Merkez Bankaları Beklentilerinde Son Durum
– Avustralya Merkez Bankası (RBA)

Faiz indirim beklentisi çok zayıf, ülke borsasındaki vadeli işlemlerde faiz oranının değişeceği ihtimali 4% olarak görülüyor. Beyanat 1 Aralık Salı sabahı 05:30’da gerçekleşecek. Fiyatlanan unsurun çok net olması nedeniyle, herhangi bir değişiklik gerçekleşmemesi durumunda büyük fiyat hareketleri beklenmeyebilir. Mevcut faiz oranı 2% – Kanada Merkez Bankası (BOC)

– Avrupa Merkez Bankası (ECB)
Euro Bölgesi ekonomisi düşük büyüme ve enflasyon sorunlarıyla boğuşuyor. Bir önceki toplantıya ilişkin tutanaklarda, Aralık ayında yeni önlemlerin görüşüleceği belirtilmiş, Draghi’nin ifadelerinde de buna yönelik ipuçları alınmıştı. Piyasa beklentisi, mevduat faiz oranında 10 baz puanlık indirim, tahvil programında ise miktar artırımı veya uygulama süresinin 2017’ye uzatılması yönünde. Piyasayı tatmin etmeyen bir karar ve açıklama Euro’ya destek oluşturabilecekken, tersi durumda-ki Draghi’nin açıklamaları bu ihtimali daha yüksek hale getiriyor Euro üzerinde baskı oluşabilir. Euro’nun özellikle Dolar karşısındaki seyrinin negatif olduğu, olası bir yükselişin kısa vadeli olabileceği unutulmamalı. İki banka arasındaki politika farklılıkları hala genel trendi belirleyen unsur. Beyanat 3 Aralık Perşembe günü 14:45’te gerçekleşecek, sonrasında ise 15:30’da Draghi’nin konuşmasını izleyeceğiz. Mevcut gösterge faiz 0,05%, mevduat faiz oranı -0,20%, aylık tahvil alım miktarı ise 60 milyar Euro tutarında.
– Yeni Zelanda Merkez Bankası (RBNZ)
Yeni Zelanda ekonomisi Çin’de büyümenin ivme kaybı nedeniyle oluşan zayıf dış taleple mücadele ediyor. Özellikle çiftlik ürünleri ihalelerinde son haftalarda yaşanan sert düşüş, önemli ihracat kalemlerinden süt tozu fiyatında 11% düzeyinde yaşanan gerilemeyle birleşince önemli bir sorun teşkil ediyor. Avustralya ekonomisine benzer problemlerle boğuşan RBNZ’nin FED öncesinde yeni bir adım atmaktan çekinmesi sürpriz olmayacaktır. Özellikle FED sonrası ülke para biriminde oluşabilecek negatif seyrin etkilerini takip etmek isteyebilirler. Öte yandan diğer örnek olan RBA’ya göre faiz oranının daha yüksek oluşu esneklik avantajını artırıyor ve beyanata kadar olası gelişmeler önem kazanıyor. 9 Aralık Çarşamba tarihinde beyanat gerçekleşecek ve mevcut faiz oranı 2,75%.
– İsviçre Merkez Bankası (SNB)

– İngiltere Merkez Bankası (BOE)

– Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC)

FOMC açısından kriz sonrasında ilk kez faiz artırım ihtimali bu kadar ağırlık kazanmış durumda. Hatta o kadar yüksek bir ihtimal bulunuyor ki, piyasa algısı Aralık sonrasında uygulanabilecek faiz politikasına
odaklanmış durumda. Aralık’ta faiz artırım düşüncesinin ertelenebilmesi için gerçekten deprem etkisi oluşturacak verilere ihtiyaç var. Ancak unutulmaması gereken, Aralık sonrası toplantılara ilişkin beklentilerin Dolar’da sert hareketlere neden olabileceği. Aralık ayının ilk haftası bu açıdan önemli.
Aralık beyanatına ilişkin beklentilerde 25 baz puanlık faiz artırım ihtimali 77,5%. Ancak geri kalan 22,5% söz konusu Dolar olunca önemli bir oran. Bu ve aşağıda belirttiğimiz diğer tablolardaki dağılımlar veri ve açıklamalarla beyanat gününe kadar değişiklik gösterecektir. Faiz artırımı ihtimali ne kadar artarsa, sürpriz potansiyelinin azalacağı göz ardı edilmemeli.

Ocak ayına ilişkin beklentilerde faizin 50 baz puanda kalma ihtimali şimdilik yüksek görülüyor.

Mart ayı toplantısına ilişkin beklentilerde yeni bir faiz artırımıyla 0,75%’e ulaşılacağı beklentisi ciddi bir orana ulaşsa da, ağırlık hala 0,50%’de sabit kalınacağı yönünde.

Nisan ayı toplantısında beklentiler Mart ayından çok büyük sapma göstermiyor. Ancak diğer faiz ihtimallerinin seçenek açısından çoğalması dikkat çekiyor.

Haziran ayında kritik değişim gözlemleniyor. İkinci bir faiz artırımı ilk kez Haziran beyanatına ilişkin beklentilerde birinci sıraya yerleşiyor.
Bu tablolardan çıkarılması gereken tek durum, mevcut görünüm ve bundan sonra bu tabloların 16 Aralık’ta gerçekleşecek FOMC beyanatına dek oldukça sert değişimler gösterebileceğidir. Özellikle Aralık beyanatı ardından beklentilerdeki değişimler odak noktası olabilir.
– Japonya Merkez Bankası (BOJ)
Japon ekonomisi yılın 3. Çeyreğinde teknik olarak resesyona girdi. İç
tüketimin artışı için gerek maliye gerek para politikaları üzerinde baskı
artıyor. Başbakan Abe, iç tüketimi canlandırma açısından asgari ücretlerin
yükseltilmesini destekliyor. BOJ’un artık her toplantıda yeni bir önlem
alabileceğine ilişkin soru işaretleri bırakıyor. FED ardından gerçekleşecek
beyanatta rekor miktardaki parasal genişleme programına ilişkin bir adım atılıp
atılmayacağı takip edilecek. Şu ana kadar düşük petrol fiyatının geçici etkisi,
gerektiğinde yeni adımlar atılabileceği ve ılımlı toparlanma oluşacağına
ilişkin açıklamalar takip ettik. Ancak tüm bu açıklamalar değişiklik
göstermezken, ekonomi resesyona girdi. Bu nedenle para ve maliye
politikalarında olası bir adım sürpriz olmayacaktır.
(Sıralama
beyanat tarihlerine göre düzenlendi)