Lisanslı ve Geniş Yetkili Aracı Kurum - Lisans No: G-039 (398)

Çin'den kritik büyüme verisi

20 Ekim 2014 GCM Araştırma & Analiz- Araştırma & Analiz
Uluslararası piyasalar yeni hafta ile Ekim ayının kritik veri akışı içeren işlem dönemlerinden birine başlıyor. Her ne kadar ilk günler nispeten daha zayıf bir ekonomik takvime sahip olsa da, haftanın ilerleyen günlerinde önem derecesi yüksek makro-ekonomik göstergeler, varlık fiyatlarında yeni beklentilerin fiyatlanmasına yol açabilecek bir potansiyele sahip. Özellikle Asya-Pasifik cephesinin yoğun rakam trafiği arasında kıtanın en büyük ekonomisi olan Çin’in büyüme verisi dikkat çekiyor.

Asya ekonomileri için bu hafta önemli datalar açıklanacak. Çin’den ise Salı sabahı büyüme (GDP) verisi yayımlanacak ve rakam, sadece doğu ülkeleri için değil, Avrupa ve Amerika ekonomileri için de büyük bir önem taşıyacak. Global ekonomik büyümenin yavaşlayacağına yönelik spekülasyonların son zamanlarda gündemde daha fazla yer aldığı bir süreç içerisindeyken, ilgili GDP performansı, birçok finansal varlık fiyatı üzerinde belirleyici olabilir. Bu nedenle söz konusu rakamı daha yakından incelemekte fayda var.

>“Neden önemli?”

Aslında Çin’in büyüme performansının dünya ekonomisi için önemli olmasının birden fazla nedeni var. Ancak bunlarda en önemlilerini ve finansal piyasalarda etkili olabilecek olası yönlerini değerlendirmek daha etkili olur.

Öne çıkan ilk etken tabi ki, söz konusu verinin özellikle son haftalarda gündemde daha net bir şekilde yer alan ve piyasalara damga vuran “global ekonomik büyüme kaygılarının” artış gösterdiği bir ortamda açıklanacak olması. Her ne kadar farklı faktörlerin etkisi ile yeni haftada bu endişeler gevşemiş görülse de, beklentilerin altındaki bir GDP datası konuyu yeniden gündeme taşıyabilir. Diğer etkenler ise, büyüme rakamının ne geleceğine göre farklılık gösterebilir. Bu noktada da iyi ve kötü senaryoları detaylandırabiliriz.



21 Ekim Salı sabahı TR saati ile 05:00’da açıklanması beklenen GDP büyümesine ilişkin piyasaların beklentisi %7.2. Yani Çin’in, 2013 yılının üçüncü çeyreğine göre, bu yılın aynı döneminde %7.2 büyüme kaydetmiş olması öngörülüyor. İlgili tahmin eğer geçekleşirse, Çin son beş yılın en düşük GDP büyümesini kaydetmiş olacak. Ayrıca rakam, ülke hükümetinin 2014 yılı için %7.5 olan büyüme hedefinin altında kalmış olacak. Ancak spekülasyonlar, hükümetin, %7.5’in biraz altındaki verilerin de hedefin gerçekleştirilmiş olacağı şeklinde yorumlayabileceği yönünde.

“Büyüme, tahminleri yakalayamazsa ne olabilir?”

Yayımlanacak verinin %7.2’nin altında gerçekleşmesi halinde global ekonomik büyüme endişeleri yeniden canlanarak, piyasalara önemli etkilerde bulunabilir. Küresel borsalarda satış dalgası yeniden kendini gösterebilecekken, gelişmekte olan ülke varlıklarında da (Türk Lirası da dahil) kayıplar izlenebilir. Risk iştahının azalması ile Almanya ve ABD gibi ekonomilerine güvenilen ülkelerin tahvillerine olan talep artış kaydedebilecekken, bu varlıkların faizlerinde yeni rekor düşük seviyeler kaydedilebilir. Bakır başta olmak üzere sanayi metallerinde değer kayıpları, riskten kaçış ile Altında yükseliş gerçekleşmesi de olasılıklar arasında değerlendirilmelidir. Diğer taraftan Avustralya ve Yeni Zelanda gibi, canlı bir Çin ekonomisinin hayati önem taşıdığı ülkelerin para birimlerinde aşağı yönlü baskılar artabilir.

Bir de olumsuz bir Çin GDP verisinin, Çin hükümetinin ekonomiye vereceği desteği artıracağı beklentilerini desteklediği senaryoyu değerlendirelim. Daha çok kısa vadeli bekleyişler üzerinde etkili olma ihtimali yüksek sayılabilecek bu gibi bir durumda, yukarı saydığımız etkilerin tersini düşünmek mantıklı olabilir. Ancak daha çok kısa vadeli ‘gelecek’ fiyatlamalara dahil edilirse, para birimleri üzerindeki etkinin dikkate alınması mantıklı olabilir. Yani gelişen ülke para birimleri ile birlikte Avustralya ve Yeni Zelanda dolarlarında, yeni teşvik beklentileri değer kazanımlarını destekleyebilir.

“%7.2 ve üzeri rakamlar”

GDP büyümesinin %7.2 üzerinde gerçekleştiği bir durumda ise, dünya ekonomisinin önemli bir gücünde ivmenin sürdüğü düşüncesi risk iştahını artırabilecekken, endekslerde, sanayi metallerinde, gelişen ülke varlıklarında, Avustralya ve Yeni Zelanda para birimlerinde yükseliş görmeyi beklemek doğru olabilir. Çünkü tahmin edilenden daha hızlı büyüyen bir Çin ekonomisi, ilgili varlıkların talebinin canlı kalmaya devam edeceği düşüncesini destekleyebilir. Olumlu Çin verisi kısa vadede ise, hükümetinyeni teşvik önlemlerinden uzaklaşabileceği şeklinde bir fiyatlama yapılmasına neden olursa, bu gibi bir durumda da yine para birimleri üzerinde, iyi verinin ters bir etki yaptığı görülebilir.

Her iki senaryoda da, Çin hükümetine ilişkin beklentilerin de dikkate alınması gerektiğini ifade ettik. Ancak rakamın beklentilerin altında ya da üzerinde olması halinde, piyasaların öncelikle global ekonomik büyümeye ilişkin kaygılar ile fiyatlamalar yapması daha olası gözüküyor. Sonuç olarak, öngörülen rakamın dışında kalacak bir Çin büyüme oranı verisinin, söz ettiğimiz varlıkların fiyatında yeni ve önemli beklentilerin gündeme gelmesini sağlayabileceğini ifade edebiliriz.
GCM YATIRIM sizin için hazır! Yatırıma başlamaya hazır mısınız?
Yardıma mı ihtiyacınız var? Müşteri temsilcimize merhaba deyin!
Web sitemizi ziyaret eden kullanıcılara mümkün olan en iyi yatırım deneyimini sunabilmek için çerezler (cookieler) kullanmaktayız. Çerez politikalarımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.