Sterlin, Referandum ve BOE
22 Şubat 2016
İngiltere, gerek ekonomisindeki gelişmeler, gerekse siyasi değişimler ile dünyanın gündeminde son aylarda, normalde olduğundan daha büyük bir yer buldu. Ülkenin Merkez Bankası’nın (BOE) para politikası tarafında atacağı adımlara ilişkin piyasa beklentileri ve Başbakan Cameron’ın Avrupa Birliği (AB) üyeliğini referanduma götürecek olması, son dönemde adanın dikkat çeken başlıkları oldu. Şubat ayını tamamlamaya hazırlanan küresel piyasalar yeni haftaya Sterlin’deki ciddi değer kayıpları ile uyanırken, İngiltere, piyasanın diğer dinamikleri ile birlikte manşetlerdeki yerini koruyor gibi görünüyor.
-- Hafta sonu yapılan görüşmelerde İngiltere ve AB anlaşmaya vardı. İngiltere 23 Haziran’da AB üyeliğini referanduma götürecek ve İngiliz Başbakan Cameron daha önce, anlaşma sağlanması halinde AB’de kalma yönünde kampanya yapacağını açıklamıştı.
-- Ancak kendi partisi ile ters düşmeyi göze alan Londra Belediye Başkanı muhafazakar Boris Johnson, AB’den çıkışı desteklediğini açıkladı. Tanınan ve sevilen biri olan Johnson’ın referanduma ilişkin bu kararı, İngiltere’de işlerin düşünüldüğü kadar kolay olmayacağı yönünde bir algı yarattı ve Sterlin yeni haftaya önemli değer kayıpları ile başladı.
-- Görünen o ki, referandum ve AB’de kalıp kalmama hikayesi, önümüzdeki dönemde Sterlin için yakından takip edilecek bir faktör olmaya devam edecek. Piyasa katılımcıları, konuya ilişkin olarak düzenlenecek anketleri titizlikle inceleyecek.
“Söz Carney’de”
Ada’nın gündeminde referandum konusu daha uzun süre konuşulacak, en azından 23 Haziran’a kadar… Ancak Sterlin tarafında etkili olabilecek önemli bir gelişme daha bu hafta piyasaları bekliyor. BOE Başkanı Mark Carney, 4 Şubat’ta yayımladıkları enflasyon raporunu, Parlamento’nun Hazine Komitesi’ne yarın (23 Şubat 2016 - Salı) sunacak. İlgili rapor ile BOE, daha önceki büyüme ve enflasyon tahminlerini aşağı çekmişti. Düşük petrol fiyatları ve Çin başta olmak üzere gelişen ülke ekonomilerine dikkat çeken Mark Carney 4 Şubat’taki konuşmasında, yine de faiz oranlarındaki bir sonraki adımın yukarı yönlü olma ihtimalini daha yüksek gördüğünü vurgulamıştı.
İngiltere’de enflasyon oranı, iç ve dış dinamiklerin etkisi ile BOE’nin %2 olan hedefinden oldukça uzak ve %0.3 seviyesinde. Küresel belirsizlikler ile görece düşük petrol fiyatları, ülkenin tüketici fiyat endeksini aşağıda tutan faktörler arasında sıralanıyor. BOE’nin son enflasyon raporuna göre bu yıl enflasyon oranı, %1’in altında kalmayı sürdürecek.
AB referandumu, düşük enflasyon ve küresel piyasalardaki son çalkantılara rağmen, BOE’nin para politikasındaki ilk adımının bir faiz oranı artışı kararı olacağı düşünülüyor. İstihdam piyasasına ait olumlu veriler ve son dönemlere görece zayıf da olsa süren büyüme, Carney ve ekibinin İngiliz ekonomisine güvenmesine neden olan göstergeler. Ancak BOE üyeleri de, mevcut şartlar altında faiz artırımı için erken olduğunu düşünüyor diyebiliriz. Markit’in bir raporuna göre İngilizler de benzer bir görüşte. Gelecek 12 ay içerisinde BOE’den bir faiz artırımı bekleyenlerin oranı, Kasım ayındaki %71 seviyesinden, Şubat ayındaki araştırma ile %46’ya geriledi.
Piyasalar Mark Carney’nin Parlamento’nun Hazine Komitesi önünde yapacağı enflasyon raporu savunmasını dikkatle izleyecekler. Merak edilen konu; “BOE, olası bir faiz artırımına ne kadar yakın”. Carney’nin, piyasa beklentilerini değiştirebilecek bir konuşma yapması Sterlin’de sert hareketlerin izlenmesine neden olabilir.
Başkan’ın enflasyonun yükseleceğine ilişkin daha inançlı bir tavır ortaya koyması, BOE’nin görece daha yakın bir tarihte faiz artırabileceği beklentilerini destekleyerek, Sterlin’de yükselişler izlenmesine zemin oluşturabilir. Diğer taraftan bunun tam tersi bir senaryoda ile ada ülkesinin para biriminde kayıplar daha da genişleyebilir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken ayrıntının, AB referandumu öncesinde, olası yükselişlerde Sterlin’i neyin, ne kadar süre yukarıda tutabileceği konusu olduğunu söyleyebiliriz. Yarınki konuşması sonrasında Carney’nin ifadeleri bu soruya cevap verebilir.
-- Hafta sonu yapılan görüşmelerde İngiltere ve AB anlaşmaya vardı. İngiltere 23 Haziran’da AB üyeliğini referanduma götürecek ve İngiliz Başbakan Cameron daha önce, anlaşma sağlanması halinde AB’de kalma yönünde kampanya yapacağını açıklamıştı.
-- Ancak kendi partisi ile ters düşmeyi göze alan Londra Belediye Başkanı muhafazakar Boris Johnson, AB’den çıkışı desteklediğini açıkladı. Tanınan ve sevilen biri olan Johnson’ın referanduma ilişkin bu kararı, İngiltere’de işlerin düşünüldüğü kadar kolay olmayacağı yönünde bir algı yarattı ve Sterlin yeni haftaya önemli değer kayıpları ile başladı.
-- Görünen o ki, referandum ve AB’de kalıp kalmama hikayesi, önümüzdeki dönemde Sterlin için yakından takip edilecek bir faktör olmaya devam edecek. Piyasa katılımcıları, konuya ilişkin olarak düzenlenecek anketleri titizlikle inceleyecek.
“Söz Carney’de”
Ada’nın gündeminde referandum konusu daha uzun süre konuşulacak, en azından 23 Haziran’a kadar… Ancak Sterlin tarafında etkili olabilecek önemli bir gelişme daha bu hafta piyasaları bekliyor. BOE Başkanı Mark Carney, 4 Şubat’ta yayımladıkları enflasyon raporunu, Parlamento’nun Hazine Komitesi’ne yarın (23 Şubat 2016 - Salı) sunacak. İlgili rapor ile BOE, daha önceki büyüme ve enflasyon tahminlerini aşağı çekmişti. Düşük petrol fiyatları ve Çin başta olmak üzere gelişen ülke ekonomilerine dikkat çeken Mark Carney 4 Şubat’taki konuşmasında, yine de faiz oranlarındaki bir sonraki adımın yukarı yönlü olma ihtimalini daha yüksek gördüğünü vurgulamıştı.
İngiltere’de enflasyon oranı, iç ve dış dinamiklerin etkisi ile BOE’nin %2 olan hedefinden oldukça uzak ve %0.3 seviyesinde. Küresel belirsizlikler ile görece düşük petrol fiyatları, ülkenin tüketici fiyat endeksini aşağıda tutan faktörler arasında sıralanıyor. BOE’nin son enflasyon raporuna göre bu yıl enflasyon oranı, %1’in altında kalmayı sürdürecek.
AB referandumu, düşük enflasyon ve küresel piyasalardaki son çalkantılara rağmen, BOE’nin para politikasındaki ilk adımının bir faiz oranı artışı kararı olacağı düşünülüyor. İstihdam piyasasına ait olumlu veriler ve son dönemlere görece zayıf da olsa süren büyüme, Carney ve ekibinin İngiliz ekonomisine güvenmesine neden olan göstergeler. Ancak BOE üyeleri de, mevcut şartlar altında faiz artırımı için erken olduğunu düşünüyor diyebiliriz. Markit’in bir raporuna göre İngilizler de benzer bir görüşte. Gelecek 12 ay içerisinde BOE’den bir faiz artırımı bekleyenlerin oranı, Kasım ayındaki %71 seviyesinden, Şubat ayındaki araştırma ile %46’ya geriledi.
Piyasalar Mark Carney’nin Parlamento’nun Hazine Komitesi önünde yapacağı enflasyon raporu savunmasını dikkatle izleyecekler. Merak edilen konu; “BOE, olası bir faiz artırımına ne kadar yakın”. Carney’nin, piyasa beklentilerini değiştirebilecek bir konuşma yapması Sterlin’de sert hareketlerin izlenmesine neden olabilir.
Başkan’ın enflasyonun yükseleceğine ilişkin daha inançlı bir tavır ortaya koyması, BOE’nin görece daha yakın bir tarihte faiz artırabileceği beklentilerini destekleyerek, Sterlin’de yükselişler izlenmesine zemin oluşturabilir. Diğer taraftan bunun tam tersi bir senaryoda ile ada ülkesinin para biriminde kayıplar daha da genişleyebilir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken ayrıntının, AB referandumu öncesinde, olası yükselişlerde Sterlin’i neyin, ne kadar süre yukarıda tutabileceği konusu olduğunu söyleyebiliriz. Yarınki konuşması sonrasında Carney’nin ifadeleri bu soruya cevap verebilir.