FOMC Beyanatı İpucu Verecek mi?
02 Mayıs 2017
Küresel piyasaları son dönemde meşgul eden başlıklar gün geçtikçe çoğalıyor. ABD – Kuzey Kore arasında süregelen gerilim, İngiltere ve AB arasındaki Brexit süreci, Avrupa ve Amerikan Merkez Bankaları politikaları, Yunanistan’ın kreditörlerle görüşmeleri ve daha birçok başlık bunlar arasında yer alıyor. Fakat bu başlıklar arasında dünyanın en güçlü merkez bankası konumundaki Fed hep ilk sıralarda bulunmayı başarıyor. Banka’nın bu ayki para politikası beyanatı 3 Mayıs Çarşamba günü TSİ 21:00’da gerçekleşecek.
ABD’de son gelen büyüme rakamının oluşturduğu hayal kırıklığına karşın, piyasa beklentisi Banka’nın planlarına sadık kalarak 2017 yılında toplam üç faiz artırımı gerçekleştirmesi yönünde. Bunlardan ilki hali hazırda gerçekleştirilmiş durumdayken, diğer artırım ihtimalinin Haziran ayında gerçekleştirilmesi bekleniyor. Mevcut ihtimal dağılımına göre ise faizin 1 – 1,25% bandının üzerinde olma ihtimalinin ilk kez Aralık ayında olduğu görülüyor. Dolayısıyla mevcut koşullara göre üçüncü ve son faiz artırımının Aralık ayında gerçekleştirilmesi bekleniyor.
Fed Mart ayında gerçekleştirdiği toplantı ardından, piyasa beklentilerine paralel olarak 25 baz puanlık faiz artırım kararını açıklamıştı. Toplantı tutanaklarında ise üyelerin yoğun olarak Fed’in devasa bilançosunu küçültmeye başlaması yönündeki görüşlerin ağırlık kazandığı görülmüş ve piyasalarda etkisini hissettirmişti. Öte yandan FOMC’nin ekonomiye yönelik görüşlerinde daha iyimser bir tablo ile karşılaşmıştık.
Yukarıdaki ihtimal tablosu günden güne değişim göstermekte, bunda makro göstergeler, Banka üyelerinin konuşmaları, Trump politikaları gibi birçok faktör etkili olabilmektedir. Dolayısıyla tablonun dinamik bir yapıya sahip olduğu unutulmamalıdır.
Mayıs toplantısı neden önemli?
Haziran ayına odaklı piyasa beklentilerine karşın, Banka’nın görüşlerini içeren en somut gelişme yine bir FOMC toplantısı ve bu toplantıya ilişkin tutanaklar olacaktır. Dolayısıyla 3 Mayıs Çarşamba günü gerçekleşecek beyanat varlık fiyatları üzerinde etkili olabileceği gibi, önümüzdeki döneme ilişkin Fed politikalarındaki en güncel durumu sunabilir. Toplantıya ilişkin ayrıntılara ise, 24 Mayıs Çarşamba günü yayımlanacak toplantı tutanaklarından ulaşacağız. Öte yandan piyasa beklentisinin bu yönde oluşmamasına karşın, Fed’in faiz konusunda sürpriz yapabilme ihtimali de göz ardı edilmemelidir.
ABD’de son gelen büyüme rakamının oluşturduğu hayal kırıklığına karşın, piyasa beklentisi Banka’nın planlarına sadık kalarak 2017 yılında toplam üç faiz artırımı gerçekleştirmesi yönünde. Bunlardan ilki hali hazırda gerçekleştirilmiş durumdayken, diğer artırım ihtimalinin Haziran ayında gerçekleştirilmesi bekleniyor. Mevcut ihtimal dağılımına göre ise faizin 1 – 1,25% bandının üzerinde olma ihtimalinin ilk kez Aralık ayında olduğu görülüyor. Dolayısıyla mevcut koşullara göre üçüncü ve son faiz artırımının Aralık ayında gerçekleştirilmesi bekleniyor.
Fed Mart ayında gerçekleştirdiği toplantı ardından, piyasa beklentilerine paralel olarak 25 baz puanlık faiz artırım kararını açıklamıştı. Toplantı tutanaklarında ise üyelerin yoğun olarak Fed’in devasa bilançosunu küçültmeye başlaması yönündeki görüşlerin ağırlık kazandığı görülmüş ve piyasalarda etkisini hissettirmişti. Öte yandan FOMC’nin ekonomiye yönelik görüşlerinde daha iyimser bir tablo ile karşılaşmıştık.
Yukarıdaki ihtimal tablosu günden güne değişim göstermekte, bunda makro göstergeler, Banka üyelerinin konuşmaları, Trump politikaları gibi birçok faktör etkili olabilmektedir. Dolayısıyla tablonun dinamik bir yapıya sahip olduğu unutulmamalıdır.
Mayıs toplantısı neden önemli?
Haziran ayına odaklı piyasa beklentilerine karşın, Banka’nın görüşlerini içeren en somut gelişme yine bir FOMC toplantısı ve bu toplantıya ilişkin tutanaklar olacaktır. Dolayısıyla 3 Mayıs Çarşamba günü gerçekleşecek beyanat varlık fiyatları üzerinde etkili olabileceği gibi, önümüzdeki döneme ilişkin Fed politikalarındaki en güncel durumu sunabilir. Toplantıya ilişkin ayrıntılara ise, 24 Mayıs Çarşamba günü yayımlanacak toplantı tutanaklarından ulaşacağız. Öte yandan piyasa beklentisinin bu yönde oluşmamasına karşın, Fed’in faiz konusunda sürpriz yapabilme ihtimali de göz ardı edilmemelidir.