Altında Faiz ve USD Baskısı, Haziran Vade Görünümü

Küresel altın fiyatlarında, ABD’de canlanan enflasyon beklentileri ve Fed’den Haziran ayında beklenen faiz artırımı kapsamında tüm vadelerde artan tahvil faizleri kapsamında düşüş hareketinin son zamanlarda daha ön plana geçtiğini gözlemlemekteyiz. Aşağı yönlü trendin ağırlık kazandığı 11 Nisan ertesinden sonra, altının küresel risk iştahından çok (ki global gerginlikler de o günden bugüne hafifledi) faiz ve USD ters korelasyonu üzerinden ilerlediğini söylemek mümkündür. Bu da altında satış baskısını öne çıkarmaktadır.

Haziran vadeli altın ons kontratını teknik olarak incelediğimizde güncel düşüş trendinin iki önemli aşamadan geçtiği görülmektedir. Bu aşamalardan ilki 11 Nisan’da 1360 USD seviyesi görüldükten sonra satışların daha ön plana çıkmasıdır. İkinci aşama ise 1350 – 1345 USD bölgesindeki 20 ve 50 periyotluk üssel hareketli ortalama bölgesinin aşağısına geçilmesidir. Bu aşamadan sonra ivme kazanan düşüşün altını bu fiyat momentumuyla 1325 USD bandına gerilettiği görülmektedir. ABD’de reel faizlerde artış eğilimi devam ettikçe faiz içermeyen enstrümanlara olan talebin daha da baskılanması beklenebilir. Bu da güçlü USD ve yukarı doğru faiz hareketi konjonktürünün devamına neden olabilir. Özellikle 10 yıllık vadede getirilerin %3 bandını taban yaparak daha üst seviyelere yükselmesi altını ilk etapta 1315 USD, geniş resimde ise 1300 USD bandına kadar baskılayabilir.

Altında uzun vadede alıma geçme fırsatı için fiyat momentumunun düzelmesi, bunun için de 1340 – 1350 USD bölgesinde kalıcılık sağlanması gerekliliği ortaya çıkıyor. Bu noktada Orta Doğu ve Asya’da artması muhtemel jeopolitik riskler ve Mayıs’ta nükleer anlaşmadan çıkılırsa İran ile 2013 – 2015 dönemine dönülmesi ek olumsuzluklar olur ve zaman zaman alternatif varlıklara yönelim artabilir. 1340 – 1350 USD bandı üzerinde pozitif fiyatlama eğilimine girilirse 1367 – 1370 USD bölgesi yeni hedef haline gelebilir ve ana direnç bölgesi olarak izlenebilir.