Enflasyon – Faiz Döngüsü Russell 2000’i Destekleyebilecek mi?
Fed’in sıkılaştırıcı para politikası üzerine tartışmaların sürdüğü dönemde, enflasyonun düşüşlerini sürdüreceği beklentisi ABD endekslerini Haziran ayının başından itibaren yukarı yönde destekliyor. Burada özellikle görece daha küçük sermayeli şirketlerin yer aldığı Russell 2000 endeksi de pay kapmayı başarabiliyor.
Öncelikle makroekonomik görünüme odaklandığımızda, son dönemde gelen verilerle manşet enflasyonun gerilediği gözlemleniyor. Yıllık manşet enflasyon oranı yıllık bazda Mayıs 2023'te, görece düşük enerji fiyatları etkisiyle, Mayıs 2021'den bu yana en düşük oran olan %4'e geriledi. Çekirdek enflasyon ise %5,3 ile Şubat ayında gördüğü seviyeye düştü.
Fed, Mayıs ayı toplantısında gösterge faiz oranını 25 baz puan artırarak, %5 – %5,25 aralığına yükseltti. Böylece Fed art arda 10'uncu artışı işaret ederek borçlanma maliyetlerini Eylül 2007'den bu yana en yüksek seviyesine çıkardı. Mayıs ayındaki FOMC toplantısının tutanaklarına göre Fed yetkilileri, önümüzdeki süreçte daha fazla politika sıkılaştırmanın gerekip gerekmeyeceği konusunda tam olarak benzerlik göstermedi. Bazı üyeler sıkılaştırmanın yeterli olduğunu belirtseler de bazı üyeler de ek sıkılaştırmanın gerekebileceğine yönelik ifadeler kullandılar. Fed üyeleri, para politikasına yönelik olarak, ekonomik görünüm için gelen verilerin etkilerini izlemeye devam edeceklerini ve uygun şekilde politika ayarlaması için hazır olacakları konusunda ortak ifadeler kullandılar.
Haziran ayı toplantısında FOMC’nin önümüzdeki döneme ilişkin projeksiyonları takip ediliyor olacak. Halihazırda piyasa ihtimallerine baktığımızda; %81,5 oranla politika faizinin değiştirilmemesini bekliyor, geri kalan %18,5’lik oran ise 25 baz puanlık artış yaşanabileceği ihtimalini fiyatlıyor. Özellikle çekirdek PCE fiyat endeksine ilişkin beklentilerde herhangi bir değişiklik olup olmayacağı, ileriye yönelik politikaların takibi açısından etkili olabilir. Bu durum diğer yandan piyasa fiyatlamaları üzerinde etkisini hissettirebilir ki zaten sıkılaştırıcı para politikası adımlarının atılmaya başlandığı dönemden itibaren, hem Fed hem de piyasa tarafından yakından izleniyor.
Her ne kadar ekonomide soğumaya ilişkin veri akışı geliyor olsa da istihdam piyasası bu duruma eşlik etmeyen bir durumda gözüküyor. Mayıs ayındaki tarım dışı istihdam değişimi, 190 bin kişinin istihdama eklenebileceğine yönelik beklentiyi aşarak 339 bine ulaştı. Verile, istihdamın bu yıl şimdiye kadar ayda ortalama 314 bin artmasıyla sıkı bir işgücü piyasasına işaret etmeye devam ediyor. Bu durum, enflasyon üzerindeki baskının gücünü zayıflatan gelişmelerden birisi ve hatta en önemlisi olarak nitelendiriliyor. Dolayısıyla, istihdam piyasasının durumu Fed’in politikası açısından etkili olmayı sürdürecek gibi gözüküyor.
Bu tabloda Fed’in ne zaman ayağını “faiz artışı” pedalından çekeceği ve hatta sıkılaştırıcı politikadan herhangi bir dönüş yapıp yapmayacağı önümüzdeki Haziran ve Temmuz toplantılarında yakından takip edilecek. Hem makroekonomik verilerde hem de Fed tarafından, piyasayı destekleyebilecek gelişmeler izlersek, bu durumun Russell 2000 endeksini de etkilemesi beklenebilir. Aksi halde tam tersi bir senaryo ile karşı karşıya kalınabilir.
Russel 2000 Analizi
Russell 2000 endeksini teknik açıdan incelediğimizde, 20 (1832) ve 200 (1832) periyotluk üstel hareketli ortalamaların desteklediği 1822 seviyesini takip etmekteyiz. Endeks fiyatlamalarında 1822 seviyesi düşüş isteğini sınırlandırdığı sürece, beklentimiz pozitif yöndedir. Toparlanma isteğinin sürmesi halinde 1915 ve 1935 seviyeleri gündeme gelebilir. Bu aşama öncesinde; fiyatlamanın 1896 seviyesinin altında mı yoksa üstünde mi kalıcılık sağlayacağı, yükseliş beklentisinin sürebilmesi açısından etkili olabilir.
Alternatif durumda, düşüş isteğinin öne çıkabilmesi için, 1822 seviyesi altında kalıcılığı görmek gerekebilir. 1822 seviyesi altındaki yaşanabilecek geri çekilmelerde, 1776 ve 1740 seviyeleri ile karşılaşılabilir.