Finansal Trafikte Gözler Merkez Bankalarında
Piyasalar Haziran ayına hızlı bir giriş yaptı. Gerek küresel gerekse yerel piyasalar politik ve ekonomik konular çerçevesinde hareketli bir süreçten geçmektedir. Henüz Haziran ayının ortasına bile gelmedik ancak seçim sonrası belirsizliğin ortadan kalması ile birlikte Borsa, Dolar ve Altın gibi TL varlıklar yüzde 15’e yakın yükselişi ile dikkat çekerken global tarafta enerjide yüzde 7 yükselişi ile Benzin, tarımda yüzde 10’a yakın Kahve, emtiada yüzde 4 ile Gümüş ve endekste yüzde 5’e yakın performans ile Nikkei traderların radarında oldu.
Finansal varlıklar hareketli günlerden geçerken Kanada ve Avustralya gibi merkez bankaları da beklentilerin aksine sürpriz bir kararla faiz artış temposuna devam ederken ayın kalan döneminde merkez bankaları trafiği sürprizlerle dikkat çekmeyi sürdürecek mi sorusuna cevap arayacağız. ABD’den Avrupa’ya, İngiltere’den yeni başkanlı TCMB’ye kadar kritik merkez bankaları trafiği piyasaların hararetini daha da artırması beklenmektedir.
- 13 Haziran Salı ABD TÜFE
- 14 Haziran Çarşamba FOMC Kararları ve Fed Başkanı Powell Konuşması
- 15 Haziran Perşembe ECB Kararları ve Başkan Lagarde Konuşması
- 16 Haziran Cuma Euro Bölgesi TÜFE
- 22 Haziran Perşembe TCMB Para Politikası Kararları
- 22 Haziran Perşembe BoE Para Politikası Kararları
Dünyanın en önemli oyuncusu Fed yeni hafta dinamiklerinde yılın kalan dönemine yönelik beklentilerini piyasalarla paylaşacaktır. Enflasyondan Büyümeye İşsizlikten Faize kadar kritik ekonomik göstergelere yönelik tahminlerini paylaşacağı projeksiyonlar bu toplantının önemini daha da artırmaktadır. Faiz kararına ek olarak geleceğe yönelik tahminler ve daha sonra da Başkan Powell’ın konuşması toplantının A’dan Z’ye her varlık üzerinde etkili olmasını sağlayabilir. Burada ilk dikkat edilmesi gereken husus banka bu toplantıyı piyasa beklentisi doğrultusunda pas mı geçecek yoksa BoC ve RBA gibi sürpriz mi yapacak sorusuna cevap arıyoruz.
Vadeli tahminlere (CME FedWatch) baktığımızda Fed’in bu toplantıda faizi sabit bırakma ihtimali %75, Temmuz toplantısında ise çeyrek puan faiz artış ihtimali yüzde 52 ile ana senaryo konumundadır. Ancak üyelerin ayrışması 1 adet faiz artışı Haziran’da mı yoksa Temmuz’da mı olacak sorusunun cevabını bulmamızı zorlanmamızı sağlamaktadır. Özellikle enflasyon tarafındaki katılık bu ayrışmanın en önemli sebebidir. Bu sebeple de Fed’in kilidini 13 Haziran tarihindeki TÜFE verisi açacaktır.
Bilindiği üzere manşet enflasyon yıllık bazda yüzde 4,9, çekirdek enflasyon ise yüzde 5,5 olarak bir önceki ayda sonuçlanmıştır. Piyasanın an itibariyle manşet enflasyon beklentisi yüzde 4,1, çekirdek ise yüzde 5,3 olarak bir önceki sonucun altında yer almaktadır.
TÜFE verilerinin beklenti altında gelmesi Haziran toplantısında Fed’in faizi sabit bırakma ihtimalini güçlendirirken beklentilerin üzerinde bir sonuç izlenmesi durumunda ise çeyrek puan faiz artışı tekrar radarımızda olabilir. Burada katılığın dikkat çektiği enerji ve gıda hariç olarak hesaplanan çekirdek TÜFE piyasaların ana odağı olabilir. Özetle Fed TÜFE verisi sonrası niyetini açıkça belli edebilir.
Küresel piyasalar Fed’i tamamladıktan sonra dünyanın en önemli diğer oyuncusu ECB’ye odaklanacaktır. O bölümde yüzde 3,25 olan mevduat faizinde çeyrek puan faiz artışı neredeyse kesin gözüyle bakılmakla birlikte önümüzdeki 3 toplantıda gerçekleşecek çeyrek puanlık artışlarla mevduat faizinin yüzde 4,00’e çıkması beklenmektedir. Tabi burada yüzde 6,1 olan Manşet ve yüzde 5,3 olan Çekirdek Enflasyonun ne kadar düşeceği ECB’nin yol haritası için önemli olacaktır. Bu açıdan Başkan Lagarde tarafından gelecek mesajlar önemli olmakla birlikte ECB’den 1 gün sonra gelecek TÜFE verileri de dikkatle takip edilmelidir.
12 – 16 Haziran haftası dünyanın en önemli oyuncuları Fed ve ECB’nin para politikası kararları ile piyasalar yol haritasını netleştireceği gibi Enflasyon verileri de dünyanın en büyük problemi olmayı sürdürecek mi sorusunun cevabı için önem arz etmektedir. Kritik haftayı tamamladıktan sonra merkez bankası trafiği devam etmekle birlikte konuya ilişkin en güncel bilgileri de sizlerle paylaşamaya devam edeceğiz.
Fed ve ECB gündem olunca fiyatlama tarafında en fazla dikkat edilecek varlıkların başında Dolar Endeksi, EURUSD, Altın ve SP500 gelmektedir. Ayrıca seçim ile birlikte gerçekleşen yükselişlerle birlikte yurt içi tarafta da Altın, Dolar ve Borsa yerli ve yabancı yatırımcının radarında olmayı sürdürmektedir.
100 seviyesini dip kabul eden ve 100 – 106 bandını gündeme taşıyan Klasik Dolar endeksi kritik gelişmeler öncesinde 55 ve 89 günlük üssel hareketli ortalama 102,80 – 103,00 bölgesine yakın hareketi ile 100 mü yoksa 106 mı gündemimizdedir hususunda karar vermeye çalışmaktadır.
Dolar Endeksinin karar aşamasında olduğu bir süreçte kritik gündem maddeleri ile birlikte EURUSD paritesi de karar vermeye çalışmaktadır. 1,10 mu yoksa 1,05 mi sorusuna cevap aradığımız bir süreçte 1,0650 – 1,0800 dışındaki fiyatlama reaksiyonu takip edilmekle birlikte Dolar Endeksindeki seyir yol haritasını netleştirmek adına dikkatle takip edilmelidir.
Mayıs ayında tüm zamanların zirve seviyesini 2078 olarak revize etmesine karşın 2000 dolar üzerinde kalıcı hareketler oluşturamadığı için baskı gören Ons Altın kritik gelişmeler öncesinde 1990 – 1930 arasındaki bant hareketi ile özellikle Fed’i beklemektedir. Tüm zamanların zirvesi 2078 mi yoksa uzun vadeli olarak kritik bir trend bölgesi olarak izah ettiğimiz 20 aylık üssel hareketli ortalama 1850 mi sorusuna cevap aradığımız bir ortamda 1990 – 1930 bandı dışındaki fiyatlama reaksiyonunu takip edeceğiz.
SP500 endeksi 2022 Ağustos’tan beri her seferinde baskı gördüğü 4215 seviyesi üzerinde kalıcı bir reaksiyon oluşturduğu için global basında boğa piyasası ile ismi anılmaktadır. Endeksteki yükseliş eğiliminin devam etme ihtimali oldukça güçlüyken Fed tarafından gelecek mesajlar dikkatle takip edilmelidir. 4170 – 4215 bölgesi üzerinde kalmayı başarırsa yükselişlerin 4400 – 4500 bölgesine kadar devam edeceği, Fed sonrası düşüş eğiliminin hızlanması ve eşik bölge altına sarkması durumunda ise sihirli gösterge 200 günlük ortalamalar 4000 bölgesine kadar realize durumu dikkatle takip edilmelidir.
Seçim sonrası en çok takip edilen finansal varlıkların başında ise hiç şüphesiz Dolar TL, Gram Altın ve Bist100 gelmektedir. Yüzde 15’e yakın gerçekleşen yükseliş sonrasında bir realize gelir mi hususunu tartıştığımız bir ortamda Maliye ve Para Politikası Kararları ana odak noktamız olmakla birlikte TL’nin güçlenmesine yönelik önemli haberler gelmediği müddetçe olası realizelerin de sınırlı kalması beklenmektedir. Bu açıdan 21,65 – 22,35 bölgesi üzerinde Dolar TL için pozitif bir düşünce ön plandayken yükselişlerin 24,00 – 24,20 bölgesine taşınma ihtimali ön plandadır. Yerli yatırımcıların güvenli limanı Gram Altın’da da Dolar’daki hareketlere paralel bir fiyatlama izlenmekle birlikte 1500 seviyesi realize mi yoksa trend rallisi mi sorusunun cevabı için önemli olabileceğini söyleyebiliriz. Yükselişlerin devamlılığında 1670’e doğru hareket alanı söz konusuyken olası TL güçlenmesi durumunda ise 1300 – 1350 bölgesinin ana destek olduğunu söyleyebiliriz.
Borsa cephesinde ise TL bazlı 5705 zirvesine oldukça yaklaşan endeksin yükseliş eğilimini sürdürmesi psikolojik 5000, teorik 5350 üzerinde kaldığı müddetçe ön plandadır. 12 aylık analist beklentisinin 6795 seviyesinde konsensüs olduğu bir ortamda 2017 Ağustos ve 2018 Ocak aylarında oluşan çift tepe ile gündemi meşgul eden 322 dolar seviyesi uzun vadeli görünümde radarımızda olmayı sürdürebilir.
Finansal piyasalar için önemli ve hareketli bu dönemde, siz değerli yatırımcılarımızın GCM Trader’ı aktif olarak kullanarak yatırımlarınızı yönetmenizi önemle tavsiye ederiz. Unutmayın, zamanında doğru stratejilerle hareket etmek, başarılı yatırımların anahtarıdır.