Kritik Fed Öncesi Revizyonların Gölgesindeki İstihdam Verileri
Küresel piyasa oyuncuları ABD Merkez Bankası Fed’in 17 Eylül tarihindeki toplantısında çeyrek puanlık faiz indirim aksiyonuna kesin gözüyle bakmaktadır. Hatta yılın kalan 3 toplantısı için de toplamda 75 baz puanlık indirim ile federal fon hedef oranının %3,50 - %3,75 aralığına gerileyeceği düşüncesindeler.
Hatırlarsak; haziran toplantısında FOMC üyelerinin faiz tahminlerinin yer aldığı Dot Plot tablosunda üyeler arasındaki ayrışma net bir şekilde dikkat çekmiş, matematiksel illüzyon olarak da 1 üyenin oylardaki dengeyi değiştirmesi ile 2 adet faiz indirimi beklentisi ön planda kalmayı sürdürmüştü.
O dönemden itibaren ABD Başkanı Trump’ın Fed üzerinde baskı kurmaya çalıştığı, yönetim kurulunda çoğunluğa sahip olabilmek adına üyeleri istifaya zorlamasıyla Fed bağımsızlığı üzerindeki riskleri konuşmamızı sağlarken, makro – ekonomik görünüm açısından da katı görünümlü enflasyon ve revizyonlarla birlikte gündemi oldukça meşgul eden istihdam piyasası dikkat çekti.
Hatırlanırsa bir önceki Tarım Dışı İstihdam verisi bir yandan piyasa beklentisi altında kalmış, diğer yandan da son 2 aydır izlenen derin revizyon, istihdam piyasasına yönelik verilerin güvenirliği üzerinde soru işareti oluşturarak Trump’ın Çalışma İstatistikleri Bürosu başkanını görevden alması ile yankı bulmuştu.
Verilerin şirketler tarafından gecikmeli olarak paylaşıldığı ve sağlıklı bir örneklem oluşmayarak izlenen tahminlerin yetersizliği gibi teknik konuları geride bırakarak asıl konumuza dönecek olursak Eylül ayındaki Fed toplantısı öncesinde piyasalar istihdam piyasasına yönelik gidişatı derinlemesine incelemek isteyecektir. Bir yandan tarım dışı istihdam verisi sonucu ve olası revizyon şiddeti, diğer yandan da işsizlik oranının geçtiğimiz yılki zirve seviyesi %4,3 oranını aşıp aşmayacağı kısa vadeli olarak traderların varlık fiyatları üzerindeki olası etkisini, genel görünümde de Fed üzerinde panik havası oluşturacak bir denklem mi yorumlamasının etkili olacağı bir süreçten geçeceğiz.
Bu açıdan 5 Eylül Cuma günü sonucuna ulaşacağımız ABD istihdam verileri A’dan Z’ye herkesin merakla takip edeceği gelişmeler olarak izah edilebilir. Her tarım dışı istihdam zamanı olduğu gibi bu hassas gündemde de canlı yayında sürece yönelik değerlendirmelerimize devam edeceğiz.
ABD’den gelecek kritik verilere ilişkin piyasa tahminlerine Bloomberg vasıtasıyla ulaştık. Bu rakamların veri sonuçlanana kadarki süreç içerisinde revize edilebileceği hususu göz ardı edilmemelidir.
Tarım Dışı İstihdam verisine yönelik 72 ekonomist / analist tahminde bulundu. Burada en yüksek tahmin 144K, en düşük tahmin 0K, piyasa medyan beklentisi ise 75K olarak kaydedilmiştir. Tarım Dışı İstihdam verisinde 0K altında ya da 144K üzerinde gelebilecek herhangi bir sonuç ise piyasalar için sürpriz olacağından fiyat etkisi de buna bağlı daha sert olması beklenir.
Tahmin içerisinde en düşük rakamın 0K olarak görülmesi ve bu rakamın da tahmin başarısı en yüksek ilk 5 içerisinde yer alması dikkat çekerken başarılı ilk 5 tahmincinin de piyasa beklentisine yakınsayan medyan sonuç içerisinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu açıdan beklentiye paralel ya da çok düşük sapmalarla oluşabilecek farklılıkların izlenebilme ihtimali üzerinde durabiliriz.
Tabi istatistiksel olarak farklı bir noktada olduğumuzu da söylemekte fayda görüyoruz. Zira 2013 yılından bu yana Eylül ayında gelen veri setini incelediğimizde minimum rakam 130K, geçtiğimiz yılın aynı döneminde 142K, son 3 yılın ortalaması 215K ve son 12 yılın ortalaması da 287K olarak önemli bir iyimserlik göstermektedir. Ancak bir önceki ay da benzer istatistiklerin yer aldığı bir süreçte sonucun bu istatistiğin dışına çıkması, istihdam piyasasına yönelik farklı bir denklemde olduğumuzu da net bir şekilde görebilmemize olanak tanımaktadır. Bu açıdan istatistikler önemli olsa da bu tarz revizyonların hassas dönemlerde izlenebileceği göz ardı edilmemelidir.
İşsizlik Oranı verisine yönelik 71 ekonomist / analist tahminde bulundu. Burada en yüksek tahmin 4,40%, en düşük tahmin 4,10%, piyasa beklentisi ise medyan 4,30% olarak kaydedilmiştir. İşsizlik Oranı verisinde 4,40% üzerinde ya da 4,10% altında gelebilecek herhangi bir sonuç piyasalar için sürpriz olacağından fiyat etkisi de buna bağlı daha sert olması beklenir.
Hatırlandığı üzere 2024 Ağustos döneminde %4,30 oranına yükseldikten sonra istihdam kaygısının oluşturduğu panik havası, Fed tarafından karşılık buldu ve banka Eylül toplantısında 50 baz puanlık jumbo faiz indirimi ile gündemi meşgul etmişti. O dönemde bankanın bu kararının gerekçesinin net bir şekilde anlaşılmadığı, gösterge bazında da İşsizlik oranının Ağustos sonrasında kademeli bir şekilde düşüş izlediği ve 2025 Şubat tarihinde de %4,00 oranına kadar gerilediğine şahit olduk.
Son süreçte %4,20 ile sabit bir reaksiyon verdikten sonra %4,10’a gerileyerek sorun yok mesajı veren İşsizlik Oranı verisi geçtiğimiz ay %4,20’ye çıkarken şuan %4,30’e yükselme beklentisi mevcut. Geçtiğimiz yıl %3,80’den başlayan ve %4,30’e ulaşarak piyasaların panik havasına bürünmesi kademeli yükseliş cephesinde makul karşılanırken bu süreçteki %4,30 olası bir sonucun aynı şiddette yorumlanacağına yönelik şüphelerimizin olacağını söyleyebiliriz. Ancak %4,30’ün de üzerinde izlenebilecek bir sonuçta piyasalarda istihdam piyasasına yönelik endişesini artırabileceği psikoloji, mevcut hassas dönemi de dikkate aldığımızda şaşırtıcı olmayacaktır.
Geçmiş Dönem Fiyat Etkileri Nelerdir?
Kritik ABD verilerinin varlık fiyatları üzerindeki olası etkilerini doğru yorumlayabilmek, stratejilerin başarıya dönüşebilmesi adına önemlidir. Bu sebeple de yorumlama yeteneğinizi geliştirebilmek için geçmiş dönemlerde nasıl reaksiyon verdiğinin bilinmesi önemlidir. Ancak bu bilgi, yeni dönemdeki beklentilerde kesin başarıya ulaştırır psikolojisini oluşturmamalıdır. Çünkü günler / haftalar / aylar hatta yıllar içerisinde ülkelerin makro – ekonomik dinamikleri ve piyasa beklentileri farklılaşabiliyor. Bu sebeple de her ay aynı etkiyi beklemek doğru olmayacaktır. Geçmiş dönem çalışmaları, yatırımcıların bu veri ile birlikte olası hareket akışını daha başarılı bir şekilde yorumlayabilmek adına pratik bilgiler olarak düşünülmelidir.
1 Ağustos 2025 tarihinde yani bir önceki ay açıklanan ABD verileri ile birlikte EURUSD ve Ons Altın ilk dakika fiyatlama davranışında önemli bir yükseliş izlemekteyiz. Ancak bu yükseliş üçüncü dakikadan itibaren hacimsel anlamda sınırlanmakta ve normal şartlarda çok kısa süre içerisinde davranış biçimini değiştirmesi gerekirken veriye ilişkin revizyonun piyasa üzerinde şok etki sağlaması sebebiyle bu düşünce yedinci dakika itibariyle gerçekleşmiştir. Bu nedenle veriye hızlı bir şekilde ulaşmak ve ilgili veriyi doğru bir şekilde yorumlamak kritik bir önem taşımaktadır. Verilerin sonuçlarına ilişkin GCM Yatırımın sizlere sunduğu platformlar içerisinde yer alan ve anlık olarak veri akışının geçtiği “Haberler” bölümünden yararlanabilir.
6 Eylül 2024 tarihinde yani bir önceki yılın aynı ayında açıklanan ABD verileri ile birlikte EURUSD ve Ons Altın ilk dakika fiyatlama davranışında önemli bir yükseliş izlemekteyiz. Ancak bu yükseliş ikinci dakikadan itibaren hacimsel anlamda sınırlanmakta ve üçüncü dakika itibariyle de davranışı biçimini değiştirmektedir. Bu süreç, mevcut haberin açıklandığı anın ne kadar önemli olduğunu ve haberin sonucunun yorumlanmasında zamana endeksli değişimlerin önemini artırmaktadır. Bu nedenle veriye hızlı bir şekilde ulaşmak ve ilgili veriyi doğru bir şekilde yorumlamak kritik bir önem taşımaktadır. Verilerin sonuçlarına ilişkin GCM Yatırımın sizlere sunduğu platformlar içerisinde yer alan ve anlık olarak veri akışının geçtiği “Haberler” bölümünden yararlanabilir.
Tarım Dışı İstihdam verisi açıklanması ardından S&P500 endeks fiyatının 6 saatlik performansının son 1 yıllık görüntüsü aşağıdaki resimde yer almaktadır. Veri açıklandığı andan itibaren hareket alanı oluşmaya başlarken bu hareketin ilk 3 saate kadar kademeli bir şekilde devam ettiğini ve daha sonra hareket akışının yataya bağladığına şahidiz. Burada hem verinin anlık etkisi hem de veri açıklandıktan 1 saat sonra hisse senedi piyasası açılışı sonrasında da reaksiyonların kademeli bir şekilde devam ettiği göz ardı edilmemelidir.
S&P500 endeksi incelemeye devam ederken bu sefer de 6 saatlik performansı 1 saatlik performans olarak aşağıdaki grafik gibi değiştirdiğimizde hareket akışının ilk önce 10 dakikaya sıkıştığını daha sonra da etkinin 20 ile 40 dakika arasında devam ettiğini görebilmekteyiz. O halde veri açıklandığı an, hisse senedi piyasası açılmadan önce ve sonra ayrı ayrı endeks özelinde tepkilerin değerlendirilmesi gerektiğini söyleyebiliriz.
O halde ABD borsa endekslerinin veri açıklandığı an ve hisse piyasası açılış sonrasında da etki alanını uzatması sebebiyle iki aşamalı bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
İstatistiklerimizi Tesla şirketi ile tamamlayacak olursak aşağıdaki resimde TSLA fiyatının 6 saatlik performansının son 1 yıllık görüntüsü yer almaktadır. Veri açıklandığı andan itibaren hareket alanı oluşmaya başlarken bu hareketin ilk 3 saate kadar kademeli bir şekilde devam ettiğini ve daha sonra hareket akışının yataya bağladığına şahidiz. Burada hem verinin anlık etkisi hem de veri açıklandıktan 1 saat sonra hisse senedi piyasası açılışı sonrasında da reaksiyonların kademeli bir şekilde devam ettiği göz ardı edilmemelidir.
Raporumuzu İnceledikten Sonra Canlı Yayınımızı Kaçırmayınız!
Kritik ABD verilerine yönelik hazırlanan raporumuza ek olarak veri açıklanmadan 15 dakika önce sizlerle buluşarak hem mevcut süreci güncel bir şekilde yorumluyor hem de Dolar Endeksi, ABD 10 Yıllık Tahvil Faiz Oranı, EURUSD, SP500 ve ALTIN gibi önemli referans varlıklar üzerindeki olası etkilerle birlikte kısa vadeli teknik görünümü değerlendiriyoruz. Böylelikle kritik bir makro gündemi daha hem medya hem de yazılı formattaki çalışmalarımız ile yoğun bir tempoda ve eğitici şekilde tamamlamış oluyoruz. YouTube canlı yayın programına yönelik kayıt ve katılım bilgisi içinse GCM YATIRIM EĞİTİM sayfasını (https://www.gcmyatirim.com.tr/egitim/canli-yayinlar) ziyaret edebilirsiniz.