Yardımcısı VitorConstancio |
17 Ekim 2014 | 15:30 | FED Başkanı Janet Yellen |
*ECB; Avrupa Merkez Bankası, FOMC; Federal Açık Piyasa Komitesi, RBNZ; Yeni Zelanda Merkez Bankası, BOE; İngiltere Merkez Bankası, FED; ABD Merkez Bankası.
Yukarıdaki tabloda dünyanın dört bir yanından merkez bankası yetkililerinin yoğun takvimini görebiliyoruz. Tabi ki bunların dışında, konuşmaları basına yansıyabilecek farklı politika yapıcılar veya aynı isimlerin farklı tarihlerdeki açıklamaları da gündeme gelebilir. Ancak biz genel anlamda, yapılacak takvimlenmişaçıklamaların varlık fiyatları üzerindeki olası etkilerine göz atmaya çalışalım.
“Avrupa’da durum karışık”
Avrupa Merkez Bankası (ECB) yılın ikinci yarısının başlaması ile Euro Bölgesi’ndeki zayıf ekonomik aktiviteleri canlandırabilme adına önemli adımlar attı. Bunlardan bir tanesi de varlığa dayalı menkul kıymet (VDMK) alımları ile Banka’nın bilançosunu büyütmeyi amaçlayan programdı. ECB’nin açıklamasına göre Banka Ekim ayı ortasından sonra VDMK alımlarına başlayacak. Ancak söz konusu programın büyüklüğü konusunda önemli bir fikir ayrılığı olduğunu belirtmekte fayda var.
ECB Başkanı Draghi’ye göre, Euro Bölgesi ekonomisine destek verebilmek için ECB’nin bilançosunu 2012 başlarındaki seviye civarına çıkarması planlanıyor. Bu da yaklaşık olarak 1 trilyon Euro civarında bir genişleme anlamına geliyor. Ancak ECB Yönetim Kurulu üyesi ve Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı JensWeidmann, tam olarak Draghi ile aynı fikirde gibi görünmüyor. Pazartesi günü Bielefeld’de bir konuşma yapması beklenen Weidmann, VDMK alımlarında spesifik bir rakamın telaffuz edilmesi taraftarı değil. ECB’nin politika kararlarında güçlü bir yeri olduğu bilinen Bundesbank’ın Başkanı, IMF’nin geride kalan haftaki toplantısında, genişlemenin sabit ve değiştirilemez olmadığını söyledi.
ECB Yönetim Kurulu üyesi DanieleNouy ve Banka’nın Başkan Yardımcısı VitorConstancio hafta içerisinde çeşitli panellerde konuşma yapacaklar. Ancak Weidmann’ın değerlendirmelerinden sonra haftanın merakla beklenen açıklamaları MarioDraghi’den gelecek. Almanya’nın VDMK alımlarındaki görüş ayrılığının belirginleşmesi ile ECB Başkanı Draghi’nin para politikası açıklamaları Avrupa cephesinde yakından izlenecek. Draghi’nin,ECB’nin farklı organizasyonlarında Çarşamba günü iki kez mikrofonun arkasına geçmesi bekleniyor. Başkan’ın Euro Bölgesi ekonomisine ait kuracağı cümleler ve ECB’nin para politikasına ilişkin bildireceği görüşler, haftanın en önemli gelişmesi arasında değerlendirilebilir.
“BOE’de faiz artırımı tartışılıyor”
İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) ne zaman faiz artırımına gideceği konusu, ada ülkesi için gelen makro-ekonomik göstergeler beraberinde, İskoçya referandumunun gündemden düşmesi ile yine ağırlık kazanmaya başlıyor. Gelecek yılın ilk çeyreğinde politika faizini yükselterek, önemli merkez bankaları arasında ilk artırıma gidecek ülke olması beklenen İngiltere’nin Merkez Bankası’nda, dengeler son toplantılarda bir miktar değişmiş gibi gözüküyor. BOE’nin Para Politikası Komitesi’nde (MPC) yer alan 9 üyeden 2 tanesi, Ağustos ve Eylül aylarındaki toplantılarda yapılan oylamalarda, faiz oranının 25 baz puan artırılması yönünde oy kullandı. Böylelikle MPC içindeki yaklaşık 3 yıldır süren faiz oranı konusundaki fikir birliği bozulmuş oldu. Faiz artışının hemen yapılmasını savunan MPC üyelerinden IanWeale’in Çarşamba günü bir konuşma yapması bekleniyor. Weale’in değerlendirmeleri Sterlin’de yaratabileceği olası sert fiyat değişimleri açısından ilginç olabilir. Diğer taraftan Perşembe günü ise dikkatler BOE Başkan Yardımcısı JonCunliffe’de olacak. Cunliffe, faiz oylamasında, oranın sabit kalması yönünde oy kullanan üyelerden.
“FED faiz artışını erteleyecek mi?”
Küresel piyasaların merakla beklediği konuşmacılar arasında bu hafta ağırlıklı olarak FOMC üyelerinin ve FED Başkanı Yellen’ın yer aldığını ifade edebiliriz. Uzunca bir süre, erken bir faiz artırımı yapabileceği konusu piyasalar üzerinde endişe yaratan FED’e ait beklentiler, 17 Eylül’de tamamlanan FOMC toplantısının 8 Ekim’de yayımlanan tutanakları ile bir miktar gevşedi diyebiliriz. Tabi tutanaklardaki ifadelerin etkisinin, ilgili süreç içerisinde IMF’nin global ekonomik büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmesinin gölgesinde kaldığını da unutmamak gerekiyor. Yine de, FOMC üyelerinin güçlü Dolar ve zayıf ekonomik büyüme görünümü konusunda endişeli olduklarının görülmesi, FED’in faiz oranını artırmak için aceleci davranmayacağı düşüncesini desteklediğini ifade edebiliriz. Bu hafta konuşmalar yapacak olan FOMC üyelerinin konuya ilişkin değerlendirmeleri ise Dolar’daki fiyat değişimleri açısından oldukça yakından takip edilecek.
Öncelikle haftanın ilk işlem gününde, Chicago FED Başkanı Evans’ın kullanacağı ifadeler yatırımcıların merceği altında yer alacak. Charles Evans, düşük enflasyonun çabuk bir faiz artışının önüne geçeceğini düşünüyor. Perşembe günü ise çeşitli FOMC yetkililerinin konuşmaları izlenecek. Plosser, Lockhart ve Kocherlakota arasında, Philadelphia FED Başkanı olan Plosser dikkat çekerken, FOMC üyesinin 1 Mart 2015 tarihi itibari ile görev süresinin sona ereceğini belirtmekte fayda var.Philadelphia FED Başkanı, FOMC toplantılarında alınan kararlarda 2014 yılı içerisinde oy hakkına sahip. Plosser genel görüşü itibari ile genişlemeci para politikalarından bir an önce çıkılması taraftarı ve şahin bir görünüm ortaya koyan FED yetkililerinden.
Haftanın son işlem gününde ise tüm gözler, Boston FED Konferansı’nda konuşacak olan, FED’in en yetkili ismi JanetYellen’da olacak. Başkan Yellen’ın piyasalarda oluşan son faiz oranı beklentilerinden sonra FOMC tutanaklarından çıkan sonuçlara ve FED’in para politikalarına ilişkin yapacağı değerlendirmeleri merakla izlenecek. 2015 yılının ortalarında faiz artırımına gitmesi beklenen FED’in, bu tarihi yakına çekebileceği ya da öteleyebileceği şeklinde yorumlanabilecek Yellen’ın olası cümleleri, Dolar’da yönü tayin edebilecek güce sahip. Dolayısı ile haftanın en kritik gelişmelerinden birinin, FED Başkanı’nın konuşması olduğunu ifade etmek yanlış olmayacaktır.