Piyasalar Yeni Yıla Tedarik Sorunuyla Girdi
İsrail’in Filistin saldırısının başlamasından bu yana Orta Doğu’da tansiyon sık sık yükseliyor. Yemen’den askeri gemiler ardından ticari gemilere de saldırı gerçekleşmesi bölgede ticari endişeleri zirveye taşıdı. İran destekli olduğu öne sürülen Husilerin drone saldırıları sonrasında aralarında Maersk’in de bulunduğu birçok lojistik şirketi küresel ticaretin 10%’unun biraz üzerinde hacim sağlayan Süveyş Kanalı’na alternatif yollar aramaya başladı.
Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı alternatifsiz değil. Ancak Akdeniz ve Hint Okyanusu’nu bağlayan bu bölgenin alternatifi Güney Afrika rotasından geçiyor. Bunun da taşıma maliyetlerini iki katına kadar çıkardığı belirtiliyor. Dolayısıyla ticarette aksama olmasa bile, Kanal’ın kullanılamaması maliyetleri ve dolayısıyla satış fiyatlarının artışı, buna bağlı olarak da yine enflasyonist ortamı destekleme potansiyeli ortaya çıkıyor.
Yukarıdaki grafikte kesikli çizgi Süveyş Kanalı’nın kullanıldığı rotayı, diğer çizgi ise Güney Afrika rotasını gösteriyor. (Çizgiler tam güzergahı temsil etmeyebilir). Hindistan’dan sonraki kısmın kullanılmama nedeni her iki rotanın da burada ortak olarak devam edecek olması. Rotanın tek dezavantajı maliyetleri etkileyecek olması değil; buna ek olarak tedarik süreci bir haftadan fazla uzayabilir.
Bu durum Suudi Arabistan ihracatını da tehdit edebilir. Bunu da önümüzdeki dönemde yayımlanacak istatistiklerde takip edeceğiz.
Bu rotanın tıkanması özellikle Avrupa kıtasını etkileyecek. Rotterdam, Hamburg, Valencia, Le Havre gibi yoğun limanlara sahip bölgelerde yavaşlamalar oluşabilir. Bu durum, tedarikte sorun devam ettiği müddetçe, tedarik süresi ve miktarını etkileyeceği için PMI verilerinden takip edilebilecek.
İkinci bir sorun ise konteyner fiyatları. Pandemi döneminde rekor seviyelere ulaşan fiyatlar sonrasında talebin normal seviyelere dönmesiyle birlikte 2023 yılında normal seviyelere dönmüştü. Ancak 2023’ün son çeyreğinde İsrail – Filistin gündemi ile birlikte artan riskler bu tabloyu tekrar tersine çevirdi. Ek olarak tedarik sürecinin yavaşlaması ile konteyner devir hızının düşmesi bile tek başına fiyatları yükseltme potansiyeline sahip.
Tedarik konusunda diğer bir başlık ABD – Çin ilişkileri ve Çin’de yaşanan ekonomik sorunlar. İki ülkenin karşılıklı uyguladığı kısıtlamalarda ABD ekonomisi enflasyon anlamında daha fazla zarar görüyor gibi görünüyor. Ancak bu konuda 2024’te adım atılıp atılmayacağı veya olası bir adımın ne kadar somut hale geleceği önemli olacak. Çin ekonomisinin daha istikrarlı bir üretim serisi yakalayıp yakalamayacağı takip ediliyor olacak.
Çin’in toparlanma başlığı, 2024’te en çok konuşacağımız başlıklar arasında olacak. Ancak bu başlık ile birlikte talepte zayıflık ve tedarik sorunlarının özellikle enerji fiyatlarında karşıt etki oluşturmasıyla birlikte dengenin nasıl sağlanacağını şimdiden kestirmek zor görünüyor.