ISM PMI Verileri ile NASDAQ100 ve S&P500
ABD'deki ISM (Institute for Supply Management) imalat PMI ve hizmet PMI verileri, hem ekonominin kendisi hem de hisse senedi piyasaları için yüksek öneme sahip öncü göstergeler olarak karşımıza çıkıyor. Bu veri setleri, tedarik zinciri yöneticilerinin (purchasing managers) aylık anketlerine daynırken, imalat ve hizmet sektörlerindeki ekonomik aktiviteyi ölçüyor. Buradan ekonomik büyümeye ve alt endeksler aracılığıyla alt sektörlere kadar bir bakış açısı sunulabiliyor.
İlgili sektörde PMI endeksi 50 seviyesinin üzerinde olduğunda o sektörde genişleme, altında olduğunda ise daralma yaşandığı çıkarımını yapabiliyoruz. Ekonomik büyümenin nelerden beslendiği, bu PMI verilerindeki alt sektörlere de yansıyabiliyor.
Grafik: ISM imalat PMI
ISM imalat PMI; istihdam, stoklar, yeni siparişler, üretim ve tedarikçi teslimatları gibi alt bileşenlerden oluşuyor. Bu veri seti ABD imalat sektörünün genel gidişatını yansıtırken, diğer taraftan küresel taleple yakından ilişki barındırıyor.
Son veride alt endeksleri ele aldığımızda; tedarikçi teslimatları ve yeni siparişler imalat PMI üzerinde pozitif; istihdam, stoklar ve üretim ise negatif etki yarattığından bahsedilebilir.
Grafik: ISM hizmet PMI
Hizmet PMI: istihdam, işletme aktivitesi, yeni siparişler ve tedarikçi teslimatları alt bileşenleriyle karşımıza çıkıyor. Bu veri seti ise hizmet sektöründeki (finans, sağlık, perakende vb.) aktiviteyi ölçüyor. ABD ekonomisinin yaklaşık %70'ini hizmetler oluşturduğundan, bu endeks ekonomi açısından daha önemli bir bakış açısı sunuyor.
Son veride alt endeksleri ele aldığımızda; işletme aktivitesi, yeni siparişler ve tedarikçi teslimatları PMI’ı yukarı taşırken, istihdam tarafında negatif bir etki karşımıza çıkıyor.
Bu veri setleri büyümenin öncü göstergeleri olarak kabul edildikleri için, büyüme tahminleri üzerinde etki yaratma potansiyeli nedeniyle, yakından takip ediliyor. Ayrıca PMI’lar, reel ekonominin nabzını tutarken, istihdam piyasası ve şirketlerin finansal performansları hakkında erken ve genel çapta sinyaller verdiği için de yüksek öneme sahip.
Bunlara ek olarak ABD federal hükumetinin, 1 Ekim tarihinde mali açıdan kapanma riski mevcut. Bu risk aynı zamanda ayın ilk Cuma günü yayınlanacak olan tarım dışı istihdam raporunun da açıklanmamasına yol açabilir. Bu durumda ISM PMI verilerindeki alt endeksler arasındaki istihdam verileri daha fazla önem kazanabilir.
Grafik: ISM imalat PMI, NASDAQ100 (mavi) ve S&P500 (turuncu)
Yüksek PMI değerleri, güçlü ekonomik büyüme beklentisini artırır ve hisse senedi piyasasını desteklerken; düşük değerler resesyon riskiyle birlikte endekslerde baskısı yaratma ihtimali barındırıyor. Bunun yanında beklentinin altında veya üzerinde oluşabilecek sonuçlar ise bu ihtimallerin daha yüksek oranda veya tersi yönde seyretmesine yol açabiliyor.
Grafik: ISM hizmet PMI, NASDAQ100 (mavi) ve S&P500 (turuncu)
Son 5 yıllık dönem ve aylık bazda veriler göz önüne alındığında, NASDAQ100 ve S&P500 endekslerinin ISM hizmet PMI verisi ile arasındaki korelasyon, ISM imalat PMI verisine göre daha yüksek bir seviyede karşımıza çıkıyor. Burada hisse senedi endeksleri ile ISM hizmet PMI verisi arasında negatif korelasyon bulunurken (ters orantılı ilişki), S&P500’ün NASDAQ100’e göre daha yüksek bir korelasyonda olduğu söylenebilir.
Kısa dönemde; açıklanan veri ile NASDAQ100 arasındaki etkiyi 5 dakikalık dönemde incelediğimizde; son 1 yıllık dönemde açıklanan ISM hizmet PMI verileri, ortalama %0,053 oranında baskıya neden olmuş gözüküyor. Burada beklentiden pozitif ve negatif yönde sapan veriler yer alsa da uzun dönemli korelasyonun etkisinden bahsedilebilir.
Aynı veri setini S&P500 için incelediğimizde de ISM hizmet PMI verisi açıklanması ardından geçen 5 dakikada endeks üzerinde %0,047 oranında negatif yönlü bir etki görüyoruz.
NASDAQ100 ANALİZİ
NASDAQ100 endeksi orta vadede, 21 günlük EMA’nın desteklediği 24250 – 24500 bandında çekilmeleri engellediği sürece, yukarı yönlü momentum koruyabilir. Yükselişlerin sürmesi halinde 25000 ve 25250 seviyeleri gündeme gelebilir. Bu noktada 25000 seviyesinin tutumu, olumlu yönlü beklentinin devam etmesi bakımından takip edilebilir. Alternatif durumda, aşağı yönlü beklentinin güçlenebilmesi için, 24250 – 24500 bandı altında orta vadeli kalıcılık şartı aranabilir. Bu durumda 24000 ve 237000 desteklerine yönelik fiyatlamalar görülebilir.
S&P500 ANALİZİ
S&P500 endeksi orta vadede, 20 günlük EMA’nın desteklediği 6600 – 6655 bölgesi üzerinde ivmeyi koruduğu sürece, pozitif eğilim devam edebilir. Bu eğilimin güçlenmesi durumunda 6755 ve 6800 seviyelerine yönelik ilerlemeler izlenebilir. Bu esnada 6755 seviyesinin göstereceği tepki, yukarı yönlü beklentinin sürebilmesi adına izlenebilir. Alternatif bakışta, negatif baskının hakimiyet kazanabilmesi için, 6600 – 6655 bölgesinin kırılması ve altında günlü kapanışların oluşması gerekebilir. Bu durumda 6565 ve 6525 destekleri gündeme gelebilir.