Lisanslı ve Geniş Yetkili Aracı Kurum - Lisans No: G-039 (398)

FOMC Kararları Öncesinde Piyasalar Neyi Konuşuyor?

18 Mart 2014 GCM Araştırma & Analiz- Araştırma & Analiz
“Kırım Bağımsızlığını ilan etti”

Ukrayna’daki protesto gösterileri uzun bir süredir piyasaların yakından izlediği gündem başlıkları arasındaydı. Ancak özellikle son haftalarda Kırım’a ilişkin gelişmeler, dikkatlerin söz konusu ülkeye daha fazla çevrilmesine neden oldu.

Nüfusunun yaklaşık %70’ini Rus kökenli vatandaşların oluşturduğu Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Bölgesi geçtiğimiz hafta içerisinde, 16 Mart Pazar günü bir referanduma gitme kararı aldı. Halka, Rusya’ya mı katılmak, yoksa Ukrayna’ya bağlı kalmaya devam etmek mi istedikleri sorulurken, referandumda %95’den fazla bir kesimin, Rusya’ya katılmak istediği yönünde oy kullandığı görüldü.

Batılı ülkeler (ABD, Almanya, Fransa İngiltere), yapılan referandumun gayri meşru olduğunu ve çıkan sonucu tanımayacaklarını ilan ederken, Rusya’nın süreç içerisindeki sergilediği tavır nedeni ile bu ülkeye yaptırımlar uygulayacaklarını duyurdular. Bu yaptırımların da ilerleyen zamanlarda genişletilebileceğinin altı çizildi.

ABD Başkanı Obama 17 Mart’ta yaptığı bir konuşmada, Ukrayna’daki krize hala diplomatik bir çözüm bulma imkanı olduğunu belirtirken, vize yaptırımlarının uygulamaya konduğunu ve bunun, Rusya’nın sergilediği tavrın sonuçları olacağını ortaya koyduğunu söyledi. ABD’nin vize yaptırımında şimdilik Rusya’nın Devlet Başkanı Yardımcılarından, danışmanlara kadar 11 kişinin ismi yer alıyor.

Avrupa Birliği ise yine 17 Mart’ta gerçekleştirdiği Brüksel toplantısı sonrasında, Ukrayna’daki gelişmeler sonrasında 21 kişiyi etkileyeceği belirtilen yaptırımlar uygulanacağını duyurdu.

Batılı ülkeler Rusya’dan, Kırım’ın Rusya’ya katılma başvurusunu kabul etmemesini ve Bölge’yi kendi topraklarına katmamasını istiyor. Rusya lideri Putin ise 18 Mart Salı günü (yarın) Rus Parlamentosu’nun alt ve üst kanadına sesleneceği bir konuşma yapması bekleniyor. Putin’in, batılı ülkelerin tepkisine rağmen parlamenterlerden, Kırım’ın başvuru talebinin kabul edilmesini isteyeceği tahmin ediliyor.

Piyasalarda ise sorunun askeri müdahalelere varan bir boyuta ulaşmayacağı düşüncesinin ağırlıkta olduğunu ifade edebiliriz. Referandum sırasından şiddet olaylarının çıkmaması ve yetkililerin diplomatik yollarla sorunun aşılabileceğine inandıklarını belirtmeleri, askeri bir çatışma riskinin şimdilik geri planda kalmasını sağlıyor.


“TCMB’den yeni adım beklenmiyor”


İç piyasalardaki siyasi karışıklık, protesto göstergeleri ve Kırım belirsizliği Türkiye’nin lehine olan gelişmeler arasında yer almıyor. Ancak TCMB’nin 18 Mart’taki toplantısı öncesinde anketlere bakıldığında, özellikle 30 Mart seçimleri ve FOMC toplantısı öncesinde para politikasını sıkılaştırma adına yeni bir adım atmasının beklenmediği görülüyor.

Gelişmekte olan ülke varlıklarında etkili olabilecek, özellikle batılı ülkeler ve Rusya arasında Kırım konusunda çıkabilecek bir anlaşmazlık Türk Lirası üzerinde baskı yapabilecekken, FOMC toplantısının sonuçları da büyük bir önem taşıyor. TCMB’nin bundan sonraki faiz tarafındaki stratejilerini seçimlerden çıkacak sonuçlar da etkileyebilir.

“ABD’de gözler FOMC toplantısında”

ABD tarafında ise bu hafta ekonomik takvim oldukça yoğun ve piyasalar siyasi gerginlikten çok FED’in atacağı adımlara odaklanmış görünüyor. 18-19 Mart tarihlerinde gerçekleştirilecek FOMC toplantısının sonuçları 19 Mart 2014 Çarşamba TSİ 20:00’da FED’in ekonomik projeksiyonları ile birlikte açıklanacak. 20:30’da ise yeni Başkan Janet Yellen Banka’nın basın toplantısında konuşacak.

FOMC’ye ilişkin beklentilere göz attığımızda tahvil alımlarının 10 milyar Dolar azaltılarak 55 milyara çekileceğinin tahmin edildiği görülüyor. Son gelen beklentilerin üzerindeki tarım dışı istihdam değişimi verisi (Açıklanan:175K, Beklenti:151K – 7 Mart Cuma), Yellen’ın, bu rakamdan önceki olumsuz dataların aşırı soğuk mevsim koşullarından kaynaklandığı ifadesini doğruladığı şeklinde yorumlandı. (Ocak ve Şubat ayında açıklanan veriler ABD’deki kötü hava koşulları nedeni ile tahminlerin çok altında açıklanmıştı) Bunun yanında ise FED’in daha önce %6.5 olarak belirtilen işsizlik oranı eşiğini geri çekeceği tahmin ediliyor. Yellen daha önce söz konusu işsizlik oranının çok iyi bir ekonomik gösterge olmayabileceğini söylemişti. Ocak ayında yapılan FOMC toplantısının tutanaklarında, üyeler arasında, işsizlik oranı eşiğinin daha aşağı çekilebileceği ya da, farklı verilerin de (işgücüne katılım oranı, bireysel haftalık kazançlar, işgücü verimliliği gibi) gündeme getirilebileceğinin konuşulduğu görülmüştü.

18 Aralık 2013 tarihindeki FOMC toplantısında yayınlanan ABD ekonomisi tahminleri;





























18 Aralık 2013BüyümeİşsizlikEnflasyon
2013%2.2-2.3%7.0-7.1%0.9-1.0
2014%2.8-3.2%6.3-6.6%1.4-1.6
2015%3.0-3.4%5.8-6.1%1.5-2.0


“Avrupa’da enflasyon düşük kalmaya devam ediyor”

17 Mart Pazartesi günü açıklanan Euro Bölgesi yıllık enflasyon verisinde rakamın tahminlerin ve Ocak ayı datasının altında gerçekleştiği görüldü. (Şubat:%0.7, Beklenti ve önceki %0.8 idi) Ancak kıtanın ortak para biriminde değer kayıpları yine sınırlı kaldı ve EUR/USD paritesi bir kez daha 1.40’ların kapısına dayandı. Her ne kadar ECB Başkanı Draghi ve diğer ECB üyeleri Banka’nın elinde genişlemeci para politikası araçlarını olduğunu ve gerekirse kullanabileceklerini ifade etseler de, Euro değer kazanmaya devam ederek özellikle Güney Avrupa ülkelerini zor durumda bırakmaya devam ediyor. EUR/USD paritesindeki yükselişin etkilerinden biri de Dolar endeksindeki düşüş trendinin devam etmesidir. FED’in atacağı adımların yanında 31 Mart’ta açıklanacak, Mart ayı öncü enflasyon verisi, ECB’nin Nisan başındaki kararları için etkili olabilir.

“Asya tarafında Çin korkusu”

>Asya tarafında ise piyasalarda endişe kaynağı konumunda olan konu ise Çin’in ekonomik büyümesinin hız kesmesi olarak karşımıza çıkıyor. Ülkede tahminlerin altında kalan sanayi üretimi (Açıklanan:%8.6, Beklenti:%9.5 – 13 Mart 2014) verisi son olarak %7.5’lik büyüme hedefinin yakalanamayabileceği kaygılarını artırdı. Diğer taraftan Çin’in, para birimi üzerindeki etkisini yavaş yavaş geri çekerek daha liberal bir kur politikasına geçmesi sevindirici olarak görülüyor. İlaveten Çin’deki olumsuz süreç özellikle bakır fiyatlarının gerilemesine destek olmaktadır.
GCM YATIRIM sizin için hazır! Yatırıma başlamaya hazır mısınız?
Yardıma mı ihtiyacınız var? Müşteri temsilcimize merhaba deyin!
Web sitemizi ziyaret eden kullanıcılara mümkün olan en iyi yatırım deneyimini sunabilmek için çerezler (cookieler) kullanmaktayız. Çerez politikalarımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.