Lisanslı ve Geniş Yetkili Aracı Kurum - Lisans No: G-039 (398)

Avrupa Merkez Bankası (ECB), Düşük Enflasyonla Mücadele İçin Hamlede Bulunacak Mı?

03 Nisan 2014 Umut Tuncer- Uluslararası Piyasalar Müdür Yardımcısı
ECB, genişleyici para politikası uygulaması konusunda birçok otoriteden baskı görüyor. Şu ana kadar izlediğimiz kadarıyla bu baskıya negatif datalar da destek vermekte.

Avrupa Merkez Bankası, düşük enflasyon ile mücadelesinde nasıl bir strateji izleyebilir? Bu sorunun cevabını çeşitli senaryolar ile sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Faiz Oranında Herhangi Bir Değişiklik Yapmamak:

Piyasada şu an en çok beklenilen karar bu.

Gerek başkan Draghi, gerekse Avrupa Merkez Bankasının diğer yetkilileri tarafından deflasyon riskinin çok sınırlı olduğu birçok kez dile getirildi. ECB başkan yardımcısı Constancio, Salı günü yaptığı bir açıklamada, deflasyon riski bulunmadığını ve rakamların Nisan ayından itibaren toparlanma göstereceğini beklediğini söylemişti. Önceki birçok yetkilinin söylemlerine benzeyen bu açıklama, herhangi bir aksiyon gerçekleşmeyeceği beklentilerini desteklemiş oldu. Bu seçenek gerçekleşirse Euro’da, para politikasının genişletileceğini daha önceden fiyatlayanların çıkışları ile geçtiğimiz aya benzer bir “Alım Rallisi” başlayabilir. Fakat yarın açıklanacak ABD tarım dışı istihdam verisine odaklı bir piyasa görebileceğimiz için ilk etaptaki hareketlere temkinli yaklaşmak ve piyasa psikolojisinin fiyatlama üzerindeki etkisi doğru yorumlamak gerekmektedir.

Faiz Oranını Azaltmak:

Piyasaların bu yönde beklentisi düşük olsa da, seçenekler arasında öne çıkanlardan biri de faiz indirimi.

Genişleme adımı olarak, politika faizini düşük miktarda bir kesinti ile %0.15 gibi oranlara indirilebilir. Şu an geçerli olan faiz oranı ise tarihi dip olan %0.25. Faiz oranlarındaki diğer bir seçenek ise negatif mevduat faizi. Yani basit bir örnek verirsek, paranızı bankaya vermeniz ve ertesi gün faiz kazancı yerine faiz zararı elde ettiğiniz bir sistem. Faize dayalı önlemlerin daha çok kısa vadede etkili olabileceğini, bu nedenle devam eden yükselişlerin bittiği anlamına gelmeyebileceğini unutmamak gerek.

SMP Programının Geri Ödemelerinin Ertelenmesi / Durdurulması:

Yakın bir zamanda uygulanmış olmasına karşın, bugünkü toplantıda bu tür bir karar alınması beklenmiyor.

ECB’nin 2013 Ocak’ta başlattığı Menkul Kıymet Piyasası Programıyla beraber (SPM), banka finans sistemine şu ana kadar 209 milyar Euro likit sağlamıştır. Diğer büyük merkez bankalarının (Amerika- FED, Japonya- BOJ) uyguladığı sistemin aksine, tahvil alımlarında sağladığı parayı sistematik bir şekilde geri çekip likiditeyi sıkılaştırıyor. Seçeneklerden üçüncüsü ise, geri ödemelerin ertelenmesi ve likiditasyonun desteklenmesi. Fakat ECB Başkanı Draghi Mart toplantısında bu tür bir seçeneğin gündeme gelmesi için gerekli koşulları görmediğini belirtmişti.

Parasal Genişleme (QE) :

Avrupa merkez bankasının en büyük silahı olarak bilinen Parasal Genişleme bugünkü toplantıda en çok takip edilecek bir ifadedir.

Piyasada bu seçeneğin önemli bir kart olduğuna dair spekülasyonlar sürüyor. Özellikle Almanya Merkez Bankası Başkanı ve ECB üyesi Weidmann’ın geçtiğimiz hafta şaşırtıcı bir şekilde geleneklere uymayan araçlara karşı duruşunu yumuşatması, QE seçeneğini gündeme getirdi. Bazı uzmanlara göre, piyasa şimdiden bunu fiyatlamaya başladı bile. Yine de pek beklenmeyen bu seçenek bugünkü toplantıda gündeme gelirse, Euro’da değer kayıpları görebiliriz.

Uzun Vadeli Refinansman Operasyonu (LTRO) :

Piyasaların bu yönde beklentisi düşük olsa da, seçenekler arasında öne çıkanlardan biri de LTRO.

Bu aracı daha önce iki kere kullanıp bankalara likidite sağlamış olan ECB, en son LTRO ile birlikte, 2011 sonlarından itibaren, piyasaya 1 trilyon Euro’ya yakın para sürdü. Yüzlerce bankaya 3 yıl vadeli olarak sağlanan likit, devlet tahvili faizlerinin düşmesine ve bankaların refinansman sağlamasına yardımcı olmuştu. Fakat önceden iki kere uygulanan ve 2011’de gerçekleşen LTRO vadelerinin 2015’te biteceği göz önünde bulundurularak, piyasada üçüncü bir girişimin olması pek olası görülmüyor. Draghi de bir süre önce banka sistemi ve devletlerin finansman sisteminin 2011’e göre daha iyi olduğunu belirtmesi, LTRO uygulanma ihtimalini azaltan bir etken. Ancak seçeneğin gerçekleşmesi, birçok önlemde olduğu gibi Euro’da değer kayıplarına neden olabilir.
GCM YATIRIM sizin için hazır! Yatırıma başlamaya hazır mısınız?
Yardıma mı ihtiyacınız var? Müşteri temsilcimize merhaba deyin!
Web sitemizi ziyaret eden kullanıcılara mümkün olan en iyi yatırım deneyimini sunabilmek için çerezler (cookieler) kullanmaktayız. Çerez politikalarımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.