Yeni Haftada Gözler ABD İstihdam ve Türkiye Enflasyon Verisinde!
Değerli İzleyiciler,
Finansal piyasalarda yılın ilk yarısını geride bıraktık. Bir yandan tarife riskleri diğer yandan jeopolitik gerginlikler varlık fiyatlarının yılın ilk yarısında önemli reaksiyonlar vermesini sağladı. Dolar Endeksinde %10’u aşan kayıplar EURUSD paritesinin 1,17 seviyesine ulaşmasını sağlarken Ons Altın %27’lik yükselişiyle 3500$ seviyesini zirve kabul etti ve 2024 yılı performansını geride bıraktı. Brent Petrol, yıl genelinde tarife riskleri özellikle de jeopolitik tansiyona bağlı olacak şekilde 35 dolar içerisinde dalgalı bir fiyatlama davranışı ile gündemde yer alsa da son süreçteki geri çekilme yılın ikinci yarısında enflasyon üzerinde ek bir baskı oluşturmayacağı düşüncesini traderların gündemine taşıdı.
Yılın ikinci yarısında mevcut risklere yüklenen anlam ve makro – ekonomik göstergeler majör merkez bankalarının para politikasına yönelik yol haritası için önemlidir. En güncel gelişmelere bağlı olarak swap piyasası fiyatlamasında ABD Merkez Bankası Fed için ilk indirim Eylül’de olmak şartıyla toplamda 3 adet, Avrupa Merkez Bankası ECB için Eylül ayında 1 adet, İngiltere Merkez Bankası BoE içinse ilk indirim Ağustos’ta olmak şartıyla 2 adet faiz indirim düşüncesi tahminler içerisinde yer almaktadır.
Cuma günü ABD’de Bağımsızlık günü tatili olması sebebiyle yeni hafta dinamiklerinde ilk 4 güne daha fazla odaklanacağız. Özellikle de 3 Temmuz Perşembe günü dışarıda Tarım Dışı İstihdam içeride ise Haziran ayına yönelik enflasyon verisi haftanın en önemli gelişmeleri olarak izah edilebilir. Ayrıca Salı günü Avrupa Merkez Bankası ECB forumunda Lagarde (ECB), Powell (Fed), Bailey (BoE) ve Ueda (BoJ) gibi majör merkez bankası başkanlarının ve haftanın genelinde bölgesel Fed başkanlarının mesajlarını da takip edeceğiz.
ABD Başkanı Trump’ın Fed üzerinde baskı kurmaya çalıştığı ve Powell için agresif sözler sarf ettiği bir ortamda veri odaklı tavrını sürdüren Fed, Cuma günü PCE verisi sonrasında bu tutumunda ne kadar haklı olduğunu bir kez daha kanıtladı. İstihdam piyasası dinamikleri de Fed için öncü bir gösterge olması sebebiyle bankanın daha erken tarihte faiz indirimine sebep olabilecek panik bir veri seti izlenmediği müddetçe Eylül ayı cazibesini korumaya devam edecektir. Özellikle son aylarda yüzde 4,2 olarak sabit bir tempoda ilerleyen İşsizlik Oranı verisi bankanın olası reaksiyonları açısından referans olarak takip edilecektir.
Dışarıda istihdam verisine odaklanırken içerisinde Haziran ayına ilişkin enflasyon verisi radarımızda olacaktır. Bundan sonraki süreçte aylık enflasyonun ortalama %1,63 olarak sonuçlanması durumunda yıl sonu enflasyonun TCMB tahmin aralığının üst sınırı %29 olarak karşılık bulacağı bir ortamda piyasa beklentisi Haziran ayı enflasyonun %1,50 – 1,60 aralığında gerçekleşmesi şeklindedir. Bu haliyle yüzde 35’li seviyelerde yıllık enflasyon görüleceği düşüncesi 24 Temmuz tarihindeki TCMB toplantısında bankanın faiz indirimine tekrar başlama ihtimalini güçlendirmektedir. Enflasyonun seyri bankaya yönelik faiz indirimi ve şiddetini yorumlayabilmek, TL varlıkların seyrini değerlendirebilmek adına yatırımcıların radarında olacaktır.
İyi seyirler, başarılı işlemler dileriz.