Gümüş Piyasasında Parlak Dönem: Arz Kısıtı ve Talep Patlamasıyla Gelen Yükseliş
2025 yılı itibarıyla gümüş piyasasında dikkat çekici bir yükseliş trendi izleniyor. Bu hareketin arkasında yalnızca makroekonomik unsurlar değil, aynı zamanda yapısal arz-talep dengesizlikleri de bulunuyor. Fed’in yıl sonuna kadar en az iki faiz indirimi yapacağı beklentisi, ABD hükümetinin kapanması ve kritik ekonomik verilerin gecikmesiyle artan belirsizlik ortamı, yatırımcıların yeniden güvenli varlıklara yönelmesine neden oldu. ETF alımlarındaki ivmelenme ve merkez bankalarının süregelen değerli metal talebi de bu tabloyu destekledi.
Bununla birlikte, gümüşün sanayi tarafındaki talebi, özellikle yeşil enerji ve elektronik sektörlerinden gelen güçlü alımlarla rekor seviyelere ulaştı. 2021–2024 döneminde dünya genelinde talep üst üste dört yıl boyunca arzı aşarken, piyasada yapısal bir açık oluştu. Maden üretimindeki sınırlı artış, arzın esnekliğini zayıflatırken fiyatlar üzerindeki yukarı yönlü baskıyı kalıcı hale getirdi.
2025 Ekim’inde Londra gümüş piyasası, son on yılların en sert arz krizlerinden birini yaşadı. LBMA kasalarındaki stokların tarihi düşük seviyelere gerilemesi, bankalar arası işlemlerde fiziki teslimatı neredeyse imkansız hale getirdi. Likidite daralması o kadar belirgindi ki, bazı büyük bankalar kısa vadeli işlemlerde fiyat teklifi veremedi. “Leasing” piyasasında ödünç metal neredeyse kalmazken, kısa vadeli faiz oranları %30’a çıkarak olağan dışı bir stres ortamı oluşturdu. Londra spot fiyatının New York COMEX’in yaklaşık 3 dolar üzerine prim yapması, fiziki arzla vadeli işlemler arasındaki kopukluğun ne kadar büyüdüğünü gösterdi.

Bu sıkışmanın arka planında Hindistan’dan gelen rekor talep belirleyici rol oynadı. Diwali dönemi öncesinde yatırımcılar altının rekor seviyelere ulaşmasıyla birlikte gümüşe yönelirken, büyük rafinerilerde stoklar tükendi. Yerel primler 1 dolar/ons seviyesini aşarken, Çin ve İngiltere arasında arz rekabeti yaşandı. Hindistan’daki yoğun alımlar, Londra kasalarındaki metalin hızla azalmasına yol açtı ve ETF’lerde tutulan gümüşün piyasaya dönmemesi sıkışıklığı daha da derinleştirdi. Hindistan’daki MCX spot gümüş fiyatlarının vergi farkı düzeltilmiş şekilde Londra fiyatına göre 8 dolar/ons’a kadar prim yaptıtı. Bu olağanüstü fark, Hindistan’daki fiziksel talep şokunun Londra’daki arz krizini doğrudan tetiklediğini ve iki piyasa arasındaki fiyat ayrışmasının tarihi boyutlara ulaştığını ortaya koyuyor.

Altın, jeopolitik belirsizliklerin ve faiz indirimi beklentilerinin güçlendiği ortamda güvenli varlık talebinden destek bulmayı sürdürürken; gümüş, platin ve paladyum cephesinde arz tarafındaki kısıtlar fiyatlamalar üzerinde belirleyici olmaya devam ediyor. Platin ve gümüş, 2025 boyunca değerli metaller sepetinin zirvesini paylaştı. Altın ve paladyum da bu yükseliş eğilimine katılarak güçlü performans sergiledi. Ancak bu yıl gümüşü diğer metallerden ayıran temel unsur, arz sıkışıklığına eşlik eden Hindistan kaynaklı rekor fiziksel talep oldu. Bu durum, gümüşteki fiyat hareketlerinin hem hız hem de hacim açısından belirgin bir görünüm kazanmasına neden oldu.
Kar satışlarının ön planda olduğu son günlere rağmen, gümüşte ana görünüm korunuyor. Bu görünümün sürüp sürmeyeceği ise önümüzdeki süreçte yakından izlenecek. Sonuç olarak, jeopolitik ve ticari belirsizliklerin arttığı, faiz indirimi beklentilerinin güçlendiği ve fiziksel arzın giderek sıkıştığı mevcut ortamda, gümüş hem yatırımcılar hem de sanayi sektörü için stratejik bir değer kazandı. Bu unsurların birleşimi, metalin yükselişini destekleyen ideal bir zemin oluşturuyor.
Gümüş Teknik Analiz

