FOREX PİYASASI
Geride bıraktığımız hafta ABD tarihinin en uzun kapanması sona erdi. Hafta başında oluşan iyimserlik ardından Senato harcama tasarısını kabul ederken, Çarşamba günü de Temsilciler Meclisi’nden onay alındı. Akabinde Trump’ın imzası ile birlikte Perşembe günü federal kurumların fonlanmasına başlandı.
Trump’ın imzasına kadarki süreçte oluşan iyimse beklentiler hali hazırda endekslerde alımları desteklemişti. İmza ardından Perşembe günü Nasdaq 2% üzerinde değer kaybetti. Bu da bazı diğer zayıflıkları gündeme getirdi. Fed’in Aralık toplantısında faiz indireceği tahminleri, indirim olmayacağı tahminleriyle başa baş hale geldi. Bunda Fed Başkanı Powell’ın sonraki toplantıda faiz indiriminin garanti olmadığını belirtmesi büyük rol oynarken, Fed yetkilileri arasındaki görüş ayrılıkları da durumu pekiştirdi. Öte yandan veri eksikliği riski artıran diğer bir faktör oldu.
Teknoloji hisselerinde yüksek çarpan tartışması da kırılganlıkla birlikte tekrar yüzeye çıktı. Balon tartışmaları haftanın ikinci yarısında sıkça konuşulurken, söz konusu satışların aslında uzun soluklu bir maraton ardından gelmesi, kar satışlarının olağan olduğu düşüncesini de destekledi. Nasdaq Perşembe günkü kayıplara rağmen haftalık kazanımlarının tümünü silemezken, yılın başından bu yana yaklaşık 19% yükseliş gösterdi.
Şirketler tarafında ise, teknoloji devlerinden Nvidia’nın bilançosu takip ediliyor olacak. Balon tartışmaları ve Çin’e çip satışı belirsizliği arasında şirketin nasıl bir performans sergileyeceği hafta içinde endekslerdeki risk iştahı üzerinde etkili olabilir.
Veri akışının normale dönmesi ile birlikte daha net bir görüntü ortaya çıkması beklenebilir. Ancak Ekim ayına ilişkin eksik kalması beklenen datalar ile birlikte Aralık toplantısına daha az bilgi ile girileceği de bir gerçek. 4. çeyrek büyümesi ve istihdamında zayıf bir tablo oluşması sürpriz olmayacaktır. Ancak bu süreçte enflasyondaki yansımalar daha önemli hale gelebilir. Bazı üyeler geride bıraktığımız hafta bu riski gündeme getirdi.
ABD’de önümüzdeki hafta Fed yetkililerinin konuşmaları muhakkak önemli olacaktır. Fakat bunun yanı sıra veri akışını da takip ediyor olacağız. Önümüzdeki süreçte açıklanan her veri, önceki dönem verilerinin aksaması ve piyasaların veriye daha aç olması nedeniyle normalden daha hassas şekilde karşılanabilir. Ek olarak, hükümetin açılması ardından eksik kalan verilerin nasıl açıklanacağı da henüz belirsiz. Bu nedenle hafta içinde günlük analizleri ve takvimi takip etmekte fayda olacaktır.
Empire State İmalat Endeksi haftanın ilk işlem gününde açıklanacak. Aksayan verilerden biri olmadığı için Ekim ayı datasını görmüştük. Endeks ilgili tarihte 19,4 puan yükselişle 10,7 seviyesine ulaşmıştı. Ancak son dönemde New York’ta imalat aktivitesinin pek istikrarlı bir seyir izlemediğini de hatırlatmak gerekiyor.
Hafta ortasında ise FOMC toplantı tutanakları takip ediliyor olacak. Ancak kapanmanın yol açtığı veri eksikliği öncelik haline geldiği için, tutanaklarda görülebilecek ayrıntıların ne kadarının geçerli kalacağı merak konusu. Hafta içinde yapılan açıklamalarda, bazı Fed yetkililerinin enflasyon endişesi taşıdığı izlendi. Miran gibi bazı üyeler ise faizin kısıtlayıcı seviyelerde olduğunu vurgulamıştı. Ancak genel olarak, siyasi kanattan uzak üyelerin faiz indirimi konusunda aceleci olunmaması konusunda görüş birliği sağlama eğiliminde olduğu görülüyor.
Perşembe günü bu kez Philadelphia Fed İmalat Endeksi verisi takip edilecek. Endeks Eylül’de sert düşüşle -12,8 puana ulaşmıştı. Altı ayın en düşüğüne ulaşan endekste sevkiyatlar dikkat çekici bir yavaşlama gerçekleştirmişti. Yeni siparişler bir miktar canlanırken, istihdamda artış hızı yavaşlamıştı.
Haftanın öne çıkabilecek verileri ise Cuma günü açıklanacak İmalat PMI Eylül ayında 52 seviyesinden 52,5 seviyesine ulaşmıştı. Bu da sektörün üç aydır aralıksız genişlediğini göstermişti. Üretimde artış hız kazanırken, yeni siparişler bir buçuk yıldan fazla süredir en hızlı genişlemeyi kaydetmişti. Buna karşın yeni ihracat siparişleri gerilemeye devam etmişti. Girdi maliyetleri yüksek kalırken, bu durumu çıktı maliyetlerini artırdığı izlendi.
Aynı dönemde hizmet PMI 54,2 puandan 54,8 puana yükselmiş, aynı zamanda beklentinin üzerinde oluşmuştu. Yeni siparişlerde artış hız kazanırken, ihracat talebinde tarife etkisiyle zayıflama görülmüştü. İstihdamdaki artışa karşın girdi maliyetleri son 6 ayın en düşük hızında artmıştı.
Japonya’da haftanın ilk işlem gününde 3. çeyreğe ilişkin öncü GSYİH rakamları açıklanacak. Ekonominin önceki çeyreğe göre 0,3% daralması beklenirken, yıllık bazda daralmanın 2,5% düzeyinde daralmış olması tahmin ediliyor.
Daralma tahminleri büyük ölçüde tarifeler nedeniyle ihracatçıların 2. çeyrekte artırdıkları stokları öne çekmeli ihracatı desteklemesi ardından 3. çeyreğe uyguladığı baz etkisi. Öte yandan ilgili çeyrekte inşaat sektöründe de yeni yönetmeliklerin yatırımları yavaşlattığı düşünülüyor. Tüm bu koşullara rağmen, Eylül – Ekim döneminde uygulanmaya başlayacak tarife anlaşması ile birlikte büyümenin tekrar düzene girmesi bekleniyor. Son olarak ABD ile Japonya, Japon mallarına 15% tarife uygulanması konusunda anlaşmıştı.
Enflasyon konusuna ise Cuma günü açıklanacak veri ışık tutacak. Ekim ayına ilişkin açıklanacak ulusal enflasyon verisinde, manşet TÜFE’nin 2,9%’dan 3%’e yükselmesi bekleniyor. Gıda ve enerji hariç TÜFE’nin ise yıllık bazda 3%’ten 3,1%’e yükseleceği tahmin ediliyor.
Bu iki beklentiyi birleştirdiğimizde, Japonya Merkez Bankası BoJ’a ilişkin faiz artırım beklentilerinin desteklendiği söylenebilir. Swap piyasaları 14 Kasım Cuma itibariyle 10 baz puanlık artırım ihtimalini 84% olarak görürken, 25 baz puanlık faiz artırım ihtimali 33% olarak değerlendiriliyor.
İngiltere’de işsizliğin arttığına ilişkin veriler ve son toplantıda faiz indirimi talep eden üye sayısındaki artışla birlikte Merkez Bankası’na yönelik faiz indirim beklentisi artmıştı. Önümüzdeki hafta bu beklentinin enflasyon ve PMI verilerinden destek alıp olmayacağını takip ediyor olacağız.
Enflasyon Eylül’de 3,8% olarak kalmıştı. Üç aydır aynı seviyede devam eden enflasyonun Ekim ayında yıllık bazda 3,6%’ya yavaşlaması bekleniyor. Bu beklentinin karşılanması veya daha aşağıda açıklanacak rakamlar, BoE’ye yönelik faiz indirim beklentilerine ivme kazandırabilir.
Öte yandan Cuma günü ise imalat ve hizmet PMI verilerini takip ediyor olacağız. Ada’da imalat aktivitesinde daralma süregelirken, bu durumun devam etmesi bekleniyor. Hizmet aktivitesindeki genişleme sürecinin ise devam edeceği tahmin ediliyor.
Son olarak perakende satış verileri de Sterlin üzerinde etkili olabilir. Önceki ay aylık bazda 0,5% artış gösteren satışların, Ekim ayında önceki aya göre değişim gerçekleştirmediği öngörülüyor.
Çin’de Cuma günü açıklanan veriler ardından karamsarlık tekrar ön plana çıksa da, faiz konusunda bir adım atılması beklenmiyor. Ülkede perakende satış, sanayi üretimi ve sabit varlık yatırımları önceki ay verilerine göre zayıflık gösterdi. Fakat aynı zamanda TÜFE Ekim ayında tekrar pozitif bölgeye geçti. Dolayısıyla enflasyon gelişmesi, yeni faiz hamlesi hakkının yeni yıla taşınması tahminlerini destekledi diyebiliriz.
Tüketici kredileri için referans olan 1 yıllık ana kredi faiz oranının 3%, mortgage için referans olan 5 yıllık ana kredi faiz oranının 3,5%’te sabit bırakılması bekleniyor. Çin’de bu açıklama dışında majör bir veri akışı olmayacak.
Euro Bölgesi tarafında Cuma günü açıklanacak PMI verileri haftanın önemli başlıklarından biri olarak izlenecek.
Almanya’da imalat aktivitesinin daralmaya devam etmesi, ancak 49,6 puandan 49,8 puana yükselerek daralma hızını yavaşlatması bekleniyor. Hizmet aktivitesinin aynı dönemde 54,6 puandan 54 puana yavaşlaması, buna karşın genişleme eğilimini koruması bekleniyor.
Euro Bölgesi bazında ise imalat aktivitesinin 50 eşiği üzerine kalarak genişleme sürecini koruması ve hizmet aktivitesinin 53 seviyesinden fazla uzaklaşmadan sektörde genişlemenin devamını işaret etmesi bekleniyor.