Gümüş 4 Temmuz’dan bu yana dip kırılım yaşamadan yukarı yönlü eğilimini devam ettiriyor. Kar satışları sonrası 8 periyotluk üstel ortalamayı kırarak derin bir geri çekilme yaşayan gümüş, 45,79 seviyesi üzerindeki seyrini koruyarak pozitif görünümünü koruyor.
Ana Senaryo: Yükseliş eğiliminin devam etmesi durumunda, ilk olarak 50,56- 51,34 bölgesi, sonrasında ise tüm zamanların zirvesine karşılık gelen 53,47–54,41 bölgeleri önemli bir bölge olarak öne çıkıyor. Geri çekilmenin devam ettiği durumda 45,79 seviyesinden gelecek tepkiler takip edilebilir.
Destekleyici Faktörler: Arz sıkışıklığının devam etmesi, ABD ile Çin arasındaki ticaret gerginliklerinin henüz çözülememesi ve ABD hükümetinin kapanma süresinin uzaması gibi belirsizliği artıran gelişmeler, değerli metallere olan talebi canlı tutabilir. Bu ortam, gümüş fiyatlarında yukarı yönlü eğilimin korunmasına katkı sağlayabilir.
Alternatif Senaryo: Kar satışlarının hız kazanması ve 45,79 desteğinin kırılması durumunda, 43,60- 44,45 bölgesinden tepki denemeleri izlenebilir. Ancak bu seviyede tutunma sağlanamazsa, satış baskısının artmasıyla birlikte 41,12- 40,38 45,79 bölgesi gündeme gelebilir.
Riskler: Tarife kaynaklı tansiyonun azalması ya da ABD hükümetinin yeniden faaliyete geçmesi gibi gelişmeler, piyasalardaki belirsizlik algısını zayıflatabilir. Bu da yatırımcıların risk iştahını artırarak gümüşte kar satışlarını tetikleyebilir. Arz sıkışıklığında oluşabilecek çözülmeler de fiyatlarda baskı yaratabilir.
Ons Altın Teknik Analiz

15 Mayıs’ta 3120 dip seviyesini gördükten sonra yeni dip oluşturmayan Ons altın, 4381 Zirve seviyesinden gelen kar satışları sonrası 8 periyotluk üstel ortalamanın da altına gelerek geri çekilmeyi derinleştirdi. Hala geri çekilme bölgesinde olan altın, 3895- 3944 bölgesi üzerinde yukarı yönlü hareketine devam ediyor.
Ana Senaryo: Pozitif görünümün devamında 4179- 4218 bölgesini takip ediyor olacağız. Bu bölgenin üzerinde kalıcılık geri çekilmenin bittiğine işaret ederken, zirve seviye 4381 seviyesi gündeme gelebilir.
Destekleyici Faktörler: ABD–Çin arasındaki ticari gerilimler ve ABD hükümetinin kapalı kalma sürecinin uzaması gibi belirsizliği artıran durumlar altın fiyatlarını desteklemeye devam edebilir. 24 Ekim’de açıklanacak enflasyon verisinde azalış gözlemlenmesi altını destekleyebilir.
Alternatif Senaryo: 3895- 3944 bölgesi altındaki fiyatlarda geri çekilme 3820 seviyesine kadar derinleşebilir. 3895- 3944 bölgesi altında oluşacak bir kapanış yeni dip anlamı taşıyacağından, 15 Mayıs’tan başlayan yükseliş trendi sorgulanabilir.
Riskler: Tarife kaynaklı gerilimlerin azalması veya bitmesi ve ABD hükümetinin kapanma sürecinin sonlanması belirsizlik ve riskleri azaltacağından altında kar satışları tetiklenebilir.24 Ekim’de açıklanacak enflasyon verisinde artış gözlemlenmesi altını baskılayabilir.

Gümüşteki kayıpların altını aşmasıyla birlikte rasyoda yaşanan yükseliş, alçalan trend bölgesinden tepkiyle karşılaştı. 85,23–85,90 aralığı ve trend bölgesi altında kalındığı sürece, gümüşün altına kıyasla daha güçlü seyrini koruması beklenebilir. Bu görünüm geçerli kaldığı durumda, rasyoda 75,84 seviyesi gündeme gelebilir. Alternatif durum olan 85,23–85,90 aralığı ve trend bölgesi üzerinde fiyatlamalarda altının tekrardan gümüşten iyi performans gerçekleştiği dönemlere gelebiliriz